Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman / AA
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkum ettiği ve siyasi yasak koyduğu kararın gerekçesini açıkladı.
17 sayfalık gerekçeli kararda cezada mahkeme Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine karşı hakaret suçunu basın önünde işlediğinin sabit olduğunu iddia etti. YSK üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde hakaret ettiğini savundu.
TIKLAYIN - İmamoğlu davasında karar: 2 yıl 7 ay 15 gün hapis
Neden alt sınırdan uzaklaşarak ceza verildiğini mahkeme "İBB Başkanlığı sıfatı bulunan ve söylediği her söz Türkiye'de ve yurt dışında basın aracı ile kolaylıkla duyulan ve takip edilen sanık tarafından bu şekilde hakaret suçunun işlenmesi nedeniyle temel ceza alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmiştir" sözleriyle gerekçelendirdi.
Cezada indirim uygulanmamasının nedeni olarak da yargılamayla ilgili olumsuz davranışlarını ve açıklamalarını gerekçe gösterdi.
"Sanığın geçmişi ile ilgili mahkememizde olumsuz bir kanaat oluşturmuş olup, mahkemenizde devam eden yargılama sürecinde 21 Eylül 2022 tarihli duruşmadan sonra basın mensuplarına devam eden davayla ilgili 'olmaması gereken bir daha sürdürülüyor, boş işler bunlar' şeklinde açıklaması, 11 Kasım 2022 tarihli duruşmadan sonra 'şu mahkemeden utanç duyuyorum böyle bir yargılama olamaz, şaka gibi, trajikomik bir durum, beni zerre ilgilendirmiyor' açıklamaları, yargılama sürecindeki davranışları ile mahkemece yapılan yargılamayı ciddiye almamış, bu olumsuz davranışlarından dolayı lehine indirim uygulanmamıştır" diyerek cezada neden indirim uygulanmadığını açıkladı.
"Sözün muhatabı YSK üyeleri"
Gerekçeli kararda ayrıca mahkeme İmamoğlu'nun sözlerine başlarken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya cevap verdiği ancak konuşmanın içeriğinde 31 Mart seçimini iptal edenler için ‘ahmak’ dediğini iddia etti.
Mahkeme kararda "Sözün muhatabının YSK üyeleri olduğu duraksanmayacak şekilde açıktır. Sanığın savunmasında sözlerinin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu ileri sürmesi karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir" dedi.
Mahkeme ayrıca İmamoğlu'nun ‘ahmak’ sözünü cümle içinde kullanış biçimini ve yapılan vurguyu dikkate alarak aptal ve gerizekalı anlamında kullandığı kanaatine karar verdi.
Hakim değişikliği ve reddi hakim talepleri
Mahkeme gerekçeli kararında çok tartışılan ilk hakimin değişmesi konusunda da değindi. İmamoğlu’nun avukatlarının adil yargılanma hakkından mahrum kaldıkları yönündeki savunmalarının yerinde olmadığı belirten mahkeme gerekçeli kararda şu hükmü kurdu:
"Davanın ilk hakimi davaya 28 Mayıs 2021 tarihinden 1 Haziran 2022 tarihindeki beşinci celsede kadar yargılamayı yapmıştır. Sanık avukatları doğal yargıçlık ilkesi gereğince baktığını belirttikleri ilk hakimi 23 Mart 2022 tarihli duruşmada taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle hakimin tarafsızlığından şüphe duyduklarını ileri sürerek hakimi reddetmişlerdir.
“Hakimin yaklaşık 1 yıllık sürede davaya baktığı, delillerin toplanmış olduğu, iddia makamından esas hakkındaki mütalaanın alındığı, ancak sanık avukatlarının karar aşamasına gelen dava dosyasına sürekli bilimsel mütalaa, hukuki mütalaa adı altında 3 ayrı mütalaa sunduğu, her şey kameralar önünde cereyan ettiği halde tanıklar dinletme yoluna giderek, önceki hakimin çalıştığı dönemde bitirip karar verebileceği dava dosyasını gereksiz taleplerle meşgul ederek duruşmaların sürekli ileri atıldığı anlaşılmaktadır.
“Dava dosyası önceki hakim tarafından sonuçlanmış olsa da yine aynı şekilde hakimin tarafsız olmadığını ileri sürerek yargılamaya itiraz edecekleri ortadadır. Bu nedenle dava dosyasına bakan iki ayrı hakim hakkında da hakimlerin tarafsız olmadığı savunmaları yerinde görülmemiştir.”
(HA)