Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekili Altan Tan, Cumhuriyet gazetesinden Selin Ongun’un sorularına yanıt verdi.
1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendirdiği röportajda Altan Tan, “başkanlık sistemi tartışılmalı”mı’, “PKK’nin 7 Haziran – 1 Kasım sürecindeki çatışmalı dönemdeki tavrı”, “HDP’nin oylarının düşmesinin nedenleri” başlıklarında önemli açıklamalar yaptı.
Başkanlık sistemi
Selin Ongun'un “Başkan yaptırmayacağız, diyordunuz şimdi bu ‘tartışılabilir’ yorumları” hakkındaki görüşlerini sorunca Altan Tan, “Tartışılabilir demek ‘biz tek adamlığa evet diyoruz’ demek değil” diye yanıt veriyor.
- Bu ‘tartışılabilir’ kısmında yeni bir şey yok. Çünkü en başta Anayasa Komisyonu’ndaki sözlerimiz bellidir, okumak isteyenler için yazılı olarak da mevcuttur. Başkanlık sistemini de yarı başkanlık sistemini de parlamenter sistemi de tartışırız. Diktatörlüğü, sultanlığı ve tek adamlığı asla kabul etmeyiz. Söylediğimiz dün de buydu. Bugün de aynı.
- Önümüzdeki dört yıl için AKP iktidar ve Erdoğan da Cumhurbaşkanı. Konuşmanın başında söyledim. AKP 1 Kasım sonucu yüzde 35’e de inseydi, AKP’siz bir hükümet kurulması yine de mümkün değildi. Biz çözüm sürecini ve diğer tüm sorunları da mevcut hükümet ve mevcut Cumhurbaşkanı ile konuşmak ve bir şekle sokmak zorundayız. Başka bir şansımız yok.
PKK’nin tavrı
- PKK’nin, YDG-H’nin savaşı şehir merkezlerine taşıması, demokratik özerkliği sadece öz savunma ve hendeğe indirgeyen davranışı yanlıştı. Halk buna ilk günden tepki verdi. Ancak bu yanlışta ısrar edildi. HDP’nin gücü ise maalesef bu yanlışı önlemeye yetmedi.
- Sonuçta PKK’yi HDP yönetmiyor. AKP ve devlet HDP’ye her türlü baskıyı, tutuklamayı, şiddeti vs. kullandı. PKK de “Ben, senin bu savaş oyununda yokum” demedi.
- HDP demokratik özerkliği hepimizin istediğini ama bunun bir ilanla değil inşayla, zaman ve birikim isteyen bir demokratik mücadele ile olabileceğine PKK’yi ikna edemedi. Bazı arkadaşlarımız bunu kamuoyuna defalarca ve samimi bir şekilde söyledi, ancak toplumdaki algı değişmedi.
Selin Ongun bu noktada KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu'nun 3 Kasım günü yaptığı "Bizim izlediğimiz stratejiyi izleseydiler HDP'nin oyları yüzde 20'ye çıkabilirdi" açıklamasını hatırlatıyor.
Altan Tan, "Böyle ciddi bir dönemde kimse ile polemiğe girmek istemiyorum" diyor ama ardından şunları söylüyor: "Doğru olduklarına halen inanıyorlarsa Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Van Büyükşehir Belediyesi ve Dersim-Tunceli Belediyesi'nde özerklik ilan etsinler o halde. Halk gerçekten dedikleri gibi bu politikalara destek vermişse buyursunlar devam etsinler. Biz legal ve demokratik siyasetçiler, bu yöntemin doğru olmadığını ve halkın bunu benimsemediğini söyledik ve söylemeye devam edeceğiz."
HDP’nin oyları
- Bir buçuk sene evvel yerel seçimlerde AKP’nin Hüda-Par ile birlikte, Diyarbakır’daki oy oranı yüzde 41. Bizimki yüzde 55. Biz, bir buçuk sene sonra 7 Haziran’da yüzde 55 olan oyumuzu yüzde 79’a çıkarmışız ve şimdi yüzde 72’ye düşmüşüz. AKP ise 7 Haziran’da yüzde 41’den yüzde 14’e düşmüş, şu an yüzde 14’ten yüzde 22’ye geldiği için davul zurna çalıyor. Bölgede hala açık ara birinci partiyiz.
- AKP’ye oy veren dindar, muhafazakâr Kürt seçmenin bir kısmı HDP’ye, “Demokratik mücadeleyi önüne koydun, Türkiyeleşme dedin, ben de buna destek verdim. Ama iş bundan sonra kavgaya dönecekse ve sen de yeteri kadar inisiyatif kullanmayacaksan ben bu desteğimi geri çekiyorum” dedi.
- AKP’den HDP’ye gelen dindar Kürt seçmenin üçte ikisi halen HDP’de duruyor. Bu bir ikaz, bir sarı karttı. Eğer biz bu konuda onların istediği yönde politika üretemezsek bu çekilme devam edebilir. (HK)
* Söyleşinin tamamı için tıklayın.