Seks kasedi her zaman tiraj artırır. Ki dikkat edin genellikle politik bir hedefi vardır seks kasetlerinin. Mevzu bahis Deniz Baykal ve Nesrin Baytok olduğu için söylemiyorum. Hayatın politikası denen şey, egemen ideoloji denen şey... O da kadın bedeninin bitmez tükenmez sömürüsü ve kadının nesneleştirilmesinin en güçlü silahı: Kadın bedeninin "çıplak" bir şekilde kitlelere sunulmasıdır. Bu kasetlerde seks olmasına rağmen, burada tiksindirici bir ima vardır. Şöyle ki; seks kasedinin iki öznesi vardır: biri tanınan biri tanınmayan ya da ikisi de tanınan, ünlü kişilerdir bunun sunulma amacı.
Genellikle kasetlerin şantaj niyeti vardır. Sonuçta bir insanın statüsünü ve saygınlığını zedelemenin yolu bu egemen ideolojide: Çıplaklık ve düşkün vaziyette "sevişiyor" olarak göstermektir ötekini. Bazı kasetlerde kadınlara yönelik tecavüz ve taciz görüntüleri vardır ki, bunlar suçtur. Sevişmek de "düşkün" ve "pespaye" bir şey değildir yeri gelmişken. Ama insanlar o kasetlerde genellikle kadına işlenen suçları değil, çıplaklığın kendisini sever. Ağzından salyalar akıtarak ünlü kadına tecavüz edilmesini milyonlarca kişi tıklar. Bir kadını seks kölesi haline getiren erkek haber sunucusunu değil de, "Haber sunucusunun çıplak görüntüleri"ni konuşur kitleler. Bu iki yüzlü ahlak anlayışında ise kaybeden hep kadındır. Dışlanan, soyutlanan, saygı duyulmayan ve tacize açık hale gelen kadındır. Tecavüz edilen kadının en çıplak göründüğü, en şehvetli göründüğü fotoğraflarla verilir haber. Ki daha çok satsın, taciz ve tecavüzler daha çok artsın, yeni yeni işkence ve tecavüzler olsun kadınlara, kız çocuklarına toplu tecavüzler edilsin ve herkes ses etmemeyi içine yedirebilsin ki İnternet siteleri bu haberleri girerek daha çok tıklansın, daha çok reklam alsın, erkek patronlar daha çok para kazansın.
Bir gece yarısı bir İnternet sitesine koyulan, sonra çok "ahlaklı" oldukları için kendileri, daha fazla yayınlayamayacağım diye geri çektiği Deniz Baykal ve Nesrin Baytok'un video görüntüleri için iki laf etmek istiyorum bu girizgah minvalinde.
Deniz Baykal'ı tanımayan yoktur. Benim çocukluktan beri bildiğim, gözümün önünde olan, 60'lardan beri siyasetin içinde, daha önce çeşitli bakanlık deneyimleri olan, yılların "siyaset adamı" kendisi. Şu anda da CHP Genel Başkanı.
Suç olan bunu kaydetmek ve yayınlamaktır
Nesrin Baytok 22 Temmuz 2007 seçimlerine kadar Deniz Baykal'ın özel kalem müdürüydü. 23. dönem CHP Ankara milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bu iki kişi arasında yaşanan seksin bizi ilgilendiren boyutu ise; 1- bunun gündeme gelmesi, 2- bunun gündeme geliş şekli temelinde. Bunun gündeme gelmesi, Ceza Yasası'nın (TCK) 134. maddesinde düzenlenen ''özel hayatın gizliliğini ihlal'', 135. maddesinde yer verilen ''kişisel verilerin kaydedilmesi'' ve 125/1. ve 2. maddelerinde düzenlenen ''hakaret'' suçları kapsamına göre suç. Kaldı ki bence kötü niyetli bir şey. Başka da hiçbir anlamı yok. Hiç kimse için de başka bir anlamı olmamalıdır.
Asıl önemli olan ikinci boyuta gelirsek; görüntüler bilinçli olarak gece yarısından sonra yayına sokulmuş, daha sonra yine "bilinçli" olarak yayından kaldırılmıştır. Zaten oradan alan almış, paylaşan paylaşmış, izleyen izlemiş, izlemeyen kalmamıştır sonuçta. Yayınlayan amacına ulaşmıştır.
Burada suçlu olan birileri varsa en önce bunu kayıt altına alan ve yayanlardır. Burada rahatsız etmesi gereken bir şey varsa bizi, o da iki yetişkin insanın birbirleriyle sevişmesi değildir. Görüntüleri yayınlayan yayının sahibine, yayın yönetmenine, editörüne, muhabirine ve hatta çaycısına sormak isterim: Hayatlarında hiç sevişmemişler midir? Ya da belli periyotlarda sevişmiyorlar mıdır birileriyle? Eminim ki bana samimi bir yanıt verme şansı olsaydı hepsinden tahmin ettiğim yanıtı alırdım.
Bunda garip olan ne var peki? Deniz Baykal ve Nesrin Baytok'un çıplak olmaları ya da sevişiyor olmaları değildir garip olan. Bizim buna erişebiliyor olmamız ve erişme şeklimizdir. Asıl mevzu budur. İkisi de yetişkin, sağlıklı insanlar olduğuna göre, burada sistem tarafından dert edinecek bir diğer mesele kalıyor; bu iki insanın evli olup da böyle bir şey yapıyor oluşları. E valla bu da çok sorgulanamaz.
Olayın özel hayatın ihlali kısmını bırakıp, iki evli insanın birbirlerine ne hissettikleri ve ne yaşadıklarıyla ilgilenemeyecek kadar terbiyeli olmamız lazım. Ama yayınlayanların bir gece yarısı iştahla "İşte CHP'nin ahlak anlayışı" diye verdikleri videodan ürettiği ve sürdürdüğü terbiyeyi anlıyoruz. Burada bu iki insan hesap verecekleri, sorumlu olduğunu düşündükleri kişilere hesap verirler, onlarla halleşirler, tek yapmaları gereken de budur. Bu kasedi kaydeden ve yayanlara şunu sormak isterim; her şeyi siz mi doğru yaşıyorsunuz? Tek doğru sizin yaşadığınız hayat mıdır beyler eğer şu hayatta hiç ceviz kırmadıysanız dahi? Sizin şeklinizle yaşamayanın linç edilmesi mi gerekir? O şekle girmeyenlerin yaşama şansı, saygı görme hakkı yok mudur? Bu nasıl bir faşizmdir ki Türkiye'nin ve dünyanın yarısını oluşturan kadınların, memleketin parlamentosunda hepi topu 46 hemcinsi olan vekillerini de oraya layık görmez, arkalarından sürekli kuyu kazarsınız. Onların çıplak olduğu görüntüleri hiç düşünmeden basarsınız?
Evet, olan Nesrin Baytok'a oldu ne yazık ki! Ama hiçbir şey olacağı da yok. Çıkın ve istediğinizi söyleyin Nesrin Baytok. Sizi, bize göre gayet gururlu olan ama onlara göre en zayıf olan yerinizle, cinsiyetinizle vuruyorlar. Siz de çıkıp kadın olduğunuzu, yaşamı nasıl iki katı daha zor bir şekilde geçirmek zorunda olduğunuzu anlatın onlara. Sırf bu örnek bile yetecek buna. Evet, bir kocanız var, çocuğunuz var falan. Bunları düşünüyorsunuz eminim. Ama inanın bizim yaşamımızın kurallarını da biz koymadık. Bu kuralların tartışılamayacağını da hiçbir zaman iddia etmedik. Mümkünse tartışalım. Mümkünse yol alalım. İstediğiniz şeye sahip çıkın, istediğinizi reddedin. Bu hayat sizin hayatınız. Lütfen o erkek parlamentoda, bugünlerde yine yumrukların ve erkek seslerinin kapladığı mecliste kadın milletvekili olmaya devam edin. Dünya yıkılmadı. Hiçbir şey olmadı. Kimsenin size bunu yapmaya hakkı yok. Bunu tekrarlayın kendinize. Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğleyin! Zira ben bir kadın olarak size yapılanlar yüzünden çok öfkeliyim. (BG/TK)