* Haberin videosunu izlemek için tıklayınız
Polise kimlik soran avukat Ümit Ulaş ile bir stajyer avukatın aynı gün gözaltına alınarak götürüldükleri Taksim Polis Merkezi'nde şiddet ve kötü muamele görmelerini protesto eden avukatlar meslektaşlarına yönelik saldırıları gerçekleştiren polislerin yargı önüne çıkartılmasını talep ettiler.
Avukatlar, İçişleri Bakanlığı'nın bu karakolda yaşanan insan hakları ihlalleri için geçmişe dönük olarak idari soruşturma başlatmasını istiyorlar.
İki avukat kelepçelendi, dövüldü, hakarete maruz kaldı
Bugün saat 13.00'te Beyoğlu Mis Sokak'ta bir araya gelen avukatlar Sadri Alışık Sokak'ta bulunan Taksim Polis Merkezi'ne "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" pankartı ve "Taksim Polis Merkezi kapatılsın" sloganıyla yürüdüler.
Karakolun önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Kemal Aytaç iki avukatın yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Avukat Ümit Ulaş, 29 Kasım gecesi kendisine kimlik soran sivil polislere kimlik sordu. 'Artistlik yapma lan!" denilerek gözaltına alındı. Elleri kelepçelendi. Taksim Polis Merkezi'ne götürülerek tartaklandı, hakarete ve kötü muameleye uğradı. Avukatlarıyla görüşmesi engellenen Ulaş'ın sağlık raporu almak için hastaneye sevk talebi yerine getirilmedi. Gece 04.00'e kadar bekletildikten sonra hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakıldı."
Diğer avukatın yaşadıkları ise şöyle:
"Aynı gün bir stajyer avukat karakolun hemen önünde yere yatırılarak elleri kelepçelendi ve gözaltına alındı. Bu esnada hakarete ve küfre maruz kaldı, başına copla vuruldu. Karakolun tuvaletinde üzerine soğuk su döküldü ve bu halde saatlerce bekletildi. Şikayetçi olmaması için işkence ile tehdit edildi ve ıslak halde gece 04.30'da serbest bırakıldı."
Taksim Polis Merkezi'nde benzeri olayların yaşandığını hatırlatan ve iki avukatın da suç duyurusunda bulundukları bilgisini veren Aytaç "Bu karakoldaki polisler hukukun dışına çıkma cesaretini nereden alıyorlar?" diye sordu. "Güçlü bir iradenin polisleri cesaretlendirdiği anlaşılmaktadır" dedi.
"Polislere göz mü yumuluyor?"
"Diğer yandan, şikayet dosyaları yeteri kadar ve etkili soruşturulmayarak, iddiaların üzerine cesaretle ve kararlılıkla gidilmeyerek savcılar tarafından bu yaşananlara göz yumulduğu, hatta zımnen onay verildiği kaygısındayız."
"İki avukata yapılan saldırıların kişisel olmadığını, polislerin onların şahsında 'savunma hakkına' saldırdığını" ifade eden Aytaç, "Avukatlara yönelik saldırılara karşı gerekirse karakolların önünde nöbet tutacaklarını" kaydetti.
Eyleme Çağdaş Avukatlar Grubu, Hukukun Üstünlüğü Grubu, Çağdaş Avukatlar Birliği, Katılımcı Avukatlar Grubu, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Gaziosmanpaşa Bölge Hukukçular Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Genç Avukatlar Birliği, Piyasalaşmaya Karşı Avukatlar Platformu, İstanbul Barosu yönetim kurulu üyeleri ve Hukukçular Derneği üyeleri katıldı.
Çok sayıda işkence ve dayak olayının yaşandığı Taksim Polis Merkezi'nde gözaltına alınan Nijeryalı sığınmacı Festus Okey de hayatını kaybetmişti.(BÇ)