Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingleri" dizisinde bu hafta Aksaray'daydı.
2023 Milletvekili Genel Seçimlerinde CHP'nin "Millet İtifakı" kapsamında İYİ Parti listesinden seçime katıldığı Aksaray'da "İttifak" 14 Mayıs'ta yüzde 25,22 ile kinci olmuş, Cumhurbaşkanı seçiminde de Kemal Kılıçdaroğlu oyların yüzde 22,40'ını alırken Erdoğan yüzde yüzde 71,53 ile büyük bir fark yaratmıştı.
Ancak, iki yıl sonra CHP Aksaray'daki "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginden memnun ayrıldı. CHP'li yöneticilerin beklentilerini aşan bir kalabalık, Yozgat'ta olduğu gibi sağın bir kalsinde daha farklı rüzgarların esmekte olduğunu gösterdi.
"Artık kucaklaştığımız bir yer Aksaray"
Özel de konuşmasında memnuniyetini, "Yazın ortasında, bir cuma akşamında bu sıcakta, son seçimlerde yüzde 7 - 7,5 oy aldığımız Aksaray’da, bu meydanı görsün Türkiye. Aksaray’ı görsün Türkiye." diyerek ifade etti.
CHP Genel Başkanı, "Aksaray, güçlü bir örgütümüzün, çalışkan neferlerimizin olduğu ancak uzun sene[ler]dir, 1963’te, 1968’de, 1989’da belediyesini kazandığımız, çoktandır belediyemiz olmayan, milletvekilimiz olmayan ama küsmediğimiz, kusuru kendimizde aradığımız, anlamaya, kendimizi anlatmaya çalıştığımız, bugün görüyorum ki artık kucaklaştığımız bir yer Aksaray” dedi.
"Vatandaşa sırtını dönen bir kara düzen"
"Aksaray artık kimsenin kalesi değildir" diyerek, iktidarın kutuplaşma tavrını eleştiren Özel, "Biz Aksaray’a kutuplaştırmaya değil; kucaklaşmaya geldik. Bizim siyasetimizin ötesi yok, berisi yok. Kimseyi itmez, kimseyi kakmaz, kimseyi hor görmez, kimseye yukarıdan bakmayız." dedi.
"Ama vaktiyle ‘Erdemliler Hareketi’ diye yola çıkan, ‘AK Parti kuruyoruz’ diye yola çıkan ama bugün Türkiye’ye kara bir düzen dayatanlar" olduğunu söyleyen Özel, "Kara düzen"in sınıfları ayıran ve ötekini düşünmeyen, toplumu zengin-fakir diye ayıran, iktidara yakın-uzak diye ayıran ama bırakın bir partinin üyeliğini, gönül vereni, onları vaktiyle sırtında taşıyanı bile yolda bırakan, sadece yandaşları, menfaat çetelerini gören, vatandaşa sırtını dönen bir [düzen]" olduğunu anlattı.
"İşçi kurtulmadan memleket kurtulmaz"
CHP Genel Başkanı kamu emekçilerinin toplu sözleşme döneminde "600 bin kamu işçisine hakları olan sözleşmeyi yapmadılar. Söz verdiklerinden caydılar, geri döndüler. Miting yapanlara, eylem yapanlara kulak asmadılar. ‘Son çare boykot’ diyenlerin boykotunu iptal ettiler." dedi.
Türk - İş'in, "500 işyerinde birden bundan sonra greve çıkmaya, eylem yapmaya karar vermiş olduğunu" duyuran Özel, "Şimdi vakit, cesaret gösteren işçilerin arkasında durma vaktidir. Onlara sahip çıkma vaktidir. Çünkü hepimiz şunu bilelim. İşçi kurtulmadan memleket kurtulmaz. Emekli kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Karşı karşıya getirdikleri gençler kurtulmadan polis, polis kurtulmadan jandarma, memur kurtulmadan memleket kurtulmaz. ‘Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz.’ Emekli için asgari ücretli için Aksaray’ın çiftçisi için kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. ‘Gelmez, sesim oraya gitmez’ dediniz ama biz sizin sesinizi duyduk. Ant olsun ki Türkiye duydu. O sarayda oturanlar duydu. Hakkınızı alacağız, söke söke alacağız.” dedi.
"Sandık gelecek seçim olacak"
Aksaray'ın temel ekonomik etkinliğinin tarım olduğunu söyleyen Özel, kentin hükümetin tarım politikasından ötürü karşı karşıya kaldığı mağduriyetleri gündeme getirdi:
“Tahıl ambarı Aksaray’da ekonominin yüzde 70’i tarım. Çiftçi artan maliyetlerden zararda. Üzerine don faciası geldi, zararları karşılamamak için 40 takla atıyorlar. Buraya geçen hafta mitingden önce çalışmaya gelen arkadaşlar var. Arkadaşlarımla Aksaraylı Hasan Amca selam yollamış bana. Diyor ki ‘Genel Başkan’a söyleyin, arpa tarlasını anlatsın otobüsün üstünden. 350 kilo alıyorduk dönümden, şimdi 150’ye düştü. Güneş kavurdu, su yok. Arpanın sapı bile altın oldu, hayvana veremiyoruz. Hep bugüne kadar AK Parti’ye oy verdim ama bunlar bizi perişan ettiler. Beni duysun. Arpacının sorununu söylesin. Hasan Amca’nın sesini duyursun. Buyursun gelsin, ilk oyu vereceğim. Onları başa getireceğim.’ Söz veriyorum sana Hasan Amca, bu ülkede sandık gelecek, seçim olacak." dedi.
Özel Aksaray'ın sorunlarını anlatmasını isteyen çiftçinin önerisini kürsüden tekrarladı: “‘Aksaray’ın derdini anlat’ demiş, anlatayım." dedikten sonra su sorunuyla başladı. Tarımsal ve ekolojik sorunları ayrı ayrı ele aldı.
Susuzluk, pahalılık, köylünün kredi borçları....
"Özellikle Eskil - Sultanhanı, Türkiye’nin tahıl ambarı ancak yeraltı suları çok çekildi. 20 yıldır Kızılırmak’tan su getirilmiyor. Aksaraylı çiftçi kuralıktan dekar başına 200 kilo kaybediyor. Geçen yıl kilosu 13,5 lira olan üre iki katına çıkmış. DAP gübresi 30 liranın üzerine çıkmış. ÜRE 13,5’tan 26 liraya çıkmış. Mazot 50 liranın üzerine çıkmış. Hayvancılık yapayım desen, 10 liralık yem 15 liraya çıkmış ancak bu durumda ne çiftçinin, ne hayvancılık yapanın, ne desteklenmesi, ne borçlarının faizinin silinmesi ne taksitlere bölünmesi, hiçbirini düşünen yok. Soğuk çiğ süt için 18 lira 35 kuruş fiyat açıkladılar, maliyetin altındaki bu fiyatla Aksaraylı üreticiyi perişan ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem Aksaray’ın belli kesimlerinde, hem Niğde’de, hem Nevşehir’de üretilen patatesin, maliyetinin 8-9 lira ama bugünkü satış fiyatının 4-5 lira olduğunu görüyoruz. Kanun teklifimizi hazırladık. Hem patates üreticisi için, hem Aksaraylı Hasan Amca’nın borçları için, hem şap hastalığından perişan olan hayvancılıkla uğraşanlar için, tüm kredilerin borçlarının faizlerinin tamamen silinmesini, ana paranın bu sefere mahsus beş yıla bölünmesini teklif ediyoruz. Yapar mı? Yapmaz. Ona ‘Yapsın’ diye söylemeye değil, yapmak için bizzat iktidara geliyoruz. Yıllardır buraya gelir, gideriz. Parti meclisi üyemiz, önceki il başkanımız yıllardır dile getirir. Şimdiki il başkanımız getirir. Buraya gelenlere ‘Bu sorunları söyleyin’ derler. Tuz Gölü Aksaray’ın gözbebeğiydi, gölü besleyen derelere HES yaptılar, gölün canını okudular. Yıllarca iktidara oy verildi ama maalesef verdikleri sözleri tutmuyorlar. Yıllardır treni söz veriyorlar, doğru mu? Havaalanı söz veriyorlar, doğru mu? Çevre yolunu söz veriyorlar, doğru mu? Hangisini yaptılar? Havaalanını yapsa turizme katkısı olacak. Şu şehre oteller yapsa turizm için gelenler kalacak, şehre döviz bırakacak… Covid oldu, hepimiz evlere kapandık. Bu sağlıkçılar bizi kurtarmak için canlarını ortaya koydular. Bütün sağlık emekçilerine bir yürekten alkış. Biliyorsunuz o zaman Tayyip Bey ne diyordu? ‘Sağlıkçıların hakkı ödenmez.’ Ne yaptı? Haklarını ödemedi o da. Biz ödeyeceğiz inşallah. Şimdi hava alanını yapsa turist gelecek. Eğer buraya söz verdiği treni yapsa buradan Mersin limanına işleyecek, ekonomiye büyük katkısı olacak. Çevre yolunu yapmadığı için daha ben konuşurken görüyorum. Şehrin içinde TIR’lar geçiyor, kamyonlar geçiyor. Doğru mu? Aksaray’ı Kapadokya alan yönetiminin dışında tuttular. Dünya kadar turist geliyor Kapadokya’ya ama bu şehre faydası olmuyor. Gelip de bir şişe su almıyor şu esnaftan. Biz Aksaray’ı hem turizmini, hem ticaretini, sanayisini, bu kadar fabrika var, en iyi şekilde destekleyip, bu Aksaray’daki herkesin de hak ettiği gibi… Öyle 22 bin lira asgari ücret yok; 30 bin, 35 bin, 40 bin lira olacak asgari ücret, 40 bin lira. Bunlar geldiğinde, 7 çeyrek altın alıyordu. Kaç para şimdi çeyrek altın? 7 bin lira. Yedi kere yedi 49. Tayyip Erdoğan geldiğinde 50 olan asgari ücret, düşmüş 20’ye. Bunu yollayın, gönderin onu. Getirin Ekrem İmamoğlu’nu, asgari ücret 7 çeyrek altın. Söz veriyoruz.”
19 Mart darbesi
Özgür Özel, "Biz 47 yıl birinci parti olamadık ama darbeye kalkışmadık. Ama 23 yıldır Aksaray’dan oy alan, Konya’dan, Kayseri’den oy alan Türkiye’nin dört bir yanından oy alan, hep birinci parti olan Erdoğan olacak ya bu seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’ne yenildi. Biz doğru adaylar belirledik, çok çalıştık, millete inandık, birinci parti olduk. 47 yıl boyunca bizim gösterdiğimiz sabrı, gelecek seçime kadar, 47 ay gösterecekti, Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi başlayana kadar. Bırak 47 yılı, 47 ayı, 47 gün sabredemedi. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanına, milletin iradesine, daha önemlisi gelecek seçimlerin iktidar partisine, millet takdir ederse seçeceği Cumhurbaşkanı’na darbeye giriştiler." diyerek İstanbul Bütükşehir Belediyesi ve Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yargı darbesini gündeme getirdi.
Özel CHP Blelediyelerine dönük operasyonları yürüten savcıları “Şimdi şımartılmış üç - beş tane savcı artık iyice çığırından çıktı. Çıkmışlar, Beyaz Toros gösterip bizi tehdit ediyorlar. Eskiden JİTEM’cilerin Beyaz Torosları vardı, şimdi Çağlayan’dakilerin AK Torosları var. Ama ant olsun ki AK Toros çetesini dağıtacağız, dağıtacağız." diyerek eleştirdi.
Cezaevlerindeki, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve diğere belediye başkanlarını anan Özel Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yaparak yapılanlarla hesaplaşacaklarını söyledi.
"Yüzde 29'la seni orada oturtmam"
Kürt sorunun çözümü için TBMM'deki Komisyona ihtiyaç olduğun söyleyen Özel, " Meclisteki komisyona arkadaşlarımıza gönderdik. Buradan hepinizin gözünün içine bakarak söylüyorum ki bir yerde Cumhuriyet Halk Partisi yoksa, bir komisyonda CHP yoksa, o komisyondan korkun. Cumhuriyet Halk Partisi varsa Cumhuriyet’in teminatı orada. Bazıları, ‘Endişe ediyoruz, korkuyoruz" [diyolar]. Şuna inanın ki bizim olduğumuz yerde kimse bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne dokunamaz. Bizim olduğumuz yerde anayasaya uymayanlarla anayasa yapılamaz. Ama kimse Tayyip Erdoğan’ı gözünde büyütmesin. Bakın bugün Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci Partisi. Tayyip Erdoğan ne eskisi gibi bıçağının iki tarafı da kesiyor, ne de eskisi gibi millet onun attıklarına inanıyor. Son anketler geldi, 28,5’dan 29 Erdoğan. Seni yüzde 29’la orada oturtmam. Orada oturtmam.”
"Gençlerin yüzünü güldürmek için..."
CHP Genel Başkanı konuşmasının sonunda alanda bir araya gelenlere “Aksaray’ın güzel insanları. Yaşadığımız sorunlar çaresiz değil. Her derdin elbette var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi. Ne yaparlarsa yapsınlar o sandık gelecek. Ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu oradan çıkacak." seslendi.
Bakın Aksaray ne diyor? Ey Erdoğan ben halkım, ben milletim. Ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. O sandık gelecek, Erdoğan gidecek. Ekrem İmamoğlu gelip bütün dertleri, bütün tasaları bitirecek. Buna inanıyor musunuz? Tüm sorunları, tüm sıkıntıları çözmek için omuz omuza vermek, kol kola girmek için birlikte çalışmak, şu gençlerin yüzünü güldürmek için bir yola çıkıyoruz. Hazır mısınız? Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa geliyor hazır mısınız? Seçim sandığı gelene kadar hepiniz birer Cumhurbaşkanı Adayı olarak her sabah yataktan kalkmaya hazır mısınız? Kapı kapı gezmeye, herkesin yanına varmaya, dertlinin derdini dinlemeye, çözüm önerilerimizi anlatmaya, tane tane oy toplamaya hazır mısınız? Bu büyük yürüyüşe hep birlikte çıkmaya 100 yıl sonra 100 yıl önceki gibi bir daha başarmaya, bir daha kazanmaya, demokrasiyi tekrar kurmaya hazır mısınız? O büyük yürüyüşe hazırsanız, yürüyelim arkadaşlar. Haydi yürüyelim.”
(AEK)










