Tolga Baykal Ceylan, 9 Ağustos 2004'te kayboldu. 26 yaşındaydı. O gün bugündür annesi Kadriye Baykal, Tolga'nın akıbetini öğrenmek için arayışını ve eylemlerini sürdürüyor.
Her hafta Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinde oğlunun akıbetini soruyor Kadriye Baykal, suçluların ortaya çıkarılmasını istiyor.
Şubat 2011'de kayıp yakınlarının Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede de yer almıştı.
Israrlı başvuruları sonucu Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 9 Şubat 2011'de araştırma başlatmıştı. Komisyon nihai raporunu dün (16 Haziran) açıkladı.
Altkomisyon üyeleri Prof. Dr. Zafer Üskül, Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, raporu dört ay süren araştırmalar sonucu hazırladı.
Araştırmalar sırasında ilk olarak Tolga'nın annesi Kadriye Baykal, avukatı Eren Keskin ve son görüldüğü yerdeki jandarma görevlileriyle görüştü. Nihai raporun yayımlanmasından sonra bir açıklama yapan Kadriye Baykal, "Komisyon araştırmaları boyunca beni bu sürece müdahil etmedi, beni sadece bir saat dinlediler. Şahitlerim ise dinlemedi. Çelişkilerin üstüne gidilmedi. Hükümet bu konuda samimiyse önce kendi dönemini ve ayıbını temizlemeli, gerekirse Başbakanla bir görüşme daha yapmak istiyorum" dedi.
"Akıbeti belli değildir"
Altkomisyon açıklamada ayrıca Tolga'nın son görüldüğü Demirköy, İğneada, Limanköy, Beğendik köyü ve Bulgaristan sınırında incelemeler yaparak, vatandaşlardan bilgiler aldığını da belirtti.
Raporda özetle şu bilgilere yer verildi:
* Tolga Baykal Ceylan'ın İğneada Beğendik köyü yakınlarında durdurularak kimlik sorgusunun yapıldığı ve aranan şahıslardan olmadığı anlaşıldığından hakkında bir işlem yapılmadı.
* Güvenlik güçlerince gözaltına/gözlem altına alınmadığı, dolayısıyla gözaltında kaybedilmesi gibi bir olgunun şu aşamada olduğunu söylemek mümkün değil.
* Tolga Baykal Ceylan'ın sürekli yurt dışına çıkmak istediğini dile getirmesi, sınıra yakın Beğendik ve Limanköy'de keşif olarak tabir edilebilecek eylemlerde bulunması, Bulgaristan'ı ve sınırı sorması gibi veriler değerlendirildi. Bu veriler ışığında Bulgaristan'a geçme isteği olduğu ancak bu isteğini gerçekleştirip gerçekleştirmediği şimdilik kaydıyla ortaya koyulamadığı için kaybının ve akıbetinin ne olduğuna tam olarak ulaşılamamıştır.
* Bu aşamada normal asayiş olayı olarak değerlendirilmesi gereken bir kayıp olayı ile karşı karşıya olduğumuz sonucuna ulaşmıştır. (HK)