323. kez Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri adına, kalabalığa 27 Ekim 1991'de gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman'ın annesi Hatice Toraman seslendi.
Oğlunun kaybedilmesinin ardından uzun yıllar yurt dışında yaşayan Hatice Toraman, Türkiye'ye döner dönmez soluğu Galatasaray Meydanı'nda, Cumartesi Anneleri'nin yanında aldı.
"Kendileriyle övüneceklerine öldürdüklerini söylesinler"
Hüseyin Toraman kaybedildikten sonra dört yıl Türkiye'de karış karış oğlunu aradığını söyleyen anne Hatice Toraman, daha sonra Almanya'ya gittiğini söyledi. Gezdiği tüm ülkelerde Türkiye'de yaşananları herkese anlattığını söyleyen Toraman sözlerine şöyle devam etti:
* Siyasiler, şimdi bizim mahallelerimize gelip çeşitli vaatlerle oy istiyorlar. Yaptıklarını anlatıyorlar, köprü yapacaklarını, yol yapacaklarını anlatıyorlar.
* Yürekleri varsa, bir de öldürdüklerini anlatsınlar, bizim gözyaşlarımızı anlatsınlar. Neden hep bizim paralarımızla yaptıkları şeylerle övünüyorlar. Babalarının hayrına yapmadılar ya bunları.
* Beş kere meclise gittim; herkese yalvardım. Polis kendisi tek başına öldürmedi. Tabi ki polisin büyükleri emir verince polis öldürdü. Bunların araştırılmasını istedim ama hiçbir sonuç alamadım.
* 19 yıldır oğlumu arıyorum. Kemiklerini istiyorum, katillerini istiyorum. Ama kulaklarını tıkayıp, bizim paralarımızla yapılan yollardan, köprülerden bahsederek kendilerini övüyorlar.
* Bu devleti yöneten herkes bizim çocuklarımızın kanı üstünden ekmek yedi. Bizim çocuklarımızı öldürüp öldürüp bir yerlere attılar. Ben çocuğum diriyse kendisini istiyorum, ölüyse kemiklerini istiyorum. Katillerin yargılanmasını istiyorum. Yaşadığım sürece bu devlete ne kinim, ne de öfkem bitecek.
Urfalı kayıp yakınlar Çorlu'da
Urfa'da kayıp yakınları 34 haftadır Cumartesi Anneleri ile eş zamanlı olarak "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle basın açıklaması yapıyorlar.
Urfalılar, Urfa'dan otobüslerle yola çıkarak, 35. açıklamalarını Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, Galatasaray Meydanı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirdiler.
Urfa'dan Çorlu'ya gelen kayıp yakınları, 1990-1996 arasında Urfa Valisi olarak görev yapan ve adı faili meçhuller ile gözaltında kayıplarla anılan, iki dönemdir Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili olan Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un Tekirdağ 1. sıradan AKP milletvekili adayı olmasını protesto ettiler.
"Akbulut soruşturulacağına ödüllendiriliyor"
Basın açıklamasını, 7 Ağustos 2004'te İğneada'da kaybolan Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan okudu.
Urfalı kayıp yakınlarının Çorlu'daki sesine Galatasaray'dan ses verdiklerini söyleyen Ceylan, "Kaybetme politikalarının aktörleri meclise değil, yargı önüne" dedi.
1990-1996 arasında Urfa valisi iken adı faili meçhuller ve gözaltında kayıplarla anılan Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un iki dönemdir AKP Tekirdağ milletvekili olarak mecliste olduğunu, aynı zamanda Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı olduğunu hatırlatan Kadriye Ceylan sözlerine şöyle devam etti:
* Akbulut, bu seçimlerde de AKP'nin Tekirdağ 1. sıra milletvekili adayı. Biz kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Tevfik Ziyaeddin Akbulut'u iyi tanıyoruz.
* Aleyhinde 27 ailenin doğrudan ifadesi bulunuyor. Bizler bu meydandan Akbulut hakkında soruşturma açılması yerine ödüllendirilmeye devam edilmesini protesto ediyoruz.
"Mladiç yargılanıyor, bizimkiler ödüllendiriliyor"
* Akbulut, Urfa valisiyken kaybedilen insanların aileleri Akbulut ile yüzyüze görüştü. Ancak Akbulut hiçbir şey yapmadı.
* Sırpların eski askeri komutanı Ratko Mladiç, 1995'de 8 bin sivil Boşnak'ın Srebrenitza'da toplu mezarlara gömülmesi dahil olmak üzere insanlığa karşı işlediği suçlardan sorumlu tutularak yargılanmaya başladı.
* Biz de ise kaybetme/katletme politikalarının aktörleri meclise gönderiliyor. Geçmişin faşizan uygulamalarını açığa çıkarmayarak suçluları koruyorlar.
* Uyarılarımıza rağmen, kayıplarımızdan sorumlu tuttuğumuz Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un meclise girmesinde ısrar ediyorlar.
* Biz de ısrar ediyoruz; Türkiye'nin Mladiç'leri, Türkiye'nin kasapları, onları koruyanlar yargı önüne çıkarılana kadar ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz. (EKN)