Taraf gazetesinin 12 Aralık 2007 tarihli sayısında yazıdaki bakış açıyı ve fotoğraf seçimini eleştiren Miroğlu, Sabah’taki “Sınır Komandoları Bekar Olacak” haberinden hareketle kadınların geçmişte aylarca karakollarda cinsel ihtiyacın giderilmesi için tutulduğunu savunarak, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum olduğu Ş.A davasını gündeme getirmişti.
Miroğlu savcıya “ivedi” ifade verdi
Önceki gün (23 Ocak) Ankara Basın Savcısı Nadi Türkaslan’a “ivedi” olarak ifade verdiğini bianet’e açıklayan Miroğlu, görüşlerinin bir medya eleştirisinden ve geçmişte yaşanan gerçek olayların hatırlatılmasından sınırlı olduğunu açıkladı.
Dava açılıp açılmayacağına Kadıköy Savcılığı karar verecek. Dava açılması durumunda Miroğlu, Ceza Yasası’nın (TCK) 301/2 maddesi uyarınca iki yıl hapisle karşı karşıya kalacak.
Miroğlu, yazısında şunları diyor:
“…Haber için kullanılan fotoğrafa bakınca, 403 askerin Mardin’ de Derikli Ş.E’ye günlerce tecavüz ettikleri iddiasıyla açılan dava geldi aklıma. Savcı Yeşim Doğan Kar’ın hazırladığı iddianamede ne korkunç şeyler vardı, hatırlayınız.Derik karakol komutanı yüzbaşı Musa Çitil, daha önce aynı karakolda, Ş.A’ya tecavüzden yargılanmış ve beraat etmişti. Dava AİHM’e taşındı sonra ve Türkiye mahkum oldu."
“Kadınlar geçmişte karakollarda tecavüze uğradılar”
“Sadece anlamaya çalışıyorum. Bu asker bir Kürt mü, askerlik için bekar olmasının tercih edilmesi Kürt kadınını mı ilgilendiren bir şey sadece, bu yüzden mi bir Kürt kadınının fotoğrafı kullanılmış? Ama bunu düşünmek bile aptalca, çünkü bu ülkede Kürtler Kürtlerle, Türkler de Türklerle evlenirler diye bir kural, bir yaşam alışkanlığı yok.
“Ama bu ülkede Kürt kadınlarının 1990-1995 yılları arasında yaşandığı biçimiyle ‘bekar’ ya da değil, askerlerin cinsel ihtiyaçları için karakollarda aylarca tutulduğu ve rütbeli-rütbesiz askerlerin tecavüzüne uğradığı bir vaka.
“Haberi yapan bunu hatırlatmak ve askerlerin cinsel ihtiyaçları için çok da çaresiz kalmayacaklarını mı anlatmak istiyor acaba?...” (EÖ/TK)