HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, 1 Kasım seçim sonuçlarının belli olmasının ardından partinin genel merkezinde bir açıklama yaptı.
Yüksekdağ ve Demirtaş, seçim kampanyası yürütülemeden alınan bu sonuç için “Barajın üzerinde kalmamız, direnenlerin başarısıdır” dedi. Seçim çalışmalarını gönüllü olarak yürüten herkese teşekkür etti.
Yüksekdağ, 7 Haziran seçiminden bu yana yaşananları hatırlatırken, Demirtaş “Keşke kimse ölmeseydi de biz baraj altında kalsaydık” dedi.
Yüksekdağ: Her şeye rağmen 3. partiyiz
Yüksekdağ şöyle konuştu
“1 Kasım sonuçlarını değerlendirirken, Türkiye siyasetinin 5 ay boyunca sürüklendiği anormal koşullardan bağımsız bir değerlendirme yapamıyoruz. 5 aydır gerilim tırmandırıldı, kutuplaştırılma ve çatışma siyaseti sivrileştirilerek tr halklarının karşısına çıkarıldı.
“Bugün meclisteki temsiliyet tablosuna yansıyan 4 parti içerisinde en zorlu seçim çalışması yolculuğunu yapan HDP oldu. O nedenle olağandışı ve eşitsiz adaletsiz koşullarda seçim yaptığımız bir dönem oldu. 7 Haziran’da da HDP baskı ve siyasi kuşatma içerisinde çalışma yürütmüştü. 1 Kasım öncesi bu baskılar arttı. Adeta rüzgara karşı yürüterek seçim çalışması yürütmek zorunda kaldı.
5 ayda 258 sivil hayatını kaybetti
“5 ayda yaşananları özetlersek;
* 258 sivil hayatını kaybetti. Bunların 33’ü çocuktu. Ölümlerin önemli bir bölümü çatışmaların yaşandığı Kürt illerinde idi.
* Bu süre içinde Suruç ve Ankara’da 100’ün üzerinde yurttaş yaşamını yitirdi.
* Parti binalarımıza ve parti yöneticilerimize dönük saldırı ve operasyonların oldu. 500’e yakın parti üye ve yöneticimiz tutuklandı.
* 190 parti binamız linç saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.
“Bunların her biri seçim arifesinde gerilimi hedefleyen iktidarın ortaya koyduğu bir siyasi yönetim tarzını ifade ediyordu, özetliyordu. Bu zor koşullarda partimizin mecliste üçüncü parti olarak seçimi tamamlaması bu zorluğa karşı yürüyenlerin başarısıdır. HDP ile seçim çalışması yapanlar karanlıkları yara yara bu başarıyı elde etmişlerdir.
Gerilemeyi tartışacağız
“Bir amaca ulaşmak istediler, HDP’yi baraj altına itmek. AKP seçim kampanyasını adeta sadece bize karşı yürüttü. Devletin tüm olanaklarıyla, kendilerinin sahip olduğu tüm birikim ve kurumlarla bu çalışmayı yürüttü. Eşitsizler arasındaki mücadelenin en keskin örneğini gördüğümüz bir süreç oldu.
“7 Haziran’la kıyaslandığında bir gerileme olduğu açık. Bunu tüm boyutlarıyla kapsamlı olarak tartışacağız. Bize düşen, bizim sorumluluklarımızın özeleştirel değerlendirmesini hassasiyetle yapacağız.
“Ama bu kadar zorlu bir yürüyüş içerisinde, bu halklarımızın inadına elde ettiği bir başarıdır. HDP’ye oy vermenin bile kelleyi koltuk altına almak anlamına geldiği bu günlerde partimizin barajın üzerinde bir oy elde etmesi, halklarımızın başarısıdır. Bizlere inanan herkese teşekkür ediyoruz, kendine, halklarımızın öz gücüne inananlara teşekkür ediyoruz.
Demirtaş: Oy kaybettik ama katliamlara karşı dimdik durduk
Demirtaş ise şöyle konuştu:
“Yüksek katılım olması, geleceğini belirleme açısından seçmenlerin ortaya koyduğu irade çok sevindirici. Seçmenlerimizin her birinin her oyu ayrı ayrı kıymetlidir.
“Ancak ortada özgür adil, eşit bir seçim yoktur. Biz kızıl kıyametin içerisinden, hiç kampanya yürütmeden yüzde 10 oy aldık. HDP kampanya yürütmedi, sadece katliamlara karşı insanlarımızı korumaya çalıştık. Aldığımız oy, kampanya sonucu ortaya çıkmış bir oy değil. Kararlı, ,inançlı, partimiz etrafında kenetlenmiş halkların oyudur.
“Biz bu katliam politikası karşısında yanımızda duran ve bizi mecliste 3. parti olarak onurlandıran herkese teşekkür ediyoruz.
Evet 1 milyon oy kaybettik ama...
“Ortada HDP’nin büyük bir zaferi vardır. Evet, 1 milyon oy kaybettik ama biz tüm katliam politikalarına karşı, faşizme karşı dimdik durmayı başarmış bir partiyiz.
“Evet, yeni dönem parlamentosu, şüphesiz ki önünde çözülmeyi bekleyen devasa problemlerle başlayacak.
“Türkiye toplumu bugün bir partinin aldığı yüzde 50’ye yakın oya rağmen, bayram havasında karşılamıyor. Herkes mevcut durumun daha ne kadar çılgınlaşacağına dair kaygı yaşıyor.
“Bizler önümüzdeki dönemde yeni anayasa, özgürlükçü, sivil bir demokratik reform ve çözüm konusunda ilkeli bir duruş sergileyeceğiz. Türkiye’nin üçüncü büyük partisi, meclisin 3. Büyük grubu olarak halkın tüm sorunlarının çözümü için canla başla çabalayacağız.
“Önümüzdeki günlerde HDP’nin büyük yürüyüşünü aksatan ne varsa, bunların üzerine gideceğiz.
“Sadece parlamento mücadele alanı değildir, işyerleri, tarlalar, meydanlar, her yer mücadele alanıdır.” (ÇT)