Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Edirne ve Hakkâri’den Ankara’ya başlattığı “Darbeye karşı Demokrasi Yürüyüşü” üçüncü gününde sürüyor.
Yürüyüşün Edirne kolunda HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Hakkâri kolunda ise diğer eş başkan Prof. Dr. Mithat Sancar yer alıyor.
Sancar ve barebarindekiler Bitlis'teki temaslarını sürdürürken Buldan İstanbul'da siyasi partiler ve demokrasi çevreleri ile bir arayea geliyor.
Buldan'ın bugün ilk durağı Emek Partisi’ni (EMEP) ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Merkezi'ydi. Buldan ve bareberindekiler Demokrasi İçin Birlik (DİB) üyeleri ile görüştü.
“HDP altı milyon oy alıyor”
Buldan burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Bu ülkenin barışa, özgürlüklere ihtiyacı var. Bu yürüyüşü bu çerçevede başlattık. Bu program çerçevesinde iki sembolik kentten önemli mesajlar verdik. Bu iki kentten başlayan yürüyüş aslında Türkiye halklarına ama asıl siyasi iradeye önemli bir mesaj veriyor. Bu mesajla birlikle bugün içinde bulunduğumuz koşulların, şartların Türkiye’nin geleceğine dair Türkiye’nin önümüzdeki dönem siyasi sürecine dair yapılması gerekenleri atılması gereken adımları bir nebze de olsa ifade etmek ve bu anlamda bir mücadele süreci başlatmak istedik.
“Demokrasi İçin Birlik koordinasyonuyla Türkiye’nin sorunlarını konuşacağız. Koordinasyondaki arkadaşlarımızın Türkiye’nin barış, demokrasi mücadelesine büyük katkıları olduğunu olacağını biliyoruz. Belki uzun engebeli bir yol bu barikatları bilerek yola çıktık. Provokasyon amaçlı HDP’nin hareket etmeyeceğini herkes bilir. HDP bugün altı milyonun oyunu alan Türkiye’nin üçüncü partisi. AKP iktidarı oy kaybettikçe kendisini ayakta tutmaya çalışıyor. Biz bu oyunları boşa çıkarmayı da çok iyi biliyoruz.
“Tüm baskılara karşı mücadele ediyoruz’
“Başlattığımız demokrasi yürüyüşü bugün tüm televizyon kanallarında tartışılıyor. Yürüyüşümüzün provokasyon amaçlı yapıldığı söyleniyor. Dün bir gazeteci çıkıp; ‘HDP denilen bir parti yoktur. Kürt sorunu denilen bir sorun yoktur’ diyor. Biz biliyoruz ki bu zihniyet 90 yıldır devam ediyor ve bir sonuç çıkmadı. HDP olmadan HDP hakkında televizyon programları yapılıyor. Bu ülkede barış ve demokrasi gelecekse, bunu da HDP getirebilir. Bu ülkede bir çözüm olacaksa, çözümü HDP getirecektir. Bu ülkede yaşanan tüm baskılara karşı duran bir parti var ve onun adı da HDP’dir”
DİB: Yürüyüş anayasal hak
Buldan’ın konuşması ardından söz alan Demokrasi İçin Birlik Koordinasyonu’ndan yazar Ayşegül Devecioğlu ise demokrasi için mücadeleyi sürdürmeye ve HDP ile aynı yolda yürümeye devam edeceklerini belirtti, şöyle dedi:
“Gerek Kürt meselesinin barışçıl çözümü gerek eşit yurttaşlık gerek ise de içerisinde bulunduğumuz bütün demokratik hak ve özgürlüklerin yok sayan, toplumun bütün demokratik birikimlerine saldıran iktidara karşı mücadelede özellikle kayyım atamalarına karşı tavır alınmasında birlikte çalıştık bu zamana kadar.
"Bundan sonra da birlikte çalışmaya devam edeceğiz. HDP’nin ‘Adalet Yürüyüşü’nü biz bir basın açıklaması yaparak desteklediğimizi bildirdik. Bunu asla bir provokasyon olarak görmüyoruz. Tam tersine ifade özgürlüğünün yanında olduğumuzu ve devletin HDP’nin bu anayasal hakkını kullanmasını sağlamakla yükümlü olduğunu belirttik. HDP ile birlikte bu mücadeleyi sürdürmeye ve aynı yolda yürümeye devam edeceğiz.” (EMK)