Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel başkanı Ahmet Abakay, İsrail'in Gazze açıklarındaki insani yardım gemilerine saldırırken "haber alma özgürlüğü, medyanın haber ve görüş yayma özgürlüğüne müdahale etmesini" kınayan Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) "Günaydın! Hangi dağda kurt öldü?" diyerek tepki gösterdi.
İsrail'in 31 Mayıs'taki saldırısını kınayan Abakay, RTÜK'ün "İsrail masum insanları hukuksuz bir şekilde katletmekle kalmamış, medya terörü de uyguladı" şeklindeki açıklamasıyla, "Görülmüş bir şey değil, nasıl akıllarına geldi?" diye sordu.
Abakay: 24 saat içinde açıklama bekliyoruz
Abakay, bugüne kadar uluslararası ve ulusal gelişmelerde RTÜK'ün bu türden açıklama yaptığına ilk kez tanıdığını bianet'e açıkladı; "Meslekleri ellerinden alınan hapisteki gazeteciler var. Terörle Mücadele Yasası'nın nelere yol açtığı ortada. RTÜK'ten bu konularla ilgili de 24 saat içinde bir açıklama yapmasını beklemek hakkımızdır" dedi.
"Türkiye'de halkın haber alma hakkı ayaklar altında. Türkiye'de kendi medyasına yapılan baskılara sessiz kalan bu kuruluşun aklına medya özgürlüğü, halkın haber alma hakkı yeni mi geldi?
"Bu açıklama RTÜK'ün değil, RTÜK'ü kullanan hükümetin açıklamasıdır. Zaten yasası gereği RTÜK zaten hükümetin bir yan kuruluşudur."
RTÜK açıklaması
"Gazze'ye yardım konvoyuna uluslararası sularda yapılan saldırı ve bu saldırı sonucunda masum insanların hayatlarını kaybetmesi ülkemizde ve tüm dünyada derin üzüntü ve infial yaratmıştır. İsrail'in gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla uyguladığı medya karartması da vahim saldırının bir başka boyutunu oluşturmaktadır.
"Çoğulcu demokrasilerde haber alma özgürlüğü, medyanın haber ve görüşleri yaymasının yanı sıra toplumun da kendisini ilgilendiren konularda bilgilendirilmesini ve haber alabilmesini kapsar. Demokratik hak ve özgürlüklerin kesintiye uğradığı kriz zamanlarında da toplumun haber alma hakkının korunması esastır.
"Modern dünyanın ifade ve haber alma hakkına verdiği öneme ve bu hakkın korunmasına yönelik aldığı bütün önlemlere rağmen, İsrail'in, insanların ifade ve haber alma haklarını kasten çiğnediği, hatta bunu zorba uygulamalarını gözlerden gizlemek için sistematik olarak gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda yaşanan vahim olayda tutuklananlar arasında gazetecilerin bulunması da kabul edilemez bir uygulamadır." (EÖ/TK)