Düzenlemeler
Devlet Sırrı 50 yıl yargıya bile kapalı: Hükümetin yasalaşması için TBMM’ye sevk ettiği “Devlet Sırları Kanun Tasarısı” yasalaşırsa, neyin devlet sırrı olduğuna Başbakan başkanlığındaki beş kişilik bir kurul karar verecek. 50 yıl boyunca saklanacak “sırlar” mahkemelere bile verilmeyecek (13 Aralık). Kurulun “devlet sırrı” dediği belgeleri açıklayanlara altı yıla kadar ceza verilebilecek.
Fişlemeye karşı teklif: CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM’ye “Kişinin açık rızası olmaksızın elde edilen ve arşivlenen kişisel verilerin imha edilmesi" hakkında bir kanun teklifi sundu (13 Aralık).
Teklif, fişlemelere dayalı tüm arşiv kayıtlarının iki ay içinde imha edilmesini ve aykırı davrananlara sekiz yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Teklifte, MGK ve MİT dâhil güvenlik ve istihbarat kuruluşlarında fişlemeyle ilgili tüm genelge-yönerge ve talimat vb. düzenlemelerin ayıklanması, yasadışı fişlemelere dayalı tüm işlemlerin iptal edilerek geri alınması, bundan doğan zararların ise sorumlu kurum ve kişilere rücu edilmesini de öngörüyor.
301. Madde 10 yıl sonraya kaldı: Anayasa Mahkemesi (AYM), “Türk milletini aşağılama” TCK’nın düşünceyi cezalandıran ünlü 301. Maddesi’ne yönelik iptal davasını “daha önce reddettim. 10 yıl bitmeden yeni davayı görüşmem” diyerek reddetti (5 Ekim).
AYM, “Türk bayrağına hakaret”e üç yıl hapis öngören, “Devletin egemenlik alametlerini aşağılama” maddesiyle ilgili iptal başvurusunu kabul etti ve esastan görüşmeye karar verdi.
Raporlar
Ombudsman şiddeti gördü: Kamu Denetçiliği Kurumu, polisin, Gezi Parkı eylemlerin katılanlara karşı orantısız güç kullanmasını hak ihlali saydı. Kurum, 17 kişinin şikâyetini birleştirerek kabul etti (31 Aralık). Raporda, “Toplumsal olaylarda güç kullanımının gerekli, makul ve orantılı olup olmadığının açık ve şeffaf bir şekilde tespit edilerek, hatalı davranan kolluk görevlileri hakkında süratli, etkin bir inceleme ve soruşturma için süreci uzatan veya tıkayan işlemlerin kısaltılması veya kaldırılması yönünde gerekli tedbirler alınsın” deniyor.
Ayda bin siteye kapama: Alternatif Bilişim Derneği, yayımladığı “Türkiye’de İnternetin 2013” Raporu’nda, “Nisan'dan beri, geçen altı aylık sürede yaklaşık 5 binden fazla alan adı 5651 numaralı yasa gereğince erişime engellendi. Yani Türkiye'de ayda ortalama bin alan adı erişime kapatılıyor” dedi (13 Aralık).
Tutuklamalarda savcı etkin: Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin gerçekleştirdiği "Türkiye'de Tutuklama Uygulamaları ve Tutuklamada Savunmanın Rolü" başlıklı, 800'e yakın kesinleşmiş dava dosyasının incelenmesiyle yapılan araştırmaya göre davaların yalnızca yüzde 3’ünde hâkimin, savcının verdiği tutuklama talebini reddettiğini ortaya koydu (13 Aralık).
Kartal, Çağlayan ve Bakırköy Adliyeleri'nde yapılan araştırma, dosyaların yüzde 97'sinde savcının gerekçe göstermeden tutuklama talebinde bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Kitap tanıtımı: "Sanatta İfade Özgürlüğü, Sansür ve Hukuk" kitabı SiyahBant ve DEPO ortaklığıyla Tütün Deposu’nda tanıtıldı (29 Kasım).
Tepkiler
PEC raporu: Press Emblem Campaign (PEC), 2013’te 129 gazetecinin öldürüldüğünü, aralarında Türkiye’den Bünyamin Aygün’ün de olduğu 15 gazetecinin Suriye’de hala kayıp olduğunu bildirdi (31 Aralık).
PEC yıllık raporunu açıklayan PEC Genel Sekreteri Blaise Lempen, Suriye’de silahlı gruplar bulaştığı kaçırma eylemlerinin benzersiz olduğunu, Irak’ta 2003-2006 döneminde dahi yaşanmadığını söyledi.
TGS’den kınama ve çağrı: TGS İstanbul Şubesi, 28 Aralık’ta düzenlenen Yolsuzluk protestoları sırasında en azı dokuz habercinin saldırıya uğradığını bildirdi. Sendika, şiddete başvuran polislere soruşturma açılmasını istedi; gazetecileri de baskılara, şiddete ve güvencesizliğe karşı örgütlenmeye çağırdı.
Olcayto basın özgürlüğü istedi: TGC-KAS 69. Yerel Medya Semineri’nde konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, mesleki dayanışmanın önemine vurgu yaparak “Gazetecilerin bağımsız, özgür bir şekilde görevlerini yapabilmelerini istiyoruz” dedi (27 Aralık).
Gazeteciler kalem bıraktı: Türkiye Gazeteciler Federasyonu, TGC ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Türkiye genelinde Emniyet Müdürlükleri’ne basın mensuplarının girişini yasaklayan uygulamayı protesto ederek İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ana girişinin önüne kalem bıraktı (25 Aralık). TGF Başkanı Atilla Sertel demokrasilerde yasakçı anlayışın olmadığını, uygulamanın sansür olduğunu söyledi.
TGC ve Konsey dava açtı: TGC, gazetecilerin emniyet müdürlüklerine girmesinin yasaklanması ve basın odalarının boşaltılması kararına karşı Şirinevler’deki İstanbul 4. İdare İdare Mahkemesi’nde dava açtı (25 Aralık). Basın Konseyi de yasağı yargıya taşıdı.
RSF baskıları kınadı: RSF, Mehmet Baransu’nun Yeni Dönem haber sitesine erişim yasağı getirilmesi, MGK raporunu yayımlayan Taraf gazetesinin ihanetle suçlanması ve Nazlı Ilıcak’ın Sabah gazetesinden çıkarılmasını kınadı (25 Aralık).
İşten atılmalara kınama: TGS İstanbul Şubesi, Radikal Ankara bürosunda ikisi telifli, beşi kadrolu yedi gazetecinin işine “yeniden yapılandırma” gerekçesiyle son verilmesini kınadı. Daha önce Acun Ilıcalı’nın satın aldığı TV8’de çalışanların toplu bir şekilde işten çıkarıldığı, Hürriyet Daily News Gazetesi’nde işten çıkarmalar olduğu, Artı 1 televizyonunda 14’ü son 6 ayda toplam 39 kişinin işinden çıkarıldığı hatırlatıldı.
Basın-İş örgütlenmeye çağırdı: DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası, medyada işten çıkarmalara tepki gösterdi; sermayenin hakim olduğu kurumlarda editoryal bağımsızlığın sendikalaşmaktan geçtiğini hatırlatarak gazetecileri örgütlenmeye çağırdı (25 Aralık).
Takvim şimdi de Watson’a taktı: Takvim gazetesi, Gezi sırasında “CNN’den kirli itiraf: Her şeyi para için yaptık” başlıklı hayali röportajıyla CNN International Sunucusu Christiane Amanpour’u hedef aldıktan sonra şimdi de kanalın muhabiri Ivan Watson’a saldırdı (24 Aralık). Gazete birinci sayfasında Ivan Watson’un fotoğrafını kullanarak “Korkunç Ivan CNN” başlığını attı.
Baransu eylemde: Gazeteci Mehmet Baransu yeni kurduğu Yeni Dönem internet sitesinin kapatılmasını İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın kapısının önünde eylem yaparak protesto etti (23 Aralık).
TGF’den Sabah’a tepki: TGF Genel Başkanı Atilla Sertel,Nazlı Ilıcak’ın uzun yıllardır köşe yazarı olarak çalıştığı Sabah gazetesinden "fikir ayrılığı" gerekçesiyle işten çıkarılmasını “ifade ve basın özgürlüğüne müdahale” olarak nitelendirdi (19 Aralık).
Füsun Erdoğan kanıt istedi: MLKP örgütüne yönelik “Gaye” operasyonuyla 8 Eylül 2006’da tutuklandıktan sonra müebbet hapis cezası verilen İstanbul Özgür Radyo eski Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan, Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan İsveç parlamenterlerine gönderilen mektupta kendisi hakkında yer verilen, "Silahla insan yaralama ve binalara patlayıcı maddelerle zarar verme”ye ilişkin iddialara ispat istedi (12 Aralık).
Fişleme karşıtı bildiri: Aralarında beş Nobel Adayı ve Türkiye'den Buket Uzuner, Yaşar Kemal, Murathan Mungan ile Orhan Pamuk'un da olduğu 80 ülkeden 562 yazar, devletlerin internet üzerindeki izleme faaliyetlerine son verilmesi için yeni bir uluslararası anlaşma çağrısında bulundu (10 Aralık).
Bildiride yazarlar, teknolojik gelişmelerin devlet ve kuruluşlar tarafından kitlesel izleme amaçları uğruna suiistimal edildiğine vurgu yaptı; “İzleme faaliyeti özel alanı ihlal ediyor, düşünce ve ifade özgürlüğünü tehlikeye atıyor” dedi.
Bilim ve bilgi suç oluyor: PEN Yazarlar Birliği Norveç Başkanı William Nygaard ve Norveç Yazarlar Derneği BaşkanıJørgen Lorentzen VG gazetesinde de yayımlanan bir makalede, izledikleri KCK davasıyla ilgili, "Ülkede bilim ve bilgi suç haline getiriliyor. Üniversiteden yeni mezun Celal isimli gencin BDP akademisinde verdiği kuantum fiziği dersi, terörizm ve PKK destekçiliği olarak gösteriliyor” dediler (3 Aralık).
Abay Almanya’da: MLKP davasından 11 yıl 3 ay hapis cezası alan Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu sözcüsü Necati Abay, Almanya’ya sığındı (29 Kasım). Abay, Özel yetkili İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21 Mayıs’ta kendisini 10 yıllık yargılama sonunda “hiçbir delil olmadan” üst sınırdan mahkum ettiğini savunuyor; “Sürgün bir gazeteci olarak bedel ödemeyi sürdürüyorum” diyor.
Ermeni gazeteciden iltica girişimi: Ermeni gazeteci-yazar Cevat Sinet, hakkında açılan davalar nedeniyle Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldığını açıkladı (25 Kasım). Ailesiyle birlikte Belçika’da yaşayan Sinet, “Hrant Dink’in gerçek katilleri bulunup gerekli cezayı alırsa, Aram Tigran’ın mezarı ne zaman Diyarbakır’a gelirse ve Ermeni soykırımı ne zaman tanınırsa o zaman Türkiye’ye adaletin geldiğine inanır ve geri dönerim” dedi.
Yayıncılara destek: Fransız Yazarlar Birliği (SGDL), Fransız Yayıncılar Birliği (SNE) ve Fransız Çevirmenler Birliği (ATLF) Sel Yayıncılık yetkilisi İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz'un hapis istemiyle yargılandıkları Apollinaire davasına tepki gösterdi (28 Kasım).
IFEX’den Keskin için kampanya: IFEX Uluslararası Cezasızlığı Engelleme Günü kapsamında bu yıl, ifade özgürlüğü mücadelesi içersinde yer alan insan hakları savunucusu avukat Eren Keskin'e saldıranların cezalandırılması için kampanya başlattı (23 Kasım).
Cezasızlık konferansı: Uluslararası Cezasızlığa Karşı Mücadele Haftası kapsamında Düşünce Suçuna Karşı Girişim, İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde bir konferans düzenledi (23 Kasım). Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu, TV Net'ten Ümit Sönmez, RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve İHOP Genel Koordinatörü Feray Salman da konuşmacıydı.
RSF Dink’i unutmadı: RSF, Dünya Cezasızlıkla Mücadele Günü kapsamında, suikastta uğrayan ve failleri cezalandırılmayan aralarında Hrant Dink’in de olduğu 10 gazeteci ve blogger’ın portresini yayınladı (23 Kasım).
PEN’den KCK tepkisi: PEN Norveç Başkanı William Nygaard, Norveç Yazarlar Derneği Başkanı Jørgen Lorentzen, PEN Danışmanı Sara Whyatt, PEN Türkiye ofisinde KCK davalarına tepki gösterdi. (22 Kasım). Whyatt Türkiye’de son on yılda yapılan yasal düzenlemelerle ifade özgürlüğü ihlallerinin azaldığını ancak yine de çok sayıda yazar ve gazetecinin yargılanmakta olduğuna dikkat çekti.
PEN’den hapis uyarısı: PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliği, Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde Uluslararası PEN’in bu yıl destek çağrısı yaptığı ve aralarında Türkiye’den Fazıl Say’ın da olduğu 5 yazarı tanıttı (15 Kasım).
Toplantıda, Türkiye’de 73 yazar, gazeteci ve çevirmenin hapiste, birçok yazar, gazeteci, çevirmen ve yayıncının hapsedilme tehlikesi altında olduğuna dikkat çekildi.
Konsey müdahaleyi kınadı: Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "kızlı erkekli ev" tartışmasında Başbakana gösterdiği tepkinin medyada küçük görülmesi için Başbakan'ın bazı danışmanlarınca uyarılmasını kınadı (11 Kasım).
İsveç’te tişörtlü gazeteci: Başbakan Erdoğan’ın İsveç ziyaretinde İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ile yaptığı basın toplantısına bir gazeteci "Gazetecileri özgür bırakın" (Set journalists free) yazılı tişört ile katıldı (8 Kasım).
Erdoğan’dan gazeteciye fırça: Başbakan Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile 6 Kasım’da düzenlediği ortak basın toplantısında, “kızlı erkekli öğrenci evi” tartışmasına değinerek “Türkiye'de bazı kesimlerin son günlerde artan bir rahatsızlığı var. Böyle bir müdahaleye neden gerek görüyorsunuz?" diye soran gazeteci Tom Kankkonen’e, “Birileri sizi özel olarak görevlendirmiş” demişti. Kankkonen, daha sonra “Bir gazetecinin sorusunun ardından birileri tarafından görevlendirme aramak çok komik” dedi. Finlandiya Gazeteciler Sendikası (UJF) yetkilisi Juha Rekola de Başbakanın sözlerinin Türkiye hükümetinin basın ve ifade özgürlüğüne bakışını ifşa ettiğini söyledi (7 Kasım).
Gazeteciler Ayağa Kalktı: GÖP ve gazeteciler, 5 Kasım "Gazetecilik İçin Ayağa Kalk" (Stand-Up For Journalism) günü için Galatasaray Meydanı’nda toplandı; “5 dakika bir adım at” eylemi gerçekleştirdi.
Duran gazeteci eylemi: GÖP ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), gazeteci Füsun Erdoğan ve hapis gazetecilere destek amacıyla adliye önünde duran gazeteci eylemi yaptı (30 Ekim). Örgütlerin, "Adalet için bekliyoruz" protestosu KCK Basın davasının görüldüğü Silivri'deki mahkeme salonu dışında da sürdü (31 Ekim).
RSF’den Vermeulen’e destek: RSF, Hollanda’daki NRC Handelsblad gazetesinin Türkiye muhabiri Bram Vermeulen’in ülkeye her giriş yaptığında sınır görevlilerince alıkonulduğunu ve her uluslararası medya temsilcisine verilen yeni format basın kartı için yaptığı başvurusuna yanıt almadığını bildirdi (26 Ekim).
CHP ana akım medyada silik: İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Siyaset Platformu’nun düzenlediği "Medya ve Siyaset" konferansında CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger, MHP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Özcan Pehlivanoğlu ve BDP Sosyal Medya Danışmanı Zınar Karavili konuşmacıydı (23 Ekim). Aksünger, “Hükümete oranla CHP, ana akımda 26/1 olarak yer alıyor” dedi.
Facebook sansürüne tepki: Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Keleş, Facebook'un BDP İstanbul'un sayfasını kapatmasını kınadı; "Artık alternatif mecralar kullanılmalı, politik gruplar kendi ağlarını yaratmalı" dedi (24 Ekim).
TRT’ye kınama: KESK’e bağlı Haber-Sen, TRT'nin 15 çalışanına Gezi direnişinde sosyal medyada paylaştıkları içerikleri nedeniyle soruşturma açmasını eleştirdi; "TRT yönetimi, hükümete karşı değil halkımıza karşı sorumlu olduğunu unutmamalı ve bu hukuksuz soruşturmaları derhal durdurmalıdır” dedi (18 Ekim).
AB İlerleme Raporu: Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin en çok eleştiri aldığı konulardan biri ifade özgürlüğü oldu (16 Ekim). Türkiye'de yaygın medyanın Gezi direnişine suskunluğunu vurgulayan rapor birçok gazetecinin de bu süreçte işsiz kaldığını belirtiyor. Raporda, “Muhalif gazetecilere yönelik soruşturmalar basın özgürlüğünü kısıtlıyor, devlet yetkililerinin açıklamaları ile farklı alanlarda da iş sahibi olan medya sahipleri oto-sansürü arttırdı” dendi.
Taciz ve tehdide kınama: Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) ve İHD Diyarbakır Şubesi, kendisini polis olarak tanıtan bir şahsın DİHA muhabiri Piroze Orhan'ı taciz ve tehdit ettiğini açıkladı; sorumlunun tespit edilip cezalandırılmasını talep etti (12 Ekim).
İHOP Paketi yetersiz buldu: Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin içinde bulunduğu İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) ifade özgürlüğü sorunu, tutukluk sorunu gibi insan hakları sorunlarının Demokratikleşme Paketi’nde yer almamasını çok önemli bir eksiklik olarak nitelendirdi (11 Ekim).
TGS tacizi kınadı: TGS, İstanbul Şubesi, Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik'in kıyafetiyle ilgili eleştirisinden sonra program sunucusu Gözde Kansu'nun işten çıkarılmasını ve DİHA muhabiri Piroze Orhan’ın Diyarbakır’da polisin taciz ve tehdidine uğramasını “Elinizi, dilinizi bedenimizden çekin!” başlıklı bir açıklamayla kınadı (10 Ekim).
Soru önergeleri
“Oradan 2 milyon lira gönder”: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'a, "Hükümete yakın bir gazete yöneticisinin "Maaşları ödeyemiyorum. Oradan 2 milyon lira gönder' diyerek Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'dan para göndermesini istediği iddiası doğru mudur?" diye sordu (29 Aralık).
Sorulardan biri de, “Halkbank'tan AKP'ye yakın olarak bilinen gazetelerin patronları ve yöneticilerine para transferleri gerçekleştirilmiş midir? Savcılık bu konuda bir inceleme yapmış mıdır ya da yapacak mıdır?" oldu.
Baransu’nun sitesi: CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun yenidonem.com adlı haber sitesinin neden kapatıldığını Başbakan Erdoğan’a sunduğu yazılı bir soru önergesiyle sordu (24 Aralık).
YÖK fişliyor mu? CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, YÖK’ün “Ermeni meselesi” üzerine çalışan öğrencilerin isimlerini, çalışma başlıklarını ve iletişim bilgilerini sorduğu iddialarını Başbakana sordu. Soru önergesinde, “Üniversiteler, söz konusu başlıkta çalışma yürüten kaç öğrencinin bilgilerini YÖK’le paylaşmıştır? Bu bilgiler hangi maksatla talep edilmiştir?”diye soruldu. (13 Aralık).
Gezi önergeleri yanıtsız: Hükümet, muhalefet milletvekillerinin Gezi eylemlerinde özellikle polis şiddetiyle ilgili sunduğu soru önergeleri yanıtsız bıraktı. 31 Mayıs’tan beri hükümete yöneltilen 323 soru önergesinden yasa süre içinde yanıt verilenlerin sayısı 30 oldu (13 Aralık). 251 önerge süresi geçmesine karşın yanıtsız kaldı; 42’si süresi içinde hala işlem görüyor.
‘’Gezi’’ haberi verenler..: CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu önergesinde Başbakan Erdoğan’a “Gezi eylemlerini yayınlayan televizyon ve radyolar özel bir talimat ile takip edilmiş midir? Halk TV ve Ulusal Kanal gibi televizyonları kaç uzman izledi?” sorusunu yöneltti (7 Aralık).
"Sansür değil, akreditasyon": Basından Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın Başbakan Erdoğan’ın Demokratikleşme Paketi'ni açıkladığı 30 Eylül’deki toplantısına Halk TV, Hayat TV, İMC TV ile Sözcü, Aydınlık, BirGün, Sol, Yeni Çağ, Evrensel ve Özgür Gündem gazetelerinin temsilci ve muhabirlerinin çağrılmamasıyla ilgili soru önergesine "Sansür değil, akreditasyon" yanıtını verdi (2 Aralık).
CHP yabancı habercileri sordu: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’deki yabancı gazetecilerle ilgili önergesinde (24 Ekim) son 10 yılda gözaltına alınan veya tutuklanan yabancı gazetecilerin sayısını sordu; kara listeye alınan ve basın kartı yenilenmeyen Hollandalı gazeteci Bram Vermeulen’i de gündeme getirdi. Diğer sorular şöyle: “Wall Street Journal, Financial Times gibi gazetelerin Türkiye temsilcilerine Türkiye’yi terk etmeleri için baskı yapıldı mı? Kanadalı gazeteciler SasaPetricic ve DerekStoffel hakkında yargı kararı olmadan İçişleri Bakanlığı talimatıyla Türkiye’ye giriş yasağı konuldu mu? 29 Haziran’da Taksim’de gözaltına alınan İsveçli gazeteci Sara Olsson’un savcılıkça serbest bırakılmasına ve yargı kararı olmadan sınır dışı edilmesinin hukuki dayanağı nedir?
Gezi sonrası işsizlik: CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakana Gezi eylemleri sırasında ve sonrasında kaç gazetecinin işten atıldığını sordu (20 Ekim). “Gezi olaylarının başladığı 27 Mayıs’tan bugüne kadar işten atılan ya da istifa eden gazetecilerin isimleri ve çalıştıkları medya kuruluşlarının adları nelerdir? Haber ve yorumları nedeniyle cezai kovuşturma geçiren gazeteciler var mıdır?”
Medyaya “tavsiye” önergede: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın hükümet politikalarında ters düştüğü Başbakana verdiği yanıtın hükümete yakın medya kuruluşlarında fazla yer almaması için devreye girildiğine dair iddiaları meclise taşıdı (12 Kasım).
Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a, “Hangi medya yöneticileri bu konuda arandı, kendilerine ne dendi? Basın kuruluşlarını aranması talimatını siz mi verdiniz?” sorularını yöneltti.
Saymaz’a tehdit önergede: CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'nın e-mail mesajıyla Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ı tehdit etmesini İçişleri Bakanı Muammer Güler’e “Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun” diyen Valiyle ilgili işlem yapılıp yapılmadığı sordu (8 Ekim).
26 gazeteci tutuklu: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine cevap veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye cezaevlerinde 17 Haziran 2013 tarihi itibariyle 26 gazeteci olduğunu açıkladı (7 Ekim).
Yanıtta, Adalet Bakanlığı'nın 7 Kasım 2012 tarihli "CPJ Raporuna İlişkin Değerlendirme" başlıklı açıklamaya atfen Aralık 2010 itibariyle 24, Aralık 2011 itibariyle 25, Aralık 2012 itibariyle 33 ve 17 Haziran 2013 itibariyle de 26 tutuklu ve hükümlü gazetecinin bulunduğunu, bu kişilerin terör, örgüt ve adli suçlar gerekçesiyle cezaevinde olduğu, ancak bu rakam kesin olmadığı belirtildi. Bakan, hakkında tazminat davası açılan gazeteci sayısının da belirli olmadığını bildirdi.
CHP reklamları sordu: CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Başbakana, ”İstanbul büyükşehir Belediye başkan tarafından bazı gazetelere verilen ilanlar Ortadoğu, Yeniçağ, Cumhuriyet, Yurt, Özgür Gündem, Aydınlık, Sol, Muhalif, Evrensel, Sözcü, Yurt gibi gazetelere neden verilmemiştir?” diye sordu (1 Ekim).
Dayanışma
Aygün Suriye’de rehin: Suriye’de kaçırılan ve bir buçuk aydır rehin tutulan Milliyet gazetesi foto-muhabiri Bünyamin Aygün’ün serbest bırakılması için imza kampanyası başlatıldı (30 Aralık). Toplanan imza sayısı 30 bine yaklaştı. Kampanyada Dışişleri Bakanlığı’nın bir an önce devreye girmesi istendi.
Aygün için eş zamanlı eylem: Suriye'de kaçırılan Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Bünyamin Aygün için meslektaşları İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Trabzon'da eş zamanlı eylem yaptı (23 Aralık).
Açıklamaya, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD), Ankara Gazeteciler Cemiyeti, ÇGD, Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, Parlamento Muhabirleri Derneği, TGS’nin dahil olduğu G9 Platformu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve AKP Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün de destek verdi.
EMO Ödülü Saymaz’ın: Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 11 yıl önce kaçak elektriğe karşı mücadele ederken öldürülen Hasan Balıkçı'nın anısına verdiği onur ödülüne, “gazetecilik mesleğinin ve özgür basının etkinliğini herkese hatırlattığı” için Radikal muhabiri İsmail Saymaz'ı layık gördü (22 Aralık).
Kadumi için buluştular: Gelişmeleri izlemek için Suriye’ye gittikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Başar Kadumi’nin eşi Arzu Kadumi, Şişli’deki Suriye Konsolosluğu’nun önünde katıldığı eylemde, "488 gün oldu. Kocamın hayatta olup olmadığına dair en ufak bir bilgimiz yok. Suriye devletinden kocam hakkında bir bilgi vermesini istiyorum" dedi (20 Aralık).
RSF Avusturya’nın ödülü bianet’e: RSF Avusturya örgütü İfade Özgürlüğü Ödülü bianet'e verildi. RSF Avusturya Başkanı Dr. Rubina Moehring bianet'in hapis gazetecilerin sesi olduğu için bu ödüle layık görüldüğünü söyledi (9 Aralık).
RSF Avusturya'nın Viyana'daki merkezinde gerçekleşen ödül töreninde ödülü bianet adına bianet Proje Danışmanı Nadire Mater aldı. Ödülle demokratik ilke ve değerler için mücadele eden bu kişi ve organizasyonların görünür kılınması amaçlanıyor.
Şık’a CJFE Ödülü: Gazeteci Ahmet Şık, İfade Özgürlüğü İçin Kanadalı Gazeteciler Örgütü’nün (CJFE) 2013 Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen dört gazeteciden biri oldu (5 Aralık).
Şener’e CPJ ödülü: CPJ, bu yılki ‘Basın Özgürlüğü Ödülleri’ni Türkiye’den gazeteci Nedim Şener’in de aralarında bulunduğu dört gazeteciye verdi (28 Kasım).
Örgütlerden haberler
TGS baret dağıttı: TGS, toplumsal olaylara polis müdahalesi sırasında gazetecilerin karşı karşıya kaldıkları şiddete dikkat çekmek amacıyla, Taksim’de çalışan gazetecilere baret dağıttı (31 Aralık).
BBC’den medya belgeseli: BBC Türkçe, gazeteci Selin Girit’in hazırladığı, Türkiye’deki medya ve basın özgürlüğünün işlendiği “Medya: Gizlenen Gerçekler” belgeselini yayınladı (24 Aralık).
TGS’de yeni yönetim: TGS'nin 20. Genel Kurulu sonunda Sabah-ATV direnişçilerinden Uğur Güç genel başkan, Eylem Deniz Durgun genel başkan yardımcısı, Mustafa Kuleli genel sekreter, Arzu Demir örgütlenme sekreteri, Emine Uyar Uğur eğitim sekreteri ve Sedat Yılmaz da mali sekreter seçildi (22 Aralık).
Cezaevi ziyaretleri
KESK’ten Yanardağ’a ziyaret: Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, tutuksuz yargılandığı Ergenekon davasından 10 yıl 6 ay hapis cezası almasıyla 13 Eylül’de gözaltına alınarak tutuklanan Yurt gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı Muğla E Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti (30 Aralık).
Silivri ziyareti: İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin aldığı özel izinle TGF Genel Başkanı Atilla Sertel, Barış Pehlivan, Ümit Zileli ve İlker Yücel Silivri Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan gazeteciler Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Hikmet Çiçek, Turhan Özlü ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u açık görüşte ziyaret etti (26 Aralık).
TGC’den Füsun Erdoğan’a ziyaret: TGC, MLKP Davası’ndan müebbet hapis cezası yanı sıra 789 yıl 7 ay hapis ve 1.263.320 TL de para cezasına mahkum edilen ve sekiz yıldır Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Özgür Radyo eski Genel Yayın Koordinatörü ve bianet yazarı Füsun Erdoğan'ı ziyaret etti (12 Aralık).
Konsey’den Füsun Erdoğan’a ziyaret: Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Yüksek Kurul üyesi avukat Turgut Kazan gazeteci Füsun Erdoğan'ı Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde ziyaret etti (29 Kasım).
Başbakandan–Bakanlardan
Medya hedefte: “Aslında İstanbul Başsavcısı adeta suçüstü yapmıştır. Nedir bu suçüstü? Kendisinden dosyaları istiyor, gizlilik kararı olan dosyaları bu zat, bu adam göndermediği gibi basına sızdırıyor. Evet bakıyorsunuz, medya, yani eski Pravda'lar. Bu medyanın da hangi odaklı olduğunu biliyoruz. Bunları sizler de biliyorsunuz. Bunların içinde yandaş medya da var, sermayeyle birlikte odaklanan medya da var. Şu anda isim vermeyeceğim ama vakti saati geldiğinde o isimleri de açıklayacağım" dedi (Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı, 28 Aralık).
Başbakan tehdit etti: ''Medyayla yürütülen bu karalama kampanyası sadece Ak Parti’ye değil halkadır. Bu tezgahın için dışı karıştı birbirine, kökü dışarıda. Bu tezgahta maşa olarak kullanılıyorlar. Devlet içine sızmış devlete paralel olmak isteyenler… Yıllardır Türkiye’nin değil başkalarının çıkarını düşünen medya var. Faiz lobisi var. Siz bu ittifakı 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan tanıyorsunuz. Aynı ittifak Türkiye’yi eski kaos günlerine çevirmek istiyor. Buradan sermaye çevrelerine sesleniyorum. Boşuna oynuyorsunuz. Siz kaybedersiniz siz. Medyaya sesleniyorum. Siz kaybedersiniz siz. Yalanlarla iftiralarla iktidarı yıpratmaya çalışıyorsunuz. Benim milletim bunun bedelini size ağır ödetir. 30 Mart’ta her şey ortaya çıkacak” dedi (Başbakan Erdoğan, Ordu Fatsa, 21 Aralık)
Başbakan Zaman’a edepli ol: "Edepli ol edepli o başlığı atarken. Bir iktidar partisini polis gelip denetleyecekse bunun bir usulü vardır.” (Zaman gazetesindeki “İspanya'da polis, iktidar partisine baskın yaptı” haberiyle ilgili, 21 Aralık).
Arınç’tan Zaman muhabirine azar: "Emniyette görevli özel yetkili gibi soruyorsunuz." (Bülent Arınç’ın Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez'in "Bakanlar soruşturmanın seyri için istifa edecek mi?" sorusuna yanıtı, 18 Aralık).
Operasyonu eleştirdi: "Arkasına sermayenin medyayı alanlar, bu ülkenin istikametini değiştiremezler. Arkasına Türkiye’nin içinde ve dışında bir takım karanlık çevreleri alanlar Türkiye’nin istikametiyle oynayamazlar, ayarlarını değiştiremezler. Türkiye üzerinde operasyon yapılacak, ameliyat yapılacak bir ülke değildir” dedi (Başbakan Erdoğan, Konya konuşması, 17 Aralık).
Arınç’tan Taraf’a tehdit: “Bu gazetecilik değil edepsizlik”(…)“Somun pehlivanlığına gerek yok. ‘Ben bu işi bilerek yaptım, sonucuna razıyım, bu bir gazeteciliktir’ derseniz, kanun ceza veriyorsa bunu da göğüslersiniz. Mustafa Balbay kadar olmasa bile, herhalde 4,5-5 yılı hiç kimse göze almıyor ama kahramanlık budur. ‘Ben bunu ülkem için yaptım, bana yüklenecek suçları da karşılayacağım’ diyebiliyorsanız o zaman bunları yapacaksınız” (Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2004’e ait MGK kararının yayımlanmasıyla ilgili Taraf gazetesini ve muhabiri Mehmet Baransu’ya sesleniyor, 11 Aralık).
Arınç’tan TMK mesajı: Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Türkiye'de hapiste olan gazetecilere yönelik bir soruya verdiği yanıtta Türkiye’deki hapis gazetecilerin Terörle Mücadele Kanunu’ndan (TMK) hapiste olduğunu belirterek “Örgütün 'eylem yapmadan siyasetle fikirleri konuşuyoruz' sözüne uyması halinde ve buna bağlı bazı gelişmelerle Terörle Mücadele Kanunu'nu ortadan kaldırabiliriz” dedi. Arınç gazetecilerin mesleki faaliyet, yazdıkları kitap ya da karikatürler sebebiyle yargılanmadığını iddia etti (25 Kasım).
Türkiye karşılaştırılamaz: “Türkiye’nin basın özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, adil ve özgür seçimlerin olmadığı ülkelerle karşılaştırılamaz.” (Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Washington’da Gezi direnişiyle ilgili konuşuyor,19 Kasım).
Tartışmalı işten çıkarmalar- Ayrılmalar
Milliyet işten çıkardı: Milliyet gazetesi Ege Eki’nde beş yıldır yazan Feyzi Hepşenkal'ın yazılarına son verildi (30 Aralık).
Hepşenkal, kişisel blog'unda, “Hayatımda ilk kez kovuluyorum. Bugüne değin hep istifa edip, ayrılmıştım. Kovulmayı bekliyordum. Milliyet'in Ege eki yerine, ana gazetede yazıyor olsaydım, şimdiye kadar 100 kere kovulurdum zaten. Yine de tuhaf oluyor insan. Garip bir boşluğa düşüyor” yazdı.
Osman Özsoy’un işine son: Yeni Şafak gazetesi, yazarı Osman Özsoy’un işine son verdi (30 Aralık). Özsoy, haberi twitter hesabından, 'Bilgisayar başında yarınki yazımı tamamlamak üzereydim ki gelen bir telefonla, yazılarıma son verildiğini öğrenmiş bulunuyorum” sözleriyle duyurdu.
Cabas çıkarıldı, Dündar kınadı: Milliyet gazetesi, köşe yazarı Mirgün Cabas'ın işine son verdi (29 Aralık).
Türkmen, Zaman’dan gitti: Zaman gazetesinde köşe yazan twitter fenomeni “Beyinsiz Adam” karakterinin yaratıcısı Hakim Türkmen de gazeteden ayrıldı.
Eryılmaz çıkarıldı, Dilmener ayrıldı: Radikal, 17 yıldır Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yapan IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi Tuğrul Eryılmaz ile editör Elif Ekinci’nin işine son verdi (27 Aralık). Kısa bir veda yazısı yazan Eryılmaz, “17 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptım. Ama dönüşümler o denli hızlı ki benim konvansiyonel Anglosakson gazetecilik (tarafsız, nesnel, sesini duyuramayanların sesi olmak…) anlayışımın modası geçti galiba” dedi. Eryılmaz'ın işten çıkarılmasına tepki gösteren Naim Dilmener de Radikal gazetesi yazarlığından ayrıldığını duyurdu.
Radikal Ankara’sız: Radikal gazetesi Ankara bürosunu kapattı; istihbarat şefi Yurdagül Şimşek, Parlamento muhabiri Rıfat Başaran, Tarık Işık, Adliye muhabiri Mesut Hasan Benli, Mehmet Bilber ile Miray Çimen e-mail mesajıyla işten çıkarıldılar. Ardından İsmail Sağıroğlu, Ayça Örer, Oktay Özdabakoğlu, Alpbuğra Bahadır Gültekin ve Efkan Bucak’ın da işine son verildi (24 Aralık).
Yarışma programı kaldırıldı: Show TV, Ali İhsan Varol’un hazırlanıp sunduğu “Kelime Oyunu” yarışma programını yayından kaldırdı (23 Aralık).
Yarışmanın yayınlanan son bölümünde Varol, yarışmacıya “Halk ağzında rüşvet alan kişi”yi sormuş, sorunun cevabı “Yiyici” olarak belirtilmişti.
Sabah ve ATV Kalyon’a geçti: Sabah gazetesi ve ATV kanalının Başbakana yakın Turkuvaz Grubu’nun elindeki hisseleri Kalyon İnşaat Şirketi’ne bağlı Zirve Holding’e satıldı (20 Aralık).
TRT’de işten çıkarmalar: TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu ve Samanyolu Haber'de editörlük, sunuculuk ve haber müdürlüğü yaptıktan sonra TRT Haber’de Kanal Koordinatörü olarak görevlendirilen Ahmet Böken 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra görevden alındı (20 Aralık).
Ilıcak işten çıkarıldı: Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak’ın işine, üç bakanı hedef alan yolsuzluk operasyonlarından bir gün sonra son verildi (18 Aralık). Gazeteci, “Haberi bugün bana telefonla bildirdiler. Gazetenin aldığı bu kararı açıkçası beklemiyordum. Hükümet karşıtı değilim. Yazılarımı da bu nedenle dikkatli yazıyordum, ama medyada her şey olabildiği için bu durumu da normal karşılıyorum” dedi.
Vatan Mengi’yi çıkardı: Vatan Gazetesi Ruhat Mengi’yi işten çıkardı. Mengi durumu “komediden farksız” olarak değerlendirerek “Başbakan veya Cumhurbaşkanı bu ülkede basın özgürlüğü var demesinler, ileri demokrasi demesinler” dedi (5 Aralık).
TRT iki çalışanını kovdu: TRT, Gezi eylemleri sırasında tweet atarak eylemleri yönlendirdikleri ve Başbakan’a hakaret ettikleri iddiasıyla 15 personeliyle ilgili açtığı soruşturmada iki kişinin işine son verdi. Bir kişiye de para cezası verildi (14 Kasım). (SON)