1988 yılında Şili’de düzenlenen referandumda Augusto Pinochet iktidarına son veren ‘hayır’ kampanyasının yaratıcısı ve No filminin ilham kaynağı olan Eugenio Garcia Ferrada İzmir’de düzenlenen söyleşide deneyimlerini paylaştı.
İsmet İnönü Kültür Merkezinde düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü yapan Barış Akademisyenlerinden Prof. Dr. Melek Göregenli özetle “İnsanlık tarihi diktatörlük ve diktatörlerle dolu ve azalıyor gibi görünse de aslında diktatörlüklerin biçimleri değişiyor. Onlardan biri olan Pinochet 1973’de Allende’yi devirmek için bir darbe yaptı ve 1988’e kadar süren bir diktatörlük dönemi var“ dedi.
Şili’de düzenledikleri “hayır” kampanyasını anlatan Eugenio Garcia Ferrada ise, Türkiye’de yapılacak referandum kampanyasının hem evet hem de hayır diyenleri kapsaması gerektiğini vurguladı.
Şili'ye ait kampanya filmlerinden bölümler izlendikten sonra dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Ferrada'nın anlattıkları özetle şöyle...
"Diktatörlerin benzerliği çatışma doğurmaları"
“Diktatörlerdeki en büyük benzerlik hep çatışma doğurmaları, ayrışmış gruplar yaratmaları ve toplumu kaosa sürüklemeleri.
"Şimdi sizin içinde bulunduğunuz bir kaos durumu. Çatışmalar sürerse bu durum değişmeyecek ve daha da kötü olacak. Çünkü hükümet her şeyi kontrol ediyor.
"Hepimiz için mutluluk"
“Şili’de aynı buradaki gibi baskı ortamındaydık ve bunun ötesine geçmemiz gerekiyordu.
"İnsanlara söylediğimiz mutluluktu ve bu kazanmanın ötesinde mutlu bir Şili yaratacağımızı söylemekti. Bunu onlarla paylaştık kampanyamızda.
"Hepimiz için mutluluk dedik, sadece kazananlar için değil. Evet ve hayır diyenlerin hepsini bir araya getirecek şekilde mutlu bir Şili. Bütün ülkeye yayılacak bir mutluluk bu.
“Bu mutluluğu da güzelliklerle oluşturmak istedik. Sanatı, müziği kullanarak, şiiri, sevgiyi… Çatışma ortamının sona erdirilmesi bütün bu araçları kullanarak sağlanacaktı.
"Güzel bir kampanya, mutlu, huzurlu, coşku verecek bir kampanya yaptık. Bu da zarar görmüş insanlara umut verdi.
"Dışlanmış olanları da motive edecek bir kampanyaydı"
“Herkesi motive edecek bir kampanya oldu. Bu şiddet ortamında zarar görmüş herkesi, dışlanmış olanları da motive edecek bir kampanyaydı.
"Kendilerinin gördükleri şiddeti de temsil edecek bir kampanya oldu bu.
"Referandumu kazanmak istiyorsanız..."
“Referandumu kazanmak istiyorsanız bu tarz şeyleri de görmeniz gerekiyor. Hep bir arada olmanın mutluluğunu göstermek gerekiyor.
"Demokrasi ve mutluluk ya da hak hukuk ve mutluluk gibi sadece bir koldan bir mutluluktan bahsetmiyoruz. Coşku ve mutlulukla birbirimize sarılabileceğimiz bir ortam organize ediyoruz bu kampanyada.
“Bu kampanyanın temel aldığı duygu korkuydu ve insanlardaki korkuyu yok etmeye yönelikti.
“İnsanların geçmişte yaşadıklarına yönelik de bir kısım gösterdik kliplerde. Onda da eşlerini kaybeden, ölüm olarak değil gerçekten kaybeden kadınların da gösterildiği bir bölümdü. Galatasaray Annelerinin oluşturduğu gibi bir anneler grubuydu bu Şili’de.” (Gİ/EKN)