İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri, Cumartesi Anneleri ve insanları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, geçmişte kaybedilenlerle ilgili Ergenekon Soruşturması kapsamında girişilen araştırmaların sağlıklı yürütülmesi için Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirmesini istedi.
Siyasi gerekçelerle gözaltına alındıktan sonra kaybedilen yakınlarını 208. haftasında Galatasaray Meydanı'nda devletten soran kayıp yakınları, bu hafta da kamu makamlarından Diyarbakır-Cizre-Silopi güzergahında sağlıklı bir arama yapmalarını talep etti.
"Hani Türkiye hukuk devletiydi?"
Bu hafta tiyatro sanatçısı Aslı Öngören'in okuduğu İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu imzalı basın açıklamasında, "Türkiye ölüm kuyuları, toplu mezarlar, ölüm tarlaları gerçeğiyle yüzyüze. Kaybedilenlerin akıbetini sorduğumuzda bizi devletin güvenlik güçlerine iftira atmakla suçlayanları şimdi konuşmaya çağırıyoruz. Özel Harp, Kontrgerilla, JİTEM dediğimizde bizi vatan hainliğiyle suçlayanlar şimdi ne diyecek? Hani JİTEM yalnızca bir iftiraydı? Hani Türkiye hukuk devletiydi?" denildi.
"Delillerin karartılmasına neden göz yumuluyor?"
Bugüne kadar girişilen kuyu aramalarıyla ilgili bir dizi soruyu gündeme getiren kayıp yakınları, yetkililere seslendi:
"Bulunan kemiklerin devamı nerede? Kuyudan çıkan kafatasının diğer parçaları nerede? Kimler boşalttı kuyuları? Kuyuların açılmasını geciktirenler kim? Delillerin karartılmasına neden göz yumuluyor? Kazıların sivil toplum örgütlerinin gözetiminde antropolog ve arkeologların da bulunduğu bağımsız adli tıp ekiplerince gerçekleştirilmesi talebimiz neden yerine getirilmiyor?"
Emine Ocak: Öğretmen oğlumu bana geri verin
Cumartesi oturmaları, Emine Ocak'ın oğlu Hasan Ocak'ın 21 Mart 1995'te gözaltına alınması ve 55 gün sonra işkenceyle öldürülmüş bedeninin kimsesizler mezarlığında bulunmasıyla başlamıştı.
Bu hafta Emine Ocak, gözyaşlarıyla sadece "Öğretmen oğlumu bana geri verin" diyebildi. Kardeşi Hüseyin Ocak ise, gazetecilere yaptığı açıklamada, kardeşinin Gazi Mahallesi'nde 17 kişinin öldürüldüğü olaylardan kısa bir süre sonra gözaltına alınarak kaybedildiğini ifade ederek, Tansu Çiller ve örgütünün yargılanmasını talep etti.
Hüseyin Ocak: "Yine müdahillik isteyeceğiz"
Eylem sonrası bianet'e konuşan Hüseyin Ocak, Ergenekon Davası'na müdahil olmak için yaptıkları girişimin olumsuz sonuçlandığını ancak Gazi Olayları'nın de kapsadığı ifade edilen Ergenekon Davası'nın 2. iddianamesi açıklandıktan sonra yargılamaya müdahillik başvurularının yenileyeceklerini söyledi.
Hasan Ocak cinayeti
Hasan Ocak, Gazi olaylarından kısa süre sonra 21 Mart 1995'te gözaltına alındı. Cesedini Beykoz Buzhaneler Mevzisindeki ormanlık alanda gören köylüler, jandarma ve savcılığa haber verdi. Cesedinin bulunması ilk olarak 26 Mart 1995'te savcılık kayıtlarına yansıdı. Ailesi, ilk kez Adli Tıp Kurumu'nda gösterilen fotoğrafları teşhis etmesiyle 15 Mayıs 1995'te, yani gözaltına alındıktan 58 gün sonra, Hasan Ocak'tan haber almış oldu. Hasan Ocak'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma sonuç vermeyince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuruldu. AİHM, Türkiye'yi ölümü etkin şekilde araştırmadığı gerekçesiyle mahkum etti. (EÖ)