* Fotoğraf ve videolar: Hikmet Adal, Tuğçe Yılmaz.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "hakaret suçundan" siyaset yasağı konulmasının ardından 6'lı Masa'dan 5 muhalefet partisinin lideri bugün Saraçhane'de, İmamoğlu'na destek için bir araya geldi.
Saraçhane'ye giden tüm yolda araç trafiği görülürken, yüzlerce insanın yürüyerek Saraçhane'ye ulaşmaya çalıştığı görüldü. Öte yandan Altılı Masa'dan 5 lider, İBB'ye ulaştı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabından, "doktor randevusu" olduğunu açıkladı ve İBB'ye gelmeyeceğini duyurdu. Yerine, Saadet Partisi'ni temsilen partinin Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir İmamoğlu'na destek için Saraçhane'ye gitti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İBB'ye ulaştı. Ayrıca Millet İttifakı'nın üyesi belediye başkanları da İBB'ye geldi.
İBB'nin önünde toplanan yurttaşlar "Hak hukuk adalet" sloganları ve alkışlarla İmamoğlu'na verilen hapis ve siyasi yasak kararını protesto ediyor.
6'lı Masa İmamoğlu için Saraçhane'de buluştu, İBB'nin önünde toplanan yurttaşlar ise hapis ve siyasi yasak kararını protesto ediyorhttps://t.co/sx3y1UKRNP pic.twitter.com/oAVXYvDlUA
— bianet (@bianet_org) December 15, 2022
Ekrem İmamoğlu Saraçhane'de konuşuyor:
— bianet (@bianet_org) December 15, 2022
"Asla korkmuyorum. Benim sığınacak hakimlerim, savcılarım, mahkemelerim yok. Ama benim arkamda 16 milyon insan var. Milletimiz var."https://t.co/v4T7HxODNN pic.twitter.com/6NYq5EUGpg
"Gençlerimiz kazanacak"Daha sonra İmamoğlu, sahneye çıktı. İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: “Demokrasiye inanan hemşerilerim, hanımefendiler, beyefendiler, gençler, çocuklar... Demokrasiye inanan yüce Türk milleti! Evinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Burası Saraçhane, burası sizin eviniz. Burası milletin evi. Burada siz ne derseniz o olur. “Ama önce sizlere soru sormak istiyorum. Bana bu sorunun cevabını vermenizi istiyorum. Bu ülkeyi yönetenlerin milletimizle, sizinle ne alıp veremediği var? “Sizden ne istiyorlar? 31 Mart'ta oyunuzu kullandınız, saymadılar. Zarfa attığını dört oy pusulasından üçü geçerli, büyükşehir belediyesi için kullandığınız oy ise geçersizdir dediler. Sizin tertemiz, helal oyunuzu iptal ettiler. Seçimi yenilediler. Sizin seçtiğiniz büyükşehir belediyesine eskiden bizden bizden bir gün önce, kamu bankalarından bol bol kredi verirlerdi. Sizin seçtiğiniz yönetime tam 3.5 yıldır, bu millete ait bankalardan 1 kuruş vermiyorlar. “Sizin seçtiğiniz yönetim, çok daha uygun koşullarda dışarıdan fonlar bulup getiriyoruz. Bu defa da uydurma bahanelerle aylar geçiyor, yıllar geçiyor, bir imza atıp onay vermiyorlar. Sizinle alıp veremedikleri ne var bunların? 16 milyon insanımızdan ne istiyorlar? “Hepinizin çok yakından bildiği, mesela eskiden bu şehirde taksilerle ilgili kararları belediye verirdi. Artık taksi ile ilgil kararlar Ankara'dan alınacak diyorlar. “Siz ne yaptınız? Bir kere değil, iki kere üst üste belediye başkanı seçtiniz. Sizin seçtiğiniz belediye başkanınız görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkardılar. Üstelik baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp başka bir hakim getirerek karar çıkardılar. Allah aşkına bu ülkeyi yönetenlerin, ey vatandaşlarım sizinle ne dertleri var? “Yok öyle kolay kaçmak yok. Onları gönderecek altı siyasi partinin lideri burada. “Sizlere söyleyeyim, bunlar milletin iradelerine karşı alerjisi olan insanlar. Milli irade başka türlü şekillenirse bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama yapsınlar. Nafile, nafile... “Ne hukuk ne ahlâk gözetiyorlar. Ne din ne iman gözetiyorlar. Her şeyi yok sayıyorlar! “Gözleri hiçbir şey görmüyor. Bugün burada büyük kalabalığı harekete geçiren sizlerin ortak vicdanıdır. Hepimiz birbirimizin için, haksızlığa karşı, adaletsizliğe karşı buradayız. “Demokrasi ve özgürlük için hak, hukuk, adalet için ayağa kalkıyor. “Dün de oldu, şimdi de oluyor. Milletin iradesine alerjin varsa, seçim sonuçlarını hazmedemiyorsan, tavsiyemiz ne biliyor musunuz? Siyaset miyaset yapmayacaksınız. 16 milyon İstanbullu senin gözünde bir ve eşit değilse, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımızı bir ve eşit görmüyorsanız, memleketi idare “ediyorum diyemezsiniz. “Avuçlarını yaladılar”Sadece birtakım çıkar gruplarını, seçilmiş dernekleri, birtakım karanlık odakları yönetiyorsunuz. İstanbul'da bir israf düzeni kurdular ve sonsuza dek sürsün istiyorlar. "Bir avuç insanın zenginliğine zenginlik katan, İstanbul'un canına okuyan bir düzendi bu. Ben seçimde hemşirelerimden yetki isterken yetkiyi verin, bu israf düzenini yok edelim dedim. Şeffaflıktan asla vazgeçmeyeceğimizi ilan ettim. “Kişilere, gruplara, cemaatlere, partilere, kişisel yakınlığınızın olduğu bu tarz grup ve kurumlara yakın olmayacağız, herkese eşit olacağız dedik. "İstanbullular beni bunun için seçtiler. İsraf düzenine bu şekilde son verdik. Bütçemizi 16 milyon İstanbullunun hizmetine sunduk. Bir avuç insan yalan oldu yalan. Avuçlarını yaladılar. “Bu sadece israf düzenine son vermekle kalmadık. Bir şey daha yaptık. İstanbul'da “insaf düzeni oluşturdu. “İstanbul 3.5 yıldır vicdana ve mantığa uygun şekilde yönetiliyor. Artık İstanbullunun vicdansız, adaletsiz, kısacası insafsız bir düzene tahammülü yok. “Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun halkın oylarıyla seçilmiş bir yöneticiyi haksız, hukuksuz biçimde görevden almak haddini bilmemektir. 100. yılına girerken umutla yürüdüğümüz Türkiye Cumhuriyeti bu ülke vatandaşlarının kanıyla canıyla, bin bir emeğiyle kurulmuştur. "Cumhuriyet bu topraklarda yaşayan herkes bir ve özgür olsun diye kuruldu. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Atatürk'ün dediği gibi toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması ve korunması için cumhuriyet kuruldu. “Bu dava ülke davası”“Altılı masanın en çalışkan neferi olacağım. Altı genel başkana hepinizin huzurunda söz veriyorum. “Ben ortak aklın iradesine inanıyorum. Toplumun barış içinde, ortak bir geleceği inşa edeceğine inanıyorum. Onların dikte ettirdiği yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum. “Birlikte bu karanlık günleri aşacağız. Asla üzülmeyeceğiz. Asla öfkeye kapılmayacağız. Ama hep birlikte kararlı olacağız. Bu dava bana açılmış bir dava değil. Bu dava ülke davası. Bu dava adalet davası. Bu dava eşitlik davası! “2023’te çocuklarımız, gençlerimiz kazanacak. Hepinizi çok seviyorum. Herkes kazanacak. Her şey çok güzel olacak..” |
Altılı Masa'nın temsilcilerinin konuşmaları ve liderlerin toplu fotoğraf çekilmesiyle Saraçhane'deki miting sona erdi.
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu Saraçhane'den seslendi: İktidar olmak için geliyoruz
TIKLAYIN - Altılı Masa temsilcileri Saraçhane'de ne söyledi?
Ne olmuştu?
İddianameye göre Ekrem İmamoğlu 4 Kasım 2019'da yaptığı bir basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "ahmak" diyerek hakaret etti.
İddianamede YSK Başkanı Sadi Güven ile 10 kurul üyesi 'mağdur' sıfatıyla yer aldı. Ancak İmamoğlu soruşturma kapsamında yazılı olarak alınan ifadesinde YSK üyelerine "ahmak" şeklinde bir söylemi olmadığı, bu söylemin kimse tarafından YSK üyelerine yönelik algılanmadığı, söylemin belli bir şahsı hedef almadığı, siyasi bir söylem olup sert bir eleştiri olduğu, somut olarak bir kimseye yöneltilmemiş olduğunu söyledi.
İddianamede Ekrem İmamoğlu'nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Dün (14 Aralık) görülen davada İmamoğlu 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkûm edildi ve siyasi yasak aldı.
(HA/TY/EMK)