Batman Üniversitesi'nde yolsuzluk iddialarına yer veren ve üniversite rektörünü eleştiren Batman Ekspres gazetesi sahibi Mehmet Şah Ayaz ve Yenigün gazetesi yetkilisi Yılmaz Ekinci'nin Cinayet Masası ekiplerince parmak izleri alındı.
Üniversite Rektörü Abdulselam Uluçam'ın, biri bilgisayar çıkışlı diğer el yazma iki hakaret ve tehdit içerikli mektup aldığı yönündeki şikayetini işleme koyan Batman Savcılığı, Uluçam'ın şüpheli gördüğü kişilerinden parmak izi alınması için Cinayet Masası ekiplerini görevlendirdi.
Uluçam'ın "şüpheli"leri arasında, Batman Mali Müşavirleri Odası Başkanlığı yapan ve uzun yıllardır gazetecilik yapan Batman Ekspres gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü Mehmet Şah Ayaz, gazete yazarı oğlu Furkan Ayaz, gazeteci Ekinci ve üniversite bünyesindeki bazı bölüm başkanları da vardı.
Ekinci: İmzasız mektupla hedef göstermek yanlış
Bunun üzerine 8 Ocak'ta harekete geçen Batman Emniyeti, üç gazeteci parmak izi vermeleri için Emniyete davet etti. Gazeteciler 11 Ocak'ta Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası'na giderek parmak izi ve yazı örneklerini bıraktı.
"İsimsiz ve imzasız iki mektuptan hareketle kişilerin şüpheli olarak hedef olarak gösterilmesinindoğru bulmadığını" söyleyerek uygulamayı haksızlık olarak değerlendiren gazeteci Ekinci, bianet'e Emniyette herhangi sorun yaşanmadığını, uygulamaya savcılık talimatıyla girişildiğini açıkladı.
Son iki üç aydır üniversitede yolsuzluk gibi iddiaları dillendirdikleri ve belgeleriyle işledikleri için haklarında hapis ve tazminat istemiyle davalar açıldığını, yargı sürecinin de halen sürdüğünü belirten Ekinci, "Yanlışları dile getiriyorsak birilerinin çıkarına dokunacak. Habercilik rantçı çevrelerin ekmeğine yağ sürmeden yapılmalı. Biz gazeteciler objektif davranmalıyız. Son şikayetiyle ilgili rektörün objektif düşündüğünü sanmıyorum" şeklinde konuştu.
Gazeteci Ayaz, Ayaz, "Bizi kim koruyacak!" başlıklı bir köşe yazısıyla kendisine reva görülen muameleye tepki gösteriyor; gazetecilerin "üniversitesindeki iç hesaplaşmanın muhatabı" yapıldığını savundu.
Ayaz: Bizi kim koruyacak?
Ayaz, yazısında, üniversitesinden basına yayılan iddialarla ilgili haber kaynaklara ulaşamayınca rektörün işi Emniyet müdürlüğü cinayet bürosuna havale ettiğini belirtti; imzasız ve isimsiz mektuplardan hareketle gazetecilerin bilgilerine başvurulmak üzere Emniyete davet edildikleri ancak "tanık sıfatıyla çağrılan gazetecilere, sanık muamelesi yapıldığını, suçlamalar yöneltildiğini ve parmak izlerinin alındığını" belirtti.
Ayaz, "Bizi kim koruyacak!" başlıklı bir köşe yazısıyla kendisine reva görülen muameleye tepki gösteriyor:
Gazeteci, yazısını şu sözlerle tamamlıyor: "Yargı yolu ile emellerine ulaşamayan, silahlı güce başvuruyor, hayali mektuplar ve tehdit senaryoları ile yaptıklarını örtmeye çalışıyor. Biz çok kara çarşambalar geçirmişiz, beni ve oğlumu cinayet büroya çağırıp sindirmeye çalışanların, yarın oğluyla elleri kelepçeli o kapıdan çıkarılmayacakları ne malum!" (EÖ)