Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdikleri Gökhan Zan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydıyla ilgili konuştu.
Sözcü TV'de Serap Belovacıklı ile Aklın Yolu programına konuk olan Şık, Zan ile TİP arasındaki görüşmelerde neler yaşandığını anlattı.
Şık "Dahlimiz yok ama, sürecin böyle gelişmesinde payımız var. O yüzden Hatay halkından samimiyetle şahsım ve partim adına özür diliyorum" dedi.
Zan ile 10 Şubat’ta tanıştığını, 12 Şubat'ta da Zan’ın adaylığını açıkladıklarını belirten Şık, “Dürüst olayım kendisini sevdim” diye konuştu. Ardından şunları söyledi:
7 Mart günü Antakya adayımız Ecevit Alkan bana 'Gökhan'ın başı belada olabilir farkında mısınız?’ diye sordu. Turgay Kocakaya'nın tweetinin fotoğrafını gösterdi. Aynı gün Gökhan'a sordum. 'Bana seçim çalışmaları için sponsorluk vadetti. Onunla ilgili birtakım konuşmalar yaptık. Ve fakat konuşmaları manipüle etmiş, kırpmış, deep fake yoluyla sahte bir kayıt üretmiş. Bana şantaj yapıyor’ dedi.
Gökhan Zan'dan bir para istendiği konusuna ben kaniyim açıkçası. Gökhan o süreçte 'Benden gram şüpheniz varsa hemen adaylıktan çekilebilirim' dedi. Ben kendisine inandım. 'Kendinden şüphen var mı?' diye sordum. 'Hayır' dedi. O zaman 'Benim de yok' dedim.
'Şantaj, tehdit, haberleşmenin gizliliğini ihlalden suç duyurusunda bulunabiliriz' dedik. Bunu kabul etti ancak ilginç bir şekilde Gökhan Zan bize ‘Suç duyurusunda bulunduğumuzda, mahkemede bu konuşmalar vesaire konuşulur mu?’ diye sordu.
Biz ‘Tabii ki gelir’ deyince ‘O zaman sadece haberleşmenin gizliliğini ihlalden suç duyurusu yapalım’ yanıtı verdi. 9 Mart'ta suç duyurusunda bulunduk ama şantaj ve tehdit kısmını kendisi istemedi...
Daha sonra bana Lütfü Savaş'a yakın olduğunu düşündüğüm aracılar ses kaydını getirdi. 13 Mart gecesi 5 kişinin olduğu ortamda o kaydı dinledim. Telefondan dinledim. İnanmadım Gökhan'a ait olduğuna. Ertesi gün kulaklıkla defalarca dinledim. Ve maalesef Gökhan'a ait olduğunu anladım.
Durumu partiyle paylaştım. Gökhan'ı Hatay'a çağırdım... Ertesi gün 3 parti yetkilisiyle toplantı yaptık. Kaydı reddetti, deep fake dedi. Ben de 'Kayıt gerçek, ancak kesilip biçildiğini' söyledim...
Spor yorumculuğu meselesini sorduk. 'Evet, onu istedim' dedi. Futbol yorumculuğunun hakkı olduğuna inanarak söylüyor bunu. ‘Siyasete girdim meslek kariyerimi yaktım. Bu benim hakkım. Tabii ki isteyeceğim' diyor. Bunu safça söylüyor. Nerede siyaset yaptığını, neyle mücadele ettiğini bile anlayamayan bir çizgiden söylüyor. Bunu duyunca ben çok şaşırdım.
Ses kaydıyla ilgili adli bilişim ve siber güvenlik uzmanından rapor istediklerini belirten Şık, ellerinde 27 sayfalık bir rapor olduğunu ekledi. Raporun sonuç bölümünden de şunları okudu:
"Videonun kesintisiz devam ettiği, arka seslerde devamlılık olduğu, herhangi bir atlama olmadığı, sesin hızında beklenmeyen değişiklik veya frekansta dalgalanmalar olmadığı, tespit edilmiştir."
Şık ardından da “Benim anladığım, burada kirli ilişkilere girmeye çalışan bir ikili var. Ve bunda başarısız olunmuş. Her taraf denenmiş, son kertede de para kazanmayı gözüne kestirmiş olan, diğer kişiye şantaj yapmaya başlamış. Ve iş buraya kadar gelmiş... İşin tam göbeğinde yer alan biri olarak söylüyorum; maalesef Gökhan Zan'ın iddia ettiği gibi değil ortadaki durum. Bunun için de çok üzgünüm” dedi.
Kocakaya tutuklu
Gökhan Zan’la, onun adına AKP'liler ile pazarlık yaptığı yönünde bir telefon görüşmesi yapan ve bu görüşmeyi kaydeden Turgay Kocakaya, geçtiğimiz günlerde tutuklanmıştı.
Gökhan Zan’ın suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Silahlı tehdit' ve 'Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme' suçundan ifadesini aldığını Kocakaya’yı cezaevine göndermişti.
(HA)