Ege Üniversitesi öğretim üyesi Tanju Tosun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa kararını değerlendirdi; "Baykal CHP'nin ebedi lideri. Partide bütün hesap Baykal'ın varlığı üzerine kurulmuş. Baykal şimdi geriye çekilip ne olduğunu izleyecek. Tıpkı 1999 seçimlerinden sonraki istifasında olduğu gibi" dedi.
Tosun'un saptama ve değerlendirmeleri şöyle.
Demirel kuşağı politikacı: Yaşananları CHP'nin geleceği açısından düşünmek gerek. Bence bir politik strateji oyunu oynanıyor. Baykal, Süleyman Demirel kuşağı politikacısıdır. Siyaset tarzları, manevraları, er ya da geç kendi malı olarak gördükleri politik aygıtları yönetebilmeleri üzerine kurulu. Bu anlayış partileri tapulu arazileri olarak görür. Tıpkı Demirel gibi, Baykal da bu tapulu araziyi bu olay nedeniyle elinden çıkarmayacaktır.
İstifa yerinde, ama kanmayalım: Baykal'a kendi belirlediği yapıdan değil, ama CHP'ye gönül vermiş sıradan kitleden ciddi tepki var. Bu nedenle bence istifa kararı yerindedir. Ama Baykal geriye çekilmiş, ne olacağını izliyor. Tıpkı 1999 genel seçimlerinden sonra olduğu gibi. İstifa açıklamasına kanmayalım; bu açıklama kaldığı yerden devam etmek üzere yapılıyor.
CHP'nin oligarşik yapısı Baykal'sız yapamaz: Varsayalım Baykal gerçekten ilk kez kendinden beklenmeyeni yapıyor ve içtenlikli bir karar aldı. CHP'deki oligarşik yapı Baykal'sız yapamaz. Çünkü bütün hesap Baykal'ın varlığı üzerine kurulmuş. Siyasi partilerin iç yapıları mevcut lider istemedikçe ne liderin ne yapını değişmesine müsait. Bunu Baykal da istemiyor zaten. Bunu 12 Eylül'cülerin getirdiği, gücü liderin etrafına toplayan siyasi partiler yasasına borçlular.
"Ebedi lider" Baykal yeniden başkan olabilir: CHP'de varlıklarını Baykal'a armağan etmiş siyasetçi profili var. Toplumsal baskıyı almak için bir süreliğine partinin başına bir emanetçi getirilebilir. Seçimli bir kurultayda Baykal yeniden genel başkan olabilir. CHP'nin ebedi lideridir. Sağlığı elverdikçe ve istedikçe başında kalacaktır.
Gizli mesaj: "İstifam CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere imkan tanıyacak" sözleri, 'tapulu malın ne kadarını kime satacağıma ben karar veririm' demek. Gizli bir mesaj bu. İstifanın samimiliğini silikleştiriyor bu anlamda. Yani 'İstifa ediyorum ama yeniden düzenlemeye de müsaade etmeyeceğiz' diyor.
İkinci ad yok: CHP'de ikinci bir ad yetişmedi ki. Konuşulduğu gibi Kemal Kılılçdaroğlu aday olursa, bu Kılıçdaroğlu'nu bitirme operasyonuna bile dönüşebilir.
CHP'de değişim: Aşağıdan yukarı değişim birkaç yılda olacak değil. Toplumun siyaset dışında kalmış kesimlerinden CHP'ye göçü gerektirir. Yoksa bu haliyle üstyapının değişmesine olanak yok.
Yeni söylem gerek: CHP Türkiye'deki solun siyaset alanını da tellerle çevirmiş durumda. CHP ulusu emeğin önüne koyuyor. Kendini solda tanımlayan yüzde 20'lik kitle Baykal'a rağmen CHP kulvarında devam ediyor. Bütün mesele bu kesimi çekebilmek. Bu, özgürlüklerin üzerine oturacağı emek temelli bir politik dille ve açılımla mümkün. (TK)