“Gazeteci olarak benim görevim halkın doğru habere ulaşmasını sağlamak. Fakat her gün bana, muhabir arkadaşlarıma ve gazetemize yeni davalar açılıyor. Bu davaların bizi değil gerçekleri hedef aldığını düşünüyorum.”
Türkiye’de adliyeler gazetecilik yapanların ikinci adresi haline geldi. Üstelik artık haber yapmak için değil yargılandıkları için adliye salonlarını dolduruyorlar. Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Hazal Ocak da yaptığı haberler nedeniyle yargılanan gazetecilerden sadece birisi.
Yukarıdaki sözler de ona ait çünkü Ocak hakkında son bir yıl içerisinde üç dava ve bir soruşturma açıldı. Sıklıkla hak ihlallerini ve yolsuzlukları kamuoyuna aktaran Ocak, bu süreçte iktidarın hedefi haline geldi.
Kendisine ve Cumhuriyet’e açılan davaların yıldırma ve gözdağı verme amacını taşıdığını söyleyen Ocak, bir yandan haberlerle diğer yandan hakkında açılan davalarla boğuştuğunu söylüyor.
Daha çok haber yapmak isterken vaktinin büyük bir bölümünü davalara, ifadelere ve savunmalara ayırmak zorunda kaldığından bahseden Ocak “Süreci şaşkınlıkla izliyorum” diyor:
"Her gün yeni davalar açılıyor"
“Cumhuriyet basın ve ifade özgülüğü adına çok bedel ödedi. Yazarları öldürüldü, çalışanları hapse atıldı. Bugün yine Cumhuriyet geçmiş dönemlerdeki gibi hedefe konuldu çünkü gerçekler saklanmak isteniyor. Her gün bana, muhabir arkadaşlarıma ve gazetemize yeni davalar açılıyor.
"Benim açımdansa her şey son bir yıl içinde çok hızlı gerçekleşti. İlk olarak Gaziantep Şahinbey Belediyesi’yle ilgili yaptığım bir ihale haberinden ötürü 20 bin lira istemiyle manevi tazminat davası açıldı. Ardından ‘Boğazda lüks müştemilat’ haberim nedeniyle iş insanı Mehmet Cengiz itibarının sarsıldığını belirterek ben ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun hakkında toplam 1 milyon lira istemiyle manevi tazminat davası açtı.
"Bununla bitmedi, Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın suç duyurusu üzerine Kanal İstanbul güzergahında arazi almasına ilişkin yaptığım ‘Damat işi biliyor’ haberim nedeniyle hakkımda hakaret suçundan dava açıldı. En son da İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaz'da kiraladığı araziye şömine ve çardak yaptığını, bunu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yıktığını duyuran haberim nedeniyle terör soruşturması başlatıldığı açıklandı.
"Cezaevinde girmemiş olursam doğum günümü kutlayacağım"
"Davaların beni değil, gerçekleri hedef aldıklarını biliyorum. Üzerimde bir baskı oluşturulmaya çalışıldığını düşünüyorum. Daha çok haber yapmak isterken vaktimin büyük bir bölümünü davalara, ifadelere ve savunmalara ayırmak durumunda kalıyorum.
"17 Haziran’da Mehmet Cengiz’in açtığı davanın duruşması var. 18 Haziran’da Berat Albayrak’ın suç duyurusuyla açılan hakaret davasının ilk duruşması var. Önce duruşmalara katılacağım, daha sonra 19 Haziran’a kadar cezaevine girmemiş olursam 19 Haziran’da da doğum günümü kutlayacağım." (HA)