Araştırmacı Erdoğan Aydın'a göre, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yeni başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemi ve adaylığını destekleyen CHP yöneticileri, partide değişim için çok şey vaat etmiyor. Ama Aydın, eşitsizliklerin derinleşmesinin, Kürt sorununda ve Alevi sorununda açılımın gerçekleşmemiş olmasının rejimi kendini yeniden onarmaya yönelttiğini, bunun Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin sola açılma ihtimalini yarattığını söylüyor.
bianet, Aydın'la Kılıçdaroğlu'nun başkanlığındaki CHP'yi konuştu.
Kılıçdaroğlu Baykal'ın ötesinde değil: Kılıçdağorlu'nun kişisel söylemine bakınca, bir şeyin değişeceğini umut etmek pek mümkün değil. Onu aday olmaya cesaretlendiren ekip, durumu daha da karamsarlaştırıyor. Kılıçdaroğlu binlerce kişinin öldüğü ülkede, hâlâ Kürt sorununu açıktan telaffuz etme perspektifi göstermiyor. Bu anlamda Baykal'ın ötesinde değil.
Benzetmelerin aksine Gandi'nin Hindistan'dan Britanya emperyalizmini söküp atan kapasitesini sergilemiyor. Kürt ve Alevi olmasına, direnişçi aile geleneğine rağmen, rejimin disipline etmiş olduğu pek çok Kürt ve Alevi'den biri görüntüsünü veriyor.
Onur Öymen'in sözlerinden sonra, Dersim katliamı konusunda doğruyu söyleyip arkasında durmadı. Batman'da Kürt sorununun çözümü için genel aftan söz edip arkasında duramadı. Bunlar, 1973'te İnönü karşısındaki Ecevit gibi bir önderliğinin olmadığını gösteriyor.
Yine de değişim ihtimali: Yine de Kılıçdaroğlu'nun kendine ve listesine rağmen bir değişim olabilir. CHP'de ve Türkiye'deki devlet siyasetinde, Deniz Baykal'ın aradan çekilmesinin bir dizi değişimi başlatma ihtimali var. Artık Kürt sorununda açılımın ciddi ciddi tartışıldığı, emekli generaller tarafından bile ifade edildiği, yolsuzluk ve yoksulluğun çok ciddi sorun haline geldiği, CHP'nin temel oy potansiyeli olan Aleviler nezdinde teşhire uğradığı bir ortamdayız.
CHP büyüyebilir: Sosyal demokrat çevreden insanlar da dahil olmak üzere geniş kesimlerin, sendikal kurumların CHP'ye yönelmesi mümkün. Gelecek günlerde oy oranı gerçek anlamda sıçramış, kendi dışındaki sol çevreleri de yedeklemiş bir CHP'yle karşılaşırsak şaşırmayalım.
Örneğin Baykal döneminde barajı zorlayan Mustafa Sarıgül ya partiye dönmeye ya siyaseti bırakmaya zorlanacak. Partiden ayrılmış adların yeniden CHP'ye dönmesi mümkün olabilir.
Rejimin kendini sosyal demokrasiyle onarma ihtiyacı: Değişimi sağlayacak olan dinamikler var. 1. Olağanüstü eşitsizlik, ekonomik krizden yılmış insanların alternatif arayışı. 2. Açılım sözlerine karşın Alevi, Kürt sorunları başta olmak üzere açılım olmaması. Umutların sönmeye başlaması. 3. Başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) olmak üzere, uluslararası güçlerin sadece Adalet ve Kalkınma Partisi'yle (AKP) ilerleme umutlarının erimesi. Seçenek yaratma iradesinin belirginleşmesi. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) de buna dahil. Basının bir Kılıçdaroğlu umudu inşa etmesi de bunu göstergelerinden.
Rejimin kendini yeniden onarma arayışı var. Rejim artık Kürt ve Alevi sorunlarını görmezden gelerek, piyasa ekonomisinin her şeyi belirlediği durumla bunu gerçekleştiremeyecek. Rejimin bütünü açısından sosyal demokrat ihtiyaç kendini gösteriyor.
Kılıçdaroğlu'nu sola zorlamak: Sol siyasette farklı bir arayışın kitleselleşmesi pek mümkün görünmüyor. Seçim süreci de dahil olmak üzere Kılıçdaroğlu'nun umut olma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Sosyalistler ve Kürt hareketi, Kılıçdaroğlu'nu baskı altına alabilmiş bir üçüncü güç inşasını yükseltmezse, Kılıçdaroğlu'nun bir süre sonra Baykal'a benzemesinin önünde bir engel yok. Üçüncü güçte, sosyalist ve Kürt siyasi hareketinde, bu basıncı artıracak çalışmaya en az dün kadar ihtiyacı var. Dünün Baykal'ı basınçtan etkilenmeyecekti. Ama Kılıçdaroğlu'nun bu basınçtan etkilenip sola açılması ihtimali var. (TK)