Demokratik Toplum Partisi (DTP) Milletvekili Pervin Buldan, eşi Savaş Buldan'ın öldürülmesinin aydınlatılması için, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın yargılandığı davaya müdahil olmak için başvurdu.
bianet'in görüştüğü Buldan, dünkü (30 Eylül) duruşmada mahkemenin elindeki bilgi ve belgeleri sunması halinde müdahillik talebini değerlendireceğini bildirmesi üzerine, 23 Aralık'ta görülecek gelecek duruşmada bu belgeleri teslim edeceğini söylüyor.
Buldan, eşinin öldürülmesiyle Ağar arasında kurduğu bağlantıları şöyle sıralıyor.
Polisiz deyip götürdüler, ertesi gün cesedi bulundu: Eşim 3 Haziran 1994'te Çınar Oteli'nin çıkışında, iki arkadaşıyla birlikte, "Terörle Mücadele'den geliyoruz, ifadenizi alacağız" diyen, ellerinde telsiz olan, polis kimliklerini gösteren kişiler tarafından alınıyor. Ertesi gün, ağır işkence yapılmış ve kurşunlanmış cesetleri, Bolu'da, Melen çayı kenarında bulundu.
Ağar'ın dönemi: Bu dönemde Ağar Emniyet Genel Müdürü'ydü. Türkiye'de birçok faili meçhul cinayet işlendi. Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadede, kendisi "Devlet adına bin operasyon yaptım" dedi.
Çiller'in açıklamasıyla başlayan faili meçhuller: Dönemin başbakanı Tansu Çiller, PKKye yardım eden Kürt işadamlarının listesinin ellerinde olduğunu, hesap soracaklarını açıkladıktan sonra, faili meçhul cinayetler süreci başladı.
Ağar'ın bilgisi dahilinde: Susurluk davasında yer alan ve operasyonlarda bulunan Yaşar Öz, Ayhan Çarkın, Tarık Ümit gibi kişiler, Ağar için çalıştıklarını, ondan emir aldıklarını beyan etti. Çeteler, Ağar'ın bilgisi dahilindeydi.
"Ağar duruşmalara gelmeli"
Buldan, Ağar'ın duruşmalara katılması ve sorulacak soruları yanıtlaması gerektiğini, konuşursa, dönemin faili meçhul cinayetlerinin aydınlanacağını düşünüyor.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Susurluk'la ilgili "silahlı örgüt kurmak" suçlamasıyla yargılanan Ağar, 9 Şubat'ta beraat istemişti. Avukatları Ağar'ın İstanbul'da yaşadığı için duruşmalara gelip gitmesinin zor olacağını öne sürerek, yazıl savunma vermek kaydıyla duruşmaya katılmasının zorunlu olmamasını istemiş, mahkeme bu isteği kabul etmişti.
Buldan, aynı olay nedeniyle Ergenekon davasına da müdahil olmak için başvurmuş, ancak mahkeme bunu kabul etmemişti. Buldan, Ağar'ın yargılandığı davanın Ergenekon davasıyla bireştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye, Savaş Buldan'ın öldürülmesiyle ilgili davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde 20 bin avro tazminat ödemeye mahkum olmuştu.
Öz: Ağar'ın emriyle bırakıldım
Radikal'in haberine göre, dünkü duruşmada Susurluk davası sanığı Yaşar Öz'ün Tekirdağ F Tipi cezaevinden gelen ifadesi de okundu. Öz "Ağar'ın talimatıyla bana yeşil ve lacivert pasaportlar, silah taşıma ruhsatı ve emniyete ait plakalar verildi. Yakalandığımda Ağar'ın emriyle bırakıldım" dedi. Şunları da anlattı:
"1993'te Tarık Ümit'le birlikte Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı ziyaret ettik. Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'di. Çıkarken Tarık Ümit'in elinde çanta vardı. Çantada çoğu Uzi marka olmak üzere çok sayıda silah gördüm. Bu silahlarla ne yapılacağını sorduğumda Ümit, 25-30 kişilik bir liste gösterdi; bunların PKK finansörü olduklarını, öldürülmeleri gerektiğini söyledi. Karşı çıktım." (TK)