1988 yılında uluslararası baskılar yüzünden Şili'de iktidarının devamını sağlamak üzere referanduma başvurmak zorunda kalan kanlı diktatör Pinochet hiç beklemediği bir anda "HAYIR" cevabı almıştı.
18. Gezici Festival kapsamında gösterilecek Pablo Larraín imzalı 2012 yapımı sürükleyici ve eğlenceli film, ünü tüm dünyaya yayılmış aktör Gael García Bernal'in katkısıyla o günleri birebir yaşatmakla kalmıyor, etkili bir reklam kampanyası aracılığıyla baskıcı bir rejimin bile alt edilebileceğini hatırlatıyor.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfının (İKSV) düzenlediği 2012 Filmekimi sırasında Türkiye'de görücüye çıkmış olan NO Cannes Film Festivali'nde sanat-sinema ödülü, Selanik ve São Paolo festivallerinde seyirci ödülü kazandı, Hamburg, Londra, Locarno, Oslo, Tokyo ve New York gibi önemli festivallerde de boy gösterdi.
Reklam Kampanyası
Çoğu rejimde olduğu gibi halkı yalanlarla uyutma politikası doludizgin sürdürülürken Şili'nin askerî diktatörlüğü dış dünyaya temiz bir imaj sergileyebilmek için "evet" ve "hayır" seçenekli bir halk oylamasına gitmek zorunda kalmıştır.
Her iki yönelimle ilgili kampanyaya ayrılmış günlük 15'er dakikalık televizyon yayın kuşağı eşitlikçi gibi gösterilmeye çalışılsa bile yönetimin geriye kalan tüm yayınlara hâkim olduğu gerçeği gün gibi bellidir.
Karanlık yılların verdiği kasvet yüzünden travma, dogma ve geleneklerinden sıyrılamayan tutucu sosyalistlerin acımasız eleştirilerine maruz kalsa da genç reklam yönetmeni René Saavedra (G.G.Bernal) "hayır"cıları temsilen Amerikanvari bir kampanyayla dikkat çekmeye başlar.
Gökkuşağı renklerini taşıyan amblem en başta olmak üzere neşeli unsurlarla geleceğe ümitle bakma dürtüsünü ayaklandıran spotlar ülke çapında ilgi görüp cuntayı rahatsız edecek duruma gelir.
İronik kampanyacılara tahammülü kalmayan faşistler tehdit ve korkutma mekanizmalarını hemen devreye sokar; karşılıklı olarak birbirini küçük düşürme yarışı bir propaganda savaşına dönüşür. Baskıcı rejim kaçak güreşmekten de imtina etmez, buna rağmen mücadelenin sonu selamettir...
Militan yönetmen
1976 Şili doğumlu Pablo Larraín'e Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale'yi kazandıran, senaryosunu şahsen yazdığı 2008 yapımı Tony Manero siyasi üçlemesinin ilk halkasını oluşturuyordu.
İçinde doğmuş olduğu ağır siyasi ve toplumsal atmosferi kendine özgü bir stille yansıtmayı başaran yetkin sinemacı Şili'de askerí darbe öncesi dehşetini, baskı arttıkça altüst olan insan psikolojisiyle toplumsal değerleri çarpıcı bir dille aktarıyordu.
2010 yapımı Post Mortem'de de yine kendi senaryosu aracılığıyla güvenlik kuvvetleri ve ona bağlı birimlerin vahşetini, işkenceleri, katliamları cesurca teşhir etmekten geri durmadı. Etkileyici eser birçok ülkede ilgi gördü, çeşitli festivallerde ödüller kazandı.
2006 yılında çektiği Fuga adlı ilk eserinden itibaren zaten başarısı dünya çapında teyit ediliyordu.
No gelecek sene 85'incisi verilecek Oscar Ödülleri'nde yabancı filmler kategorisinde Şili'nin adayı.
Tüm filmlerinde rol verdiği fetiş oyuncusu Alfredo Castro'nun nemrut suratını başarıyla kullanan kara mizah ustası Pablo Şili, Meksika ve ABD ortak yapımı No'yu Pedro Peirano'nun senaryosuna dayandırmış ve o yıllarda kullanılan video çekimi hissiyatını aktarmak amacıyla filmde değişik teknikler kullanmış.
Ne de olsa, sürükleyici seyirlikte mevzubahis kampanyanın görüntüleri en başta olmak üzere birçok arşiv bandı filme yedirilmiş, Augusto Pinochet dışında Jane Fonda, Christopher Reeve ve Richard Dreyfuss gibi o yılların revaçtaki simaları arzıendam ederken seyirciye kesintisizce zaman tüneline dalarak kendini 80'lerin sonunda bulma imkânı tanınmış.
Harmanlı'yı hatırlamak
Gezici Festival'in bu seneki iki durağından Ankara her ne kadar çağdaşlaşma konusundaki çırpınışlarına yıllardır gem vuramayacak durumda olsa da, ziyaret ettiğim yıllarda şehre gelenleri Diyojen heykelinin karşıladığı cesur Sinop'ta geçmişi hatırlamanın ve tekerrürden ibaret tarihin bize yol gösterici olması gerektiğinin faydaları mutlaka algılanacaktır.
...Aklımdan Türkiye'deki '80 darbesi sonrasında yapılan referanduma topluca hayır diyen tek köy olduğu söylenen, şu anda Balıkesir'e bağlı, Marmara denizinin incisi Paşalimanı adasındaki Harmanlı, Rumca adıyla Aloni geçiyor, bir de Koçero lakaplı muhtar en başta olmak üzere Bosna mübadili ahalisinin sonradan başına gelenler... (MT/YY)