İstanbul Beyoğlu'ndaki Gümüşsuyu Mahallesi muhtarı Çiğdem Nalbantoğlu'na kötü muamelede bulundukları gerekçesiyle yargılanan iki polis memurundan Işıl Tufan Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü'ne, Mahinur Akbulut da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne tayini çıkmış.
Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi, "darp" ve "hakaret"ten yargılanan iki polisten Mahinur Akbulut'un evlilik ve isim değişikliği yaptığı, ardından Ela Dokuz adıyla yeni kimlik edindiğini tespit etti.
Sanık polisler tayin oldu; biri kimlik değiştirdi
11 Ağustos 2006 gecesi Beyoğlu'ndaki bir bar önünde kimlik kontrolü yapan polisin konuşma üslubunu eleştiren ve arama kararını göstermeden zorla çantasının aranmasına tepki veren Nalbantoğlu, elleri kelepçelenerek darp edildiği, Taksim İlkyardım Hastanesi'ne götürülürken de aşağılayıcı muameleyle karşılaştığı gerekçesiyle polislerden şikayetçi olmuştu.
9 Nisan'dan beri mahkemenin zorla getirilmesine karar verdiği sanık polisler Tufan ve Dokuz bugün görülen duruşmada yine yoktu. Duruşmaya bir tek, sanık olduktan sonra beraat eden, ardından da darp edildiği gerekçesiyle polisleri dava eden Çiğdem Nalbantoğlu ile avukatı Erdal Doğan katıldı. Tayin edildikleri öğrenilirken iki polis, beş ayı aşkın süredir mahkemenin çağrısına karşılık vermemişti.
Mahkeme, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli iki eski polisin talimatla ifadelerinin alınmasına ve bir müşteki tanığının dinlenmesine karar verdi. Yargılamaya 14 Ocak 2010, saat 9.30'da devam edilecek.
Nalbantoğlu'ua beraat, iki polise dava
Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nın 12 Mart 2008'de Tufan ve Akbulut ile ilgili verdiği takipsizlik kararının Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nce kaldırılması üzerine Beyoğlu Başsavcılığı iddianame düzenlemek zorunda kalmıştı.
Mayıs 2008'de Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi, kimlik kontrolüne karşı direndiği ve hakaret ettiği iddiasıyla Nalbantoğlu hakkında beraat kararı vermişti.
Doğan, daha önce bianet'e, "Polisin vatandaşa karşı yapmış olduğu keyfi uygulamaları ve yetki aşımı konularında savcılarımız genellikle harekete geçmede direnç gösteriyorlar. Halbuki, şüphelilerin polis veya asker olması, onlara suç işleme imtiyazı ve dokunulmazlığı sağlamaz" değerlendirmesi yapmıştı. (EÖ)