Gazeteci Ozan Özhan, Taksim Meydanı'nda eski su deposunun duvarına yerleştirilen "2010 Enerjisi İstanbul'a yayılıyor" yazılı tanıtım levhasına bakarak geçtiği için bir çevik kuvvet polisinin saldırısına uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Beyoğlu Başsavcılığı'na başvuran Özhan, 9 Ocak Cumartesi günü Taksim'de yürürken gözünün, meydana yerleştirilen "2010 Enerjisi İstanbul'a yayılıyor - 16 Ocak Cumartesi - İstanbul'un yedi ayrı noktasından aynı anda coşkuyla ve heyecanla... Hep birlikte" yazılı tanıtım levhasına takıldığı bir sırada kendisiyle tarışmaya giren bir polis memurunca darp edildiğini savundu.
"Sonuna kadar şikayetimin takipçisiyim"
Bacağı ve kulağında darp izleri bulunduğunu tescil eden raporuyla birlikte ertesi gün (10 Ocak) Beyoğlu Nöbetçi Savcılığı'nda şikâyetçi olduğunu bianet söyleyen Özhan, şikayetinin sonuna kadar takipçisi olacağını ifade etti.
Bu ilk değil...
Beyoğlu Gümüşsuyu muhtarı Çiğdem Nalbantoğlu, gazeteciler Hilmi Hacaloğlu ve Sinan Tekpetek, transseksüeller Esmeray ve Kader ile avukat Ümit Ulaş ve daha pek çok kişi, Beyoğlu Emniyeti görevlileri veya Taksim çevresinde görevlendirilen Emniyet görevlilerinin şiddetine maruz kalmışlardı.
İddiaya göre, Özhan'ın tanıtım levhasına baktığını gören bir polis, "Bekleme, yürü!" dedi. "Gazeteciyim, Beyoğlu'nda yaşıyorum. Bakmamın ne sakıncası var" deyince Özhan "Sizin güvenliğiniz için" yanıtını aldı.
"Beni bariyerlerin içine çekerek darp etti"
Özhan'ın "Kamu güvenliğini tehdit eden bir durum varsa bildirmeniz gerekir" şeklindeki sözlerine öfkelenen polis memuru, "Ne konuşuyorsun lan!" sözleriyle çıkıştı; "Yanlış konuşuyorsunuz" şeklinde karşılık alınca da Özhan'ı bariyerlerin içerisine çekerek burada kulağına yumruk ve ayağına tekme attı.
Olayın ardından devreye giren ve kendisini komiser olarak tanıtan bir polis, bu görevliye "Burası İstanbul'un göbeği ne halt ediyorsun" diye çıkıştı. Bu sırada saldırgan polis olay yerinden uzaklaştırıldı.
İki kez kimliği inceleme için alınan Özhan'a uzaklaşması istendi ancak gazeteci, komiserin memur adına özür dilemesini kabul etmedi; "O memur gelsin, neden bana böyle davrandığını söylesin" dedi. Ancak "o memur" özür için gelmedi.
İşimi gücümü bıraktım, peşlerindeyim
Özhan, "Ya sineye çekecektim, unutacaktım bunu, baktım ki çok sıkıntılıyım. Bir haftadır işi gücü bıraktım şikayetle uğraşıyorum. Hiç unutma taraflısı değilim" diyor.
Son olarak kendisine Çevik Kuvvet'te görevli 3499 görevliyle yüzleşme önerildiğini söyleyen Özhan, "Bir Cumartesi günü orada görevli olan çevik kuvvet görevlileri bellidir. Neden bütün Çevik Kuvvet içerisinden tek tek teşhis edilsin? Ben de üç gün önce, yalnızca o gün bu noktada görevli olanlar arasında teşhis yapılması için dilekçe verdim." Diye konuştu. (EÖ)