"Ortasu köylüleri 15 gün sonra tekrar sınırı geçip kaçakçılığa başlayacak. Çünkü başka geçim kaynakları yok, buna mecburlar."
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyünün Muhtarı Haşim Encü, F-16 bombardımanında 35 kişinin hayatını kaybetmesinin kaçakçılığı durdurmayacağını, çünkü köylülerin tek geçim kaynağının bu olduğunu söyledi.
Kendisi de katliamda akrabalarını kaybeden Encü "Başka gelirleri olsa, 60 lira için hayatlarını tehlikeye atarlar mıydı?" diye sordu.
28 Aralık'ta Uludere (Qıleban) ilçesindeki Gülyazı (Bujeh) ve Ortasu (Roboski) köylerinden 35 kişi sınırı geçerken hava bombardımanıyla öldürülmüştü.
Seyit, Mehmet, Nevzat, Hamza, Şervan, Cemal , Osman, Şıvan, Bilal, Mahsum, Salih, Haki, Serhat, Savaş, Çetin, Selahattin, Bedran, Hüseyin, Aslan, Cevat, Selman, Zeydin, Orhan, Fadıl, Vedat, Cihan, Fikret, Hüsnü, Erkan... Encü ailesinden 29 kişi ve Özcan Uysal, M. Ali Tosun, Nadir Alma, Adem Ant, Yüksel ve Salih Ürek saldırıda hayatını kaybetti.
Ölenlerin yaşları 12-37 arasındaydı.
"Kaçakçılık keyfiyetten yapılmaz"
Ortasu Köyü Muhtarı Encü, bianet'e yaptığı açıklamada, köyün yaşam koşullarını şöyle açıkladı:
"İnsanların başka bir geçim kaynağı olsaydı zaten 60 lira için hayatlarını tehlikeye atmazlardı. Köyde 140 hane var. 40 aile koruculuk yapıyor. Bir korucunun maaşı 800 lira. Emekli oldukların bu maaş yaklaşık yarıya düşüyor. Her ailede en az 10 kişi var, bu parayla geçinemiyorlar."
Bölgede başka bir geçim kaynağı olup olmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı Encü:
"Köyde ticaret yok, memuriyet yok, kaçakçılıktan başka gelir kaynağı yok. Arazi şartları hayvancılığa müsait değil. Hayvanları besleyecek düzlük arazi yok, çorak toprak çoğu yer. En çok yapabilen 10 keçi besleyebiliyor."
"Mecburiyetten kaçakçılık yapılıyor."
Encü, kaçakçılıktan dönerken hava bombardımanında öldürülen gençlerinin çoğunun ya okula gidebilmek için para biriktirdiğini ya da okul masrafını karşılamak için bu yola düştüğünü söyledi.
Kaçakçılığın hayati tehlikesinin yanı sıra fiziki olarak da zorlayıcı olduğunu söyleyen Encü, sarp kayalardan yüklerle geçmek, hele ki kış şartlarında, mecbur kalınmadan yapılacak bir şey değil" dedi.
"35 kişi öldü. bu kapanacak bir yara değil. Ama 15 gün sonra tekrar sınırı geçip mazot almaya gidecekler. Çünkü başka seçenek yok..."
Bölgedeki 12 baronun, katliamın ardından hazırladığı raporda da kaçakçılık olgusuyla ilgili şu sonuç çıkmıştı:
"Bu bölgede insanlar, genelde sınırın diğer tarafındaki köylerde yaşayanlar ile akraba. Bölge dağlık ve gelir getirebilecek bir faaliyet imkanı da yok. Hayvancılık da iklim ve çatışma koşullarından dolayı gelişemiyor. Köylüler genellikle sınırın diğer tarafından sigara, bir-iki bidon mazot, gıda ürünü alıp yük başına da 50 TL gibi bir gelir elde ediyorlar." (AS)