Diplomatik plakalı bir otomobil, moto kuryeye arkadan çarptı; kurye ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı, şoför ise ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Kurye hastanede yaşam savaşı verirken ona vuran şoför yurt dışına kaçtı!
Binlerce moto kurye Yunus Emre’de kendini gördü! “Onun yerinde biz de olabilirdik” duygusu hepimizi etkisi altına aldı. Hepimiz ölebilirdik ve katilimiz elini kolunu sallayarak kaçabilirdi. Ailemizin, eşimizin, evlatlarımızın, arkadaşlarımızın acısı katlanabilirdi.
Mohamed Hassan Shekh Mohamud sadece Yunus Emre’yi değil, hepimizi öldürdü! O aracın kaportası hepimizin etine battı! Biz sadece 30 Kasım’da değil, her gün “hız baskısı”ndan, trafikte fark edilmemekten, yasal güvencelere sahip olmamaktan kaynaklı ölüyoruz! Kaza süsü verilmiş cinayetlere kurban gidiyoruz.
Günlük gelişmelerin, siyasi polemiklerin arasında unutulmasın diye, “Yunus Emre Göçer Cinayetinin Kronolojisi”ni sıralayalım!
30 Kasım’da Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Avrasya Tüneli Aksaray çıkışında arkadan moto kurye Yunus Emre Göçer’e çarptı! Yunus Emre hastaneye kaldırıldı, Mohamed Hassan Shekh Mohamud ifadesi alınarak serbest bırakıldı!
1 Aralık’ta yüzlerce kurye Çağlayan Adliyesi önünde toplandı ve Yunus Emre’ye çarpan diplomatik plakalı aracın şoförünün yakalanması için çağrıda bulundu. Yunus Emre 2023’te hayatını kaybeden 60 moto kuryeden biriydi.
1 Aralık akşamı, kaza süsü verilmiş cinayetin video kaydı Kurye Haber ve birçok medya organında paylaşıldı! Milyonlar cinayete tanık oldu!
30 Kasım-5 Aralık arasında Yunus Emre’nin ailesi arkadaşları ve kamuoyu yetkilileri göreve davet etti. Diplomatın kimliğinin açıklanması ve tutuklanması çağrısı yapıldı.
5 Aralık’ta Yunus Emre Göçer hayatını kaybetti. Maltepe’de yüzlerce moto kuryenin katıldığı bir cenaze töreniyle defnedildi. Cenazede konuşan baba Metin Göçer, “Benim çocuğum bir kazaya değil, cinayete kurban gitti. Adalet istiyorum” dedi.
5 Aralık’ta ayrıca Yunus Emre’ye çarpan diplomatik plakalı aracı kullanan kişinin Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Mohamed Hassan Shekh Mohamud olduğu öğrenildi.
6 Aralık’ta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Gerekli işlemler yapılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Eğer ortada bir kusur varsa, suç varsa bunun takipçisi olunacaktır. Cumhurbaşkanı’nın oğlu da olabilir vatandaş da olabilir” diye açıklamada bulundu.
7 Aralık’ta konuyla ilgili bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda yaşamını yitiren moto kurye Yunus Emre Göçer’in kusurlu olmadığına kanaat getirilerek asli kusurun Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Hassan Sheikh Mohamud’da olduğu ifade edildi.
8 Aralık’ta ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdiği yazıda Hassan Sheikh Mohamud hakkında yakalama emri talep etti.
Yakalama kararının ardından Mohammed Hassan Shekh Mohamud’un Ataşehir’deki adresine polis gitti. Ancak Mohammed Hassan Shekh Mohamud adresinde bulanamadı. Yapılan tespitler sonrası Mohammed Hassan Shekh Mohamud’un 2 Aralık’ta yurt dışına çıktığı belirlendi. Savcılıktan yapılan açıklamada “Şüphelinin yurt dışı çıkış kaydı bulunmakta” denildi.
“Kaza” sonrası trafik polisleri bölgeye gitmesine rağmen, ortada bir fren izi bile yokken, Avrasya Tüneli’ni gören kamera kayıtlarına ulaşmak çok kolayken, ertesi gün kamera kaydı basında bile dolaşıma girmişken, Yunus Emre’nin arkadaşları Çağlayan Adliyesi’nde toplanıp yetkililere seslerini duyurmaya çalışmışken, Yunus Emre’nin hastanede can çekiştiği bilinirken nasıl olur da “o şahıs” elini kolunu sallayarak ülke dışına kaçar!
Moto kuryeler olarak biliyoruz ki; Yunus Emre Göçer davasında sorumluluğu ve ihmali olan herkes yargı önüne çıkartılmadıkça toplumsal vicdan kanamaya devam edecek. Ve hiçbirimiz trafikte güvende olamayacağız!
Artık tüm Türkiye biliyor!
Bir Cumhurbaşkanı’nın oğlu bir emekçinin oğlunu öldürdü! Suçlu elini kolunu sallayarak babasının yanına gitti, masum ise babası tarafından toprağa verildi.
(MÇ/VC)