Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, hükümetin "demokrasi açılımı" adını verdiği Kürt sorununa çözüm girişimlerine dair, tartışma alanını sınırlandırmaya çalışan ve siyasete müdahale eden açıklamasının ardından, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) "Hepsine katılıyoruz" dedi.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, "Söylediği sözlerin hepsine biz de katılıyoruz. Kırmızı çizgileri zaten anayasa koymuş. Biz bunları her defasında dile getirdik. Hem demokratik açılım sürecini yöneten hükümete hem de muhalefete dönük mesajı var" dedi.
Demokratik Toplum Partisi, Bozdağ'ın bu açıklaması üzerine, "AKP'nin açılım dediği şey aslında bilinen resmi söylemin allanıp pullanmasından ibaret kalmaya aday. Ürkek ve korkak bir yaklaşımla 'zaten biz de sizin gibi düşünüyoruz' diyerek muhalefetin haksız tutumuna ortak oluyor ve çanak tutuyor" demiş, hükümeti sürece daha cesurca sahip çıkmaya çağırdı.
CHP: MGK bildirisine tekzip
Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Mustafa Özyürek de, Başbuğ'un açıklamasını, hükümetin açılımına devam etmesini tavsiye eden Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisini askerlerin "tekzip etmesi" olarak yorumladı.
"MGK bildirisinde terörle mücadeleden bahsedilmemiştir ve bu ilk defa olmuştur. Bu konuda da TSK 'Biz terörle mücadeleye devam edeceğiz' demektedir. Bir anlamda MGK bildirisi Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nın görüşleri doğrultusunda oluşturulmuş, TSK'ye mensup üyelerin hassasiyetleri dikkate alınmamıştır."
MHP: Olumlu
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri Cihan Paçacı "Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün ve bu sürecin kutuplaşmayı meydana getirdiği, çatışmaya doğru götürdüğü ifade edilmiştir. Bu önemlidir. Mesajı genel olarak olumlu yorumluyoruz" dedi. MHP'li Mehmet Şandır da, Başbuğ'un açıklamasının "Kürt açılımının devlet projesi olmadığını", "MGK'nin devamını tavsiye ettiği yalanını ortaya çıkardığını", hükümetin "projesinin bu açıklamayla bittiğini" savundu.
Erdoğan: Takvim işliyor
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki devir teslim töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "açılım"la ilgili "Üzerinde çalışıyoruz. Bir an önce bitirmek istiyoruz. Bizi izlemeye devam edin. Takvim işliyor" diye konuştu.
Erdoğan, "Çalışmayı kamuoyuyla paylaşacak mısınız?" sorusuna, "Perşembe (27 Ağustos) günü Ulusa Sesleniş programı var. Orada genel değerlendirmelerde bulunacağım" yanıtını verdi.
Gül: Güzel açıklama
Aynı resepsiyonda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Başbuğ'un açıklaması sorulduğunda "Güzel bir açıklama" dedi.
Gül, daha sonra çatışmalarda ölen asker ve polislerin yakınlarıyla çatışmalarda yaralananlara verdiği iftar yemeğinde, "Devletinizden emin olun. Devletiniz hiçbir zaman yanlış bir iş yapmaz. Hele hele şehitlerimizin acısını, gazilerimizin fedakarlığını asla unutmaz. Bütün gayretler sizlere yenilerini eklememek için" diye konuştu.
Başbuğ ne demişti?
Başbuğ'un "Zafer Haftası" nedeniyle yaptığı açıklamada "terörle mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini" duyurmuş, Anayasa'nın 3. maddesindeki "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir" ifadesinden, ulus devlet ve üniter devlet yapısından yana olduklarını söylemişti.
"Güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyokültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inandıklarını", "kültürel farklılıkların siyasal temsil aracı olmasına", PKK'yle ve destekleyicileriyle "ilişki kurulmasına yol açabilecek faaliyetlerde" yer almayacaklarını, "her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inandıklarını" dile getirmişti. (TK)