Zonguldak'taki Karadon kuyusunda 28 maden işçisinin öldüğü kaza için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "kader" dedi; ama Maden Mühendisleri Odası'ndan Cemalettin Sağtekin "Ne kaderi. Elbette kader değil" diyor.
Sağtekin, 30 madencinin yeraltında kaldığı, bu sabaha doğru 28'inin cesedine ulaşılan olayla ilgili ilk incelemeleri yapan Oda heyetinde yer alıyordu. Sağtekin'e göre "kaza, geliyorum dedi".
"Erken uyarı sistemi tehlikeyi haber verdi"
Sağtekin grizu patlamasından önce erken uyarı sisteminin tehlike işaretini verdiğini saptadıklarını söylüyor.
"Grizu patlaması için oksijen, karbondioksit ve metan gazının bir ısı kaynağıyla birleşmesi gerekir. Erken uyarı sisteminin 540 metre derinlikteki kuyuda gaz düzeyinin tehlike eşiği olan yüzde 2'yi gösterdiğini saptadık. Bu durumda galerinin tahliye edilmesi, havalandırılması gerekir. Sonra yeniden çalışma başlayabilir. Ama bu bilgiye rağmen tahliye kararı verilmemiş."
"TTK'de yönetim zaafı var"
Sağtekin tehlike sinyali alınmış olmasına karşın tahliye kararının verilmemesini Türkiye Taş Kömürü Kurumu'ndaki (TTK) yönetim zaafına bağlıyor.
"Çalışmanın yapıldığı yer, doğrudan kömür çıkarılan yer değil. Çıkarılacak kömürün taşınması için yeraltında bir anayol açılması gibi düşünebilirsiniz. Ama burası kömür çıkarılan diğer kuyularla bağlantılı bir yer. Dolayısıyla tehlikeli gaz çıkışının olması kesin. Tehlike işaretine rağmen önlem alınmaması TTK'nin işi verdiği taşeron firmayı doğru denetlememesiyle bağlantılı. Taşeron firmada kaç kişinin çalıştığı bile bilinmiyor. Bunun nedenlerinden biri de, TTK yönetiminde teknik olarak donanımlı yöneticiler yerine daha çok kişisel yakınlıklar nedeniyle işe alınmış kişilerin görev yapması.
"Taşeron şirketler zaten düzenlerini emek sömürüsü üzerine kuruyor. İşçiler az maaş veriyor, teknik önlemleri almıyor, ekipmanını kurmuyor. Bu düzen iyi denetlenmeyince kazalar kaçınılmaz." (TK)