Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 1 Kasım’da yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.
HDP Hukuk Komisyonu’nca HDP Parti Meclisi üyesi Ahmet Karataş adına yapılan başvuruda Cumhurbaşkanı ve Seçim Hükümetinin dürüstlük ilkelerine aykırı davrandığı öne sürüldü.
AYM başvurusunda da dört ana başlık yer aldı:
* Basın yayın organlarının zapturapt altına alınması ve yayın ihlalleri,
* Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesine aykırı davranışları ile dürüstlük ilkesinin ihlali,
* Halkların Demokratik Partisine yönelik saldırılar ve şiddet eylemleri,
* Halkların Demokratik Partisinin yüksek oy aldığı yerleşim yerlerinde seçmenlerin korkutularak oy kullanmalarının engellenmesi.
YSK reddetti
HDP, aynı taleple 17 Kasım’da Yüksek Seçim Kurulu’na başvurusunun reddedildiğini hatırlattı.
YSK başvurusunda gerekçe “1 Kasım seçimlerinin ‘serbestlik’ ve ‘eşitlik’ ilkelerine aykırı gerçekleştiğine, dolayısıyla meşru olmadığına, Cumhurbaşkanı ve Seçim Hükümetinin büyük bir seçim yolsuzluğuna imza attığına” şeklindeydi.
AYM başvurusunda YSK’nın ret kararının “Sadece başvurucu Ahmet Karataş’ın seçme seçilme hakkı ihlal etmediği, Türkiye’de etkili siyasal demokrasinin gerçekleşmesine/devamına yönelik de bir ihlal gerçekleştirdiği” belirtildi.
“Yayın ilkeleri ihlal edildi”
Başvuruda bu dört maddeye ilişkin öne çıkan iddialar şöyle:
* Seçim dönemi yayınları incelendiğinde YSK kararlarını yok sayan, tek yanlı, taraflı, doğruluk ve gerçeklik ilkelerine aykırı yayınlar yürütüldü. Kamu yayıncısı olması gereken TRT ile karasal yayın yapan özel televizyon kanallarında baskın bir biçimde iktidar partisi propagandası yapılırken, HDP’ye ambargo uygulanarak fırsat eşitliği tanınmadı, seçim dönemi yayın ilkeleri açıkça ihlal edildi.
* Medyadaki hakim AKP propagandası, seçimlere sanki tek bir parti, AKP katılıyormuş, diğer partiler yokmuş gibi bir algının oluşmasına neden oldu. Ayrıca HDP’nin seçim çalışmaları, etkinlikleri, yapılan açıklama ve konuşmaları çoğu kez negatif bir dille kamuoyuna yansıtılmıştır.
“Erdoğan’ın taraflı tutumu”
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 16-Eylül-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirdiği 27 değişik toplantı ve 3 canlı özel televizyon programında yaptığı konuşmalar, TRT ve özel televizyonlardan oluşan 12 ulusal kanalda, toplam 9 bin 109 dakika (152 saat) canlı olarak yayınlandı. Bu sürenin sadece 1890 dakikasını (31,5 saat) TRT Kanallarındaki canlı yayın oluşturdu.
* Erdoğan konuşmalarında “tek parti iktidarı”, “13 yıllık istikrar”, “2023 hedefleri” gibi vurgularla AKP’yi, AKP’nin politikalarını işaret ederek, seçmen eğilimlerini bu istikamete yönlendirme çalışması yürüttü. Neredeyse katıldığı her toplantıda HDP aleyhine açıklamalarda bulunmuş, HDP hedef göstermiş, bir biçimde HDP’ue yönelik şiddet eylemleri ve saldırılar için zemin hazırladı.
* Anayasaya göre tarafsız olması, siyasi partilere eşit mesafede durması gereken Cumhurbaşkanının taraflı tutumu seçim sonuçları üzerinde etkili oldu.
“HDP’ye dönük şiddete eylemleri”
* 23 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı ile Başbakan başta olmak üzere seçim hükümetinin üyeleri yaptığı açıklamalarla HDP açıkça hedef gösterdi. Bundan cesaret alan saldırganlar onlarca il ve ilçede HDP’ye yönelik şiddet eylemleri gerçekleşti.
* 7 Haziran seçimlerinin ardından 2950 üye veya HDP yöneticisine yönelik operasyonlarda gözaltına alındı, bunlardan 630 kişi çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı. 7 Ekim 2015 tarihinde HDP Mersin milletvekili adayı İkram Vuran, 8 Ekim 2015 tarihinde HDP Elazığ milletvekili adayı İbrahim Bingöl, 21 Ekim 2015 tarihinde HDP Van milletvekili adayı Yeliz Zozan Yıldırım gözaltına alındı. 15 Ekim 2015 tarihinde ise HDP Rize milletvekili adayı Turgay Köse cumhurbaşkanına hakaret savıyla tutuklandı.
“Seçmenler sandığa gidemedi”
* 26 İlde Seçime Katılım Oranı azaldı. Seçime katılım oranı azalan illerden Şırnak hariç tamamında HDP’nin oy oranı da azaldı. Katılım oranı düşen 26 ilde HDP’nin 7 Haziran oy oranı yüzde 45 iken 1 Kasım’da ise bu oran yüzde 30’a düştü.
* 26 ilde bir önceki seçime göre sandığa gidemeyen toplam seçmen sayısı 153 bin 135’ti. Kırsal alanlarda ve ilçelerde sandığa gidemeyen seçmen sayısı kent merkezlerine göre çok daha fazla oldu. Özellikle HDP oy oranının yüzde 80 ve üzeri olduğu ilçelerde seçmenlerin önemli bir kısmı sandığa gidemedi ve seçme hakkını kullanamadı.
* Seçime Katılım Oranının yüzde 1’in üzerinde olduğu 15 ilde HDP’nin 7 Haziran oy oranı ortalaması yüzde 69. Bu oran 1 Kasım’da yüzde 62’ye düştü. Türkiye’de seçime katılım oranının en fazla azaldığı illerde HDP’nin oy oranı da aynı şekilde azaldı.
* HDP ağırlıklı örgütünün bulunmadığı seçim çevrelerinde sandık başında görevli de bulunduramadı. Bu bölgelerde görev almak isteyen HDP müşahitleri de bir biçimde korkutulup, sindirildi.
* 7 Haziran seçiminde HDP 23 bin 912 sandıktan hiç oy alamamışken bu sayı 1 Kasım seçiminde 35 bin 183’e çıktı. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 13’ün üzerinde, 1 Kasım seçimlerinde ise yüzde 11’e yakın oy alan bir partinin her 5 sandıktan birinde hiç oy alamaması eşyanın doğasına aykırı. (BK)
* Başvurunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.