Pandeminin ardından açılan kapılar ile 2022’de tekrar hem sinema salonlarına döndük hem de festivallere kavuştuk. Ayrıca artan dijital platformlar sayesinde evde sinema keyfine devam ettik. Durgun geçen aylardan sonra özellikle 2022’nin ikinci yarısı sinema dünyası için oldukça umut vericiydi.
2023’ün sinema için daha özgür ve verimli olması dileğiyle; 2022’de gündem olan, sinemaseverleri heyecanlandıran filmlere bakalım.
Ayrılma Kararı / Heojil kyolshim
“O telefonu denize at. Öyle derine at ki kimse bulamasın.”
Güney Kore sinemasının önemli yönetmenlerinden Park Chan-wook’un son filmi Ayrılma Kararı (Heojil kyolshim) suç, arzu ve aldatma kıskacında bizi bir “Katil kim?” hikâyesinin peşinden sürüklüyor.
Kaya tırmanışı sırasında düşerek hayatını kaybeden bir adamın soruşturmasını yürüten dedektif Hae-Jun’un (Park Hae-il) ölen adamın eşi Seo-Rae’den (Tang Wei) şüphelenir. Ancak olaylar derinleştikçe tutku, hırs ve gizem de artar. Suç mu? İntihar mı? sorusu ile bizi sürükleyici bir kurgunun içine sürükleyen Chan-wook Hitchcook’a da selam söylemeyi unutmuyor.
Özellikle Hae-Jun’un , Seo-Rae’nin evini gözetlediği sahneler Hitchcock’un en iyi filmlerinden Arka Pencere’ye (Rear Window, 1954) bir referans niyetinde.
Tıklayın - Bir "Röntgencilik" Klasiği: Rear Window
Old boy (2003), The Handmaiden (2016) ve Thirst (2009) filmleri ile dikkatleri üzerine çeken Park Chan-wook, Hitchcock filmlerini andıran bu sürükleyici filmiyle Cannes Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görüldü.
Filmi şu sıralar Mubi’den izleyebilirsiniz.
The Banshees of Inisherin
Three Billboards Outside Ebbing (2017) ve In Bruges (2008) filmleriyle dikkat çeken yönetmen Martin McDonagh, bu melankolik hikâyesinde In Bruges’da karşılaştığımız Brendan Gleeson ve Colin Farrell ikilisini yeniden bir araya getiriyor.
1923 yılında İrlanda’nın Inisherin Adası’nda geçen The Banshees of Inisherin iç savaş gölgesinde bir dostluk hikâyesine odaklanıyor.
Dünya prömiyerini 79. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde yapan The Banshees of Inisherin ile Colin Farrell, En İyi Erkek Oyuncu Dalında Volpi Ödülü'nü, McDonagh ise En İyi Senaryo dalında Altın Osella'yı kazandı.
Aftersun
“Sarsıcı bir baba-kız dramı”
Blue Christmas ve Laps kısa filmlerinin ardından İskoçyalı yönetmen Charlotte Wells'in ilk uzun metrajlı filmi olan Aftersun En İyi Bağımsız İngiliz Filmi Ödülü'ne layık görüldü. Filmin başrolünde Normal People dizisi ile adını duyuran Paul Mescal ve ilk oyunculuk performansını izlediğimiz 12 yaşındaki Frankie Corio yer alıyor.
1990’ların sonlarında geçen Aftersun bir baba - kızın Türkiye’de geçen tatil anısı üzerinden bir büyüme hikâyesine odaklanıyor.
Wells’in kendi anılarından yola çıkarak yazdığı bu melankolik film özellikle Türkiyeli seyirciler için nostaljik bir hava estiriyor.
Aftersun şu an Başka Sinema’da, 6 Ocak’ta ise Mubi’de sinemaseverler ile buluşuyor.
EO / Aİ
Le Départ filmi ile Altın Ayı kazanan Polonyalı yönetmen/ senarist Jerzy Skolimowski’nin son filmi EO (2022) ile bir eşeğin kocaman ve hüzünlü gözlerinden insanlığın umursamazlığını izliyoruz.
Skolimowski’nin Robert Bresson’un 1966 klasiği Au Hasard Balthazar / Rastgele Balthazar’dan esinlendiği film Polonya’da bir sirkte doğan Aİ’nin yolcuğunu takip ediyor. Baş kahraman eşeğin gözünden izlediğimiz bu yolculuk sevimli bir hayvan hikâyesi değil, Aİ ile bir kez daha masumiyetini kaybeden dünyayı sorguluyoruz.
Bu yıl Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde de gösterilen Aİ festival direktörü Azize Tan’ın da favorileri arasındaydı.
Tıklayın - "Ayvalık bizi, festival de şehri dönüştürüyor"
2022 Cannes Film Festivali’nden Jüri Ödülü ve Film Müziği Ödülü ile dönen film Polonya’nın Oscar adayı. Aİ’yi 13 Ocak’tan itibaren Başka Sinema salonlarında izleyebilirsiniz.
Güzel Bir Sabah / Un beau matin
Bergman Adası (2021) ile dikkatleri çeken Fransalı yönetmen Mia Hansen-Løve’ün son filmi "Un beau matin" bu kez bir aile dramına odaklanıyor.
Otuzlu yaşlarındaki Sandra (Lea Seydoux) hem beyin fonksiyonlarını kaybetmeye başlayan babası hem de kızı ile ilgilenilirken bir anda duygusal bir ilişkinin içinde de kendisini bulur.
Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde prömiyerini yapan insan olmaya dair bu özel yapım 2022 Cannes Europa Cinemas En İyi Avrupa Filmi ödülüne layık görüldü.
All the Beauty and the Bloodshed
Ödüllü belgesel yönetmeni Laura Poitras son belgeseli All the Beauty and the Bloodshed ile aktivist sanatçı Nan Goldin’in yaşamına odaklanıyor.
Goldin’in kariyerini ve mücadelesini yakından takip ettiğimiz 2022 ABD yapımı 122 dakikalık belgesel Venedik Film Festivali'nde kurmaca rakiplerini geride bırakarak Altın Aslan Ödülüne layık görüldü.
Tıklayın - Laura Poitras’ın dünyası IDFA’da
Kurak Günler
"Buralarda böyle şeyler normal karşılanır."
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Emin Alper'in son filmi "Kurak Günler"e verdiği para desteğini faiziyle geri istemesinin ardından bir anda ülke gündeminde yerini bulan film sinemaseverler tarafından büyük destek ve beğeni topladı.
Film, yıllardır su sorunuyla mücadele eden bir Anadolu kasabasına atanan savcı Emre (Selahattin Paşalı) karakteri üzerinden ülkenin politik atmosferine fener tutuyor.
Dünya prömiyeri 75. Cannes Film Festivali'nin 'Belirli Bir Bakış' ('Un Certain Regard') bölümünde gerçekleşen, Türkiye prömiyeri ise 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapan Kurak Günler, Antalya'dan En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Müzik başta olmak üzere toplam 9 ödülle döndü.
Tıklayın - Kurak Günler: Yanıklar'da Pekmez olmak
Tıklayın - Kurak Günler: Bir film bir ülkeyi ne kadar anlatabilir?
(YK)