Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı ve TBMM’ye sunulan 10. Yargı Paketi’nde yer alan infaz düzenlemesi, kadınlar, yaşlılar ve çocuklar için konutta infaz ve özel infaz usulleri gibi çeşitli başlıklar içeriyor. Ancak çocuk hükümlülere yönelik getirilen düzenleme, çocuk hakları savunucularının tepkisine neden oldu.

10’uncu Yargı Paketi, Meclis'e sunuldu
“Kabuz edilemez”
Çocuk hakları alanında uzman avukat Seda Akço, yeni düzenlemeyi bianet’e değerlendirdi ve özellikle çocuk hükümlülere ilişkin yapılan değişikliğe sert eleştirilerde bulundu:
“İlk olarak şunu tespit etmek gerekir. Yetişkinler için olan düzenlemelerde ceza infaz sistemi müdahalesi hafifletilirken bir tek çocuklarda ağırlaştırılıyor. Bu kabul edilemez bir durum. Üstelik de hiç sorun olmayan bir alanda yapılıyor.
Şu anda çocuk adalet sistemimizin çocuk lehine olduğu söylenebilecek tek yanı hükümlülerin açık ceza infaz kurumunda cezalarının infaz edilmesi. Bugüne kadar bu sebeple yaşanan bir sorun da olmadı. Yaşanan sorunların bu durumla hiç ilgisi yok.
Öte yandan çok da sakıncası var. Bu düzenlemeyi bütün çocuk adalet sistemi için değerlendirmek gerekir.
1. Bizim hukukumuzda ceza sorumluluğu yaşı çok düşük. 12 yaşını dolduran çocukların ceza sorumluluğu var.
2. Aynı zamanda özgürlüğü bağlayıcı cezanın son çare olması ilkesi TCK 31. maddesi nedeniyle uygulanamıyor. Suç işlediği ispat olunan ve ceza sorumluluğu olduğu tespit edilen çocuğa ceza dışında bir yaptırıma olanak tanımıyor Türk Ceza Kanunu. Ceza sorumluluğu olmayanlar için öngörülen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurum ve hizmet de olmadığı için bu yola başvurulamıyor.
3. İyi hal değerlendirmesi için kapalı ceza infaz kurumlarında etkili programlar ve bunların uygulanmasını sağlayacak yeterli personel olması gerekir. Bunun da tam olabildiği söylenemez.
Aslında şu anda açık olduğu söylenen çocuk eğitimevleri kapalı cezaevi kampüsü içinde olduğu için tam açık ceza infaz kurumu özelliklerine de sahip değil.
Toplumun çocuk ceza infazında amacı çocuğun yeniden suç işlemesini önleyecek alışkanlıklar geliştirmesini ve onu suça iten sebeplerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Çocukları kapalı ceza infaz kurumlarında tutarak bu amaca ulaşılamaz. Bu düzenleme suç işlediği iddia olunan çocukları tamamen toplumun gözden çıkardığı anlamına geliyor.
Yetişkin hükümlülerin daha kolay topluma karışmasını tesis etmeyi amaçlayan yasanın çocuklar için toplumdan uzaklaştırıcı bir düzenleme yapması kabul edilemez.
İnfaz Paketindeki çocuklarla ilgili düzenleme şöyle:
10. Yargı Paketi kapsamında TBMM’ye sunulan infaz düzenlemesinde, çocuk hükümlülere yönelik yeni uygulamalar da yer alıyor. Teklife göre:
· Çocukların cezalarına kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması öngörülüyor.
· İyi hâl değerlendirmesi sonucunda çocukların, kapalı cezaevinden çocuk eğitimevlerine geçişi sağlanacak.
· Mevcut uygulamada çocuk hükümlülerin cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında infaz edilirken, bu değişiklikle sürece kapalı cezaevi aşaması eklenmiş olacak.
· Düzenlemenin gerekçesinde, bu değişikliğin “rehabilitasyon” ve “denetim” amaçlı olduğu belirtilse de, uygulamanın çocukları ceza sistemine daha sert koşullarda başlatacağı eleştiriliyor.
2 Kasım 2024 itibarıyla, hapishanelerde bulunan 3 bin 690 mahpus çocuktan 1059’u hükümlü, 2 bin 631’i tutukludur. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, bir çocuğun hapsedilmesini, başvurulacak en son yöntem olarak görürken ve yerel mevzuatta da tutuklama yerine çeşitli adli kontrol tedbirleri halihazırda mevcutken, tutuklu çocuk sayısının her dönemde hükümlü çocuk sayısından fazla olması, sözleşmenin açık bir ihlaline işaret etmektedir.

ÇOCUK MAHPUS OLMAK - 3
Hapishanedeki çocukların tutulma şartlarına kısa bir bakış
(EMK)













