Çocukların niçin, nerelerde ve hangi şartlarda hapsedildiğini tartışırken, her zaman aklımızda tutmamız gereken temel nokta şudur: Ceza adaleti sistemi, çocukları hapsetmek yerine, onların risk ve ihtiyaçlarını gözetmeli ve mağdur-toplum-fail üçgeninde onarıcı adalet mekanizmalarını devreye sokarak çocuk suçluluğuyla mücadele etmelidir. Çocukların hapsedilmesi, ne suçla mücadelede ne de çocuğun üstün yararını sağlamada pozitif bir sonuç üretmektedir.
0-6 yaş arasındaki çocuklar anneleriyle birlikte kadın hapishanelerinde, anne-çocuk ünitelerinde[1] ya da erkek hapishanelerinin kadın koğuşlarında tutulabilirler. Anne-çocuk ünitelerinde tutulan bir çocuk ile erkek hapishanesinin kadın koğuşunda annesiyle birlikte tutulan bir çocuğun tutulma şartlarının aynı olmadığı açıktır. 12-18 yaş arasındaki çocuklar ise çocuk hapishanelerinde veya yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşlarında tutulabilirler. Tutuklu kız çocuklar için yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşunda tutulmak esas uygulamadır.[2] Aynı şekilde bu çocuklar için de hapishane şartlarının eşit olmadığı ortadadır. 350 çocuğun bulunduğu bir çocuk hapishanesinde tutulan bir oğlan çocuğun ya da erkek yetişkinlerin kaldığı genel bir hapishanenin kadın koğuşunda tutulan bir kız çocuğun, yaşlarına, eğitimlerine ve gelişim ihtiyaçlarına uygun kültürel aktivitelerden ve psiko-sosyal destekten düzenli ve yeterli biçimde faydalanabildiklerini söylemek mümkün değildir.
Hapishanelerdeki çocukların tutulma şartlarının aynı olmamasının çok temel ve gözle görülür sebepleri vardır. Bunlardan ilki mevzuatın bu çocuklar arasında ayrıma dayanmasıdır.
Tutuklu çocuklar, “koruma tedbiri” altında kaçma ve delilleri karartma şüphesi olduğu kabulüyle hapishaneye gönderilir. Ne zaman tahliye olacaklarına hakim karar verir. Eğer tutuldukları kurumda görüntülü telefon altyapısı kurulduysa dördüncü dereceye kadar aile yakınlarıyla haftada en fazla 120 dakika görüşebilir. Görüntülü görüşme altyapısı henüz kurulmadıysa haftada sadece 10 dakika görüşebilir. İzinli olarak dışarı çıkıp tekrar dönebilmesi için ailesinden birinin ölümü gibi olağandışı bir mazereti olması gerekir.
Onun için bir eğitim planı ya da terapi planı oluşturulmak istense her an hakim kararıyla tahliye olabileceği için buna gerçek bir “plan” demek de mümkün değildir. Hükümlü çocuklar ise “Ben ne zaman tahliye olacağım?” diye sorduklarında müddetaname adı verilen bir infaz hesaplama belgesi bunu cevaplar. Çocuk içeride kaç güne çentik atacağını bilir. Çocuğun kurumda geçireceği süre belli olduğundan çocuk için bir plan hazırlanabilir. Eğitimevlerindeki hükümlü çocuklar, kurumdaki telefonlardan istedikleri kişiyi arayabilir ve paraları olduğu müddetçe süre sınırları yoktur. Üç ayda bir ailelerini ziyaret edebilmeleri için izin alabilirler.
Görüldüğü üzere, mevzuat tutuklu çocuklara, hükümlü çocuklara kıyasla daha ağır hapishane koşulları öngörmektedir. Üzerine atılı suçu işlediği mahkeme kararıyla sabit olan hükümlü çocukların, üzerine atılı suçu işleyip işlemediği araştırılırken tedbiren hapishaneye konan tutuklu çocuklardan görece daha iyi şartlarda tutulması, ceza adaleti sisteminin sorunlu kurgusunun en açık örneklerinden biridir.
Yaklaşık 350 kişilik kapasiteye sahip bir çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumunda tutulan oğlan çocuklar için eğitim birimi ve psiko-sosyal servis yalnızca bu 350 çocuk üzerinde çalışmalar yapmakta ve ihtiyaçlarına uygun programlar hazırlamaktadır. Hapishanede düzenlenen kültürel etkinlikler, kurslar ve spor faaliyetleri de yine bu 350 çocuğa göre planlanır. Çocuk hapishanesindeki koğuşlar, her çocuğun kendi odasında kalabileceği şekilde düzenlenmiştir.
Buna karşın, kadın hapishanesinin çocuk koğuşunda kalan kız çocuklar, yaklaşık 900-1000 kişilik bir kadın hapishanesinin küçük bir koğuşunda barındırılmaktadır. Bu koğuşta bazen tek kişi, bazen üç kişi, bazen ise o ilde tutuklanan kız çocuklarının sayısına bağlı olarak 15 kişiye kadar bir arada tutulabilirler. Çocuk hapishanesindeki gibi her çocuğa tek odalı bir düzen tahsis edilmez. Kimi zaman sayıya bağlı olarak daha küçük bir gözlem odası verilirken, bazen 36 kişilik bir koğuşta da tutulabilirler.
Aralarında bir sorun çıktığında, çocukların koğuş değiştirme imkânı yoktur, çünkü genellikle tek bir koğuş bulunmaktadır. Bu durumda, sorun çıkaran çocuk, tek kişilik bir gözlem odasına alınır ve diğer gözlem odalarındaki kadın mahpusların kullandığı bir avluya, belirli saatlerde dönüşümlü olarak çıkarılır. Bu da çocuğun havalandırma hakkının kısıtlanması anlamına gelir. Kadın hapishanesindeki kurslar ve etkinlikler çoğunlukla yetişkin kadınlara yönelik hazırlanmaktadır.
Hapishane idaresi, 10 kişilik bir çocuk koğuşunu spor salonuna çıkarmaktansa, 45 kişilik bir yetişkin koğuşunu çıkarmayı daha tercih edilebilir bulabilir. Ayrıca, idarelerin mevzuatta çocuklara özgü düzenlemelerden haberdar olmaması nedeniyle, kız çocukları çoğu zaman bu düzenlemelerden yararlanamaz.[3]
Anneleriyle tutulan çocuklar da hapishanelerin yapısal farklılıklarından kaynaklananlar dışında annelerinin suç tipi, idare nezdinde iyi halli olup olmaması gibi kriterlerle farklı tutulma şartlarına sahip olabilirler. İdarelerin aldığı inisiyatifle, bir hapishanede çocukların sağlıklı gelişimine uygun yemek ve oyuncak temin edilebiliyor iken diğer hapishanede anne, kendisine çıkarılan öğünden çocuğu ne yiyebilir diye ayıklamak zorunda kalabilir.
Durum sadece mevzuatta yer alan ve almayan düzenlemeler dolayısıyla çocukların eşit tutulma şartlarına sahip olmamasından ibaret değildir. Aynı hapishanedeki iki çocuk da aynı tutulma koşullarına sahip olmayabilir. Örneğin, ailesi İstanbul’da olan bir çocuk düzenli olarak ziyaret edilebiliyorken, ailesi Malatya’da olan koğuş arkadaşının senelerce ziyaretçisi olmayabilir. Yabancı uyruklu bir çocuk ile Türkçe bilen bir çocuğun idare önünde kendilerini ifade etme biçimi de aynı değildir ve sistem, bunu eşitlemek için mekanizmalar kurmaz. Hapishanedeki çocuklar için çocuk haklarının belirli bir standartta temin edilmesini garanti altına alacak bir denklik hedefi bulunmamaktadır.
Aslında, hapishanedeki iki çocuğun tutulma şartları arasındaki farklar, sınıftaki iki öğrencinin ayrı muamele görmesi gibi hayatın içindendir. Birinin etnik kökeni öğretmeninkinden farklı mı? Diğeri dersi anlamayıp sınıf düzenini mi bozuyor? Ya da bir başkasının ailesi bile onunla ilgilenmiyor mu? Ancak, iki çocuk grubu arasındaki en önemli farkın şu şekilde özetlenebilir: Sınıftaki çocuk günlük hayatın içinde olduğundan ve okul dışındaki insanlara daha kolay ulaşabildiğinden uğradığı haksızlık ya da kötü muamele muhtemelen daha görünür olacaktır.
Çocuk mahpuslar, sahip oldukları hakları arayabilecekleri mekanizmalar hakkında yeterli bilgiye ve katılım hakkına sahip değildir. Yetişkinler için tasarlanan hapishane sisteminde, hak arama hürriyetlerini nasıl kullanacakları bir yana, çoğunlukla haklarını talep edebileceklerine dair de farkındalık kazanmazlar. Dolayısıyla çocuk mahpusların tutulma şartlarının izlenmesine dair gereklilikler, yetişkin mahpusların izlenmesinden daha farklı dinamikler de getirir. Bağımsız sivil denetimin yıllardır engellendiği ceza infaz kurumlarındaki çocukların tutulma şartlarının uzmanlar tarafından ve çocuk hakları temelli izlenmesi son derece önemli ve gereklidir.
BM Çocuk Hakları Komitesi, 2023 yılında Türkiye’ye çocukların özgürlüğünden mahrum bırakıldığı yerlerin izlenmesinin güçlendirilmesi ve ulusal önleme mekanizması tarafından periyodik olarak ziyaret yapılması için tavsiyede bulunmuştur[4].
Dipnotlar:
[1] Adalet Bakanlığı’nın anne-çocuk ünitelerini tanıttığı Sincan Kadın Kapalı Cezai İnfaz Kurum örneğine https://basin.adalet.gov.tr/cocuklarin-ustun-yarari-icin-kurulan-anne-cocuk-unitesi-pilot-olarak-sincan-kadin-kapali-ceza-infaz adresinden ulaşabilirsiniz.
[2] Çocukların tutulduğu hapishanelere yazı dizisinin bir önceki yazısından ulaşabilirsiniz.
[3] Yönetmelik gereği çocukların gönderdiği mektuplardan ücret alınmaz ancak 2019 yılında CİSSTîn yaptığı izleme faaliyetleri sırasında Bakırköy kadın hapishanesinin çocuk mahpuslardan mektup ücreti aldığı fark edilerek gerekli insan hakları başvuruları yapılmış ve idare mevzuattan haberdar edilerek bu kurumdaki kız çocuklar mektuplarını ücretsiz göndermeye başlamıştır.
[4] https://documents.un.org/doc/undoc/gen/g23/111/99/pdf/g2311199.pdf