Cumartesi oturmaları 205. haftasına gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’la girdi.
Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanlarına bugün Galatasaray Lisesi önünde saat 12:00 destek vermeye gelen hak savunucuları içinde EMEP’ten Levent Tüzel, Sine Sen’den Yusuf Çetin ve Eren Keskin de vardı.
Yaklaşık 100 kişinin katıldığı oturma eyleminde basın açıklamasını Fehmi Tosun’un bugün 20 yaşında olan kızı Jiyan Tosun okudu.
Tosun, Cumartesi Anneleri’nin yeniden oturma eylemlerini başlatma nedenini şu taleple özetledi:
“Gözaltında kaybedilenlerin dosyalarının Ergenekon Soruşturması kapsamına alınmasını istiyoruz. Ergenekon Davasında Özel Harp-JİTEM-Ergenekon gibi hukuk dışı gizli yapıların tümüyle ve bütün suçlarıyla birlikte soruşturulmasını istiyoruz.”
Tosun Cumartesi Anneleri’nin yargılanmalarını talep ettikleri kişileri sıraladı:
- Devlet adına yaptıkları işler, kaybettikleri insanlar, toplu mezarlar, ölüm kuyuları için Cezaevindeki Jitem komutanları,
- AİHM kararlarında kaybedilenlerin sorumluları olarak gösterilen generaller, subaylar,
- Jitem mensuplarının itiraflarında kaybedilenlerin sorumluları olarak gösterilen OHAL Valileri, Emniyet Müdürleri.
“Bu hafta, gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun dosyasının Ergenekon davası kapsamına alınmasını istiyoruz” diyen Tosun babası Tosun’un kaybedilme hikayesini anlattı:
"36 yaşındaki Fehmi Tosun 19 Ekim 1995 tarihinde İstanbul Avcılardaki evinin önünden ellerinde telsiz ve silah olan kişiler tarafından kaçırıldı. Olay, karısı Hanım Tosun, 5 çocuğu ve mahallelinin gözleri önünde gerçekleşti. 34 UD 597 beyaz Renault araca sürüklenerek bindirildi ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
1999 yılında gözaltına alınan Fehmi’nin kardeşine, gözaltındayken ‘seni de ağabeyin gibi öldürülelim mi?’ dediler. Tüm kayıp vakalarında olduğu gibi hiçbir yasal girişimden sonuç alınamadı. İç hukuk yolları tükenince AİHM’e taşınan davada soruşturmanın eksik yapılması ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. maddesinin ihlali nedeniyle Türkiye mahkum oldu.”
Tosun babasının akıbetinin bu toplumda yeterince yankı bulmamasına rağmen U2 gurubunun 1997 yılında çıkardığı albümünün kapağına “Türkiye’de kaybedilen Fehmi Tosun’u Hatırlayın“ yazdığını hatırlattı.
“Babaları kaçırıldığında küçücük olan çocukları, büyüdüler, şimdi onlar Galatasaray’da babalarının akıbetinin açıklamasını,sorumlularının yargılanması talebiyle oturuyorlar.”
Cumartesi anneleri
Cumartesi oturmaları, Emine Ocak'ın oğlu Hasan Ocak'ın 21 Mart 1995'te gözaltına alınması ve 55 gün sonra işkenceyle öldürülmüş bedeninin kimsesizler mezarlığında bulunmasıyla başlamıştı.
1995'ten 1999'a kadar süren protestolarının son yedi ayında güvenlik güçlerinin engellemeleri ve saldırılarıyla karşılaşmış ve çoğunlukla Cumartesi gecelerini gözaltında geçirmek zorunda kalmışlardı.
Kimi kayıp yakınlarının başlattığı hukuki süreçte failler yargılanamamış, iç hukuk yolları tıkanıp da AİHM'e başvurulduğundaysa Türkiye hakkında mahkumiyet kararları verilmişti. (EZÖ)
* Gözaltında kayıplar hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.