"Alevi toplumunun önemli bir bölümü aynı zamanda Kürt. Kesin oran bilinmiyor. Belki üçte biri denebilir. Hem Alevi hem de Kürt oldukları için iki kez ayrımcılığa uğruyorlar."
Örgütlü Alevi toplumunun yüzde 95'ini temsil ettiklerini dile getiren Alevi Bektaşi Federasyonu'nun (ABF) başkanı Ali Balkız, Kürt sorununun çözümünün, eşit yurttaşlığın kendileri için neden bu kadar önemli olduğunu, bianet'e böyle açıklıyor.
Hükümetin "demokrasi açılımı" adını verdiği Kürt sorununu çözme girişimleri kapsamında ABF'ye herhangi bir görüşme teklifi gelmiş değil. Ama gelirse "Elbette görüşmeyi isteriz, söyleyeceğimiz çok şey var" diyor Balkız. Son durumu da "Genelkurmay Başkanı 'hizaya girin' dedi; girdiler" diyerek yorumluyor.
ABF, geçen aydan bu yana, "Nasıl bir Türkiye istiyoruz" tartışmalarını yürütüyor. Balkız, bu tartışmanın herkese açık olduğunu, kasım sonuna kadar sonuç metnini tamamlamayı umduklarını söyledi. Aleviler, eşit yurttaşlık talepleri için kasım başında, yüz binlerce kişiyi Kadıköy'de toplamayı da planlıyor.
Kürt sorununa çözüm önerileri
ABF'nin yola çıkış metninde, Kürt sorununun barışçıl çözümü için bazı saptamalar şöyle:
Üç adım: Kürt sorunun çözümü, sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik politikaların eşzamanlı uygulanması ve ortaklaştırılmasından geçiyor. İlk adım silahların susturulması ve çatışmasızlık ortamı, ikinci adım ayrımcılığa ve aşağılamaya dayalı uygulamalara son verilmesi, üçüncü adımı genel af çıkarılması.
Çözüm komisyonu: Siyasi iktidar, Kürt siyasal temsilcileri, bütün siyasi partilerin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin ve sanatçıların katılacağı ortak bir "Kürt Sorunu Çözüm Komisyon"u oluşturulmalı.
Kültürel haklar: Kürt mesesinin temelinde bir "kimlik talebi" olduğu kabul edilmeli, Kürtlere kültürel hakları, dil ve eğitim hakları tanınmalı.
Yerinden edilme: Köy koruculuğu sistemi ve özel örgütlenmeler dağıtılmalı, köylerinden göçe zorlananlara maddi altyapı oluşturulmalı, köylerine geri dönüş olanağı sağlanmalı.
Ekonomi: Tatırımlar doğrudan devlet eliyle yapılmalı. Toprak reformu yapılmalı, GAP projesi tüm yönleri ile tamamlanmalı, bölge insanının hizmetine sunulmalı. Mayınlardan temizlenen arazi, topraksız bölge halkına dağıtılmalı.
Toplum: Feodal artıklar olan ağalık, şeyhlik kurumları tasfiye edilmeli. "Töre" denilen ilkel zihniyet mahkum edilmeli, bireyler özgürleştirilmeli.
"Toplum somut adımlar bekliyor"
Balkız "Hükümet demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için çalışmaya başlamalı. Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları değişmeli. Baraj kalkmalı. Milli bakiye sistemine geçilmeli. İnsanlar temsil için bağımsız aday olmaya zorlanmamalı. Üniter yapı içinde yerel yönetimler güçlendirilmeli" diyor.
Hükümetin atabileceği, kolay, toplumu rahatlatacak adımların olduğunu da ekliyor Balkız: "Tek bir kararnameyle yer adlarını iade edebilirler. Yine Madımak Oteli'nin müze olmasını sağlayabilirler. Toplum somut adımlar bekliyor."
"Meydana çıkabilen dağa çıkar mıydı"
Balkız'a göre, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri olsaydı, Kürt sorunu bu boyuta gelmez, silahlar konuşmaz, yaklaşık 40 bin insan ölmezdi:
"Biz kendini mağdur hisseden, eşit yurttaşlık talep eden bir kesim olarak, demokratik haklarımızı kullanıyoruz. Keşke 25 yıl dağlarda değil meydanlarda geçseydi. İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün önü açık olsaydı bunca şey yaşanmazdı. İşe buradan başlamak gerekiyor." (TK)
* "Nasıl Bir Türkiye istiyoruz" taslak metnini görüntülemek için tıklayın.