Misket bombalarının yasaklanmasını öngören uluslararası sözleşme 2 Aralık'ta Norveç'in başkenti Oslo'da ülkelerin imzasına açılıyor. Bütün ülkelerin sözleşmeyi imzalaması için yürütülen kampanya kapsamında, "Yasak Otobüsü" 18 Ekim'de İstanbul'a uğrayacak.
Misket bombasının yasaklanması için kampanya yürüten Türkiye'deki hak örgütleri ve sivil toplum örgütleri de Taksim'de Yasak Otobüsü'nü karşılayıp bir basın açıklaması yapacak.
Misket Bombalarını Durdurun Koalisyonu'nun (CMC) etkinliği olan Yasak Otobüsü, Avrupa turuna 1 Ekimde başladı. 2 Aralık'a kadar 19 ülkeye uğrayacak.
Misket bombası, yüzlerce küçük bombadan oluşuyor. En büyük tehlikesiyse bombaların tamamının yere düştüğünde patlamaması. 2-4 futbol sahası büyüklüğünde bir alana saçılan ve patlamayan bu küçük bombaların kurbanı genellikle ne olduklarını bilmeyen küçük çocuklar. Bombalar, mayınlar gibi yıllarca fark edilmeden düştükleri yerlerde üzerlerine basılmayı bekliyor.
Öğreten: Türkiye hâlâ tavrını açıklamadı
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nden Muteber Öğreten, Türkiye'nin sözleşmeyle ilgili tavrını hâlâ açıklamadığını, metnin oluşturulduğu konferanslara sadece gözlemci sıfatıyla katıldığını söylüyor. "Türkiye'nin elinde misket bombaları olduğu biliniyor. Resmi olmayan görüşmelerde 'Bölgede sözleşmeyi imzalayacak başka ülke yok' savıyla mesafeli durulduğu görülüyor. Ancak Bulgaristan geçen ay sözleşmeyi imzalayacağını açıkladı."
Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için 30 ülkenin imzalaması gerekiyor. Öğreten'in verdiği bilgiye göre, 50'ye yakın ülke imzalayacağını açıklamış durumda.
Türkiye'nin özellikle Kuzey Irak'a yönelik operasyonlarda misket bombası kullandığına dair iddialar var. PukMedia, Ağustos 2007'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği hava saldırısında bu bombaların kullanıldığını iddia etmişti.
Amerikan Textron System şirketi de Kasım 2006'da Türkiye'te bu bombaları içeren füzelerden satılacağını açıklamıştı.
Sözleşme, misket bombalarının kullanımını, üretimini, devrini yasaklıyor. 8 yıl içinde stokların, 10 yıl içinde topraktaki bombaların imhasını öngörüyor. Aynı zamanda mağdurların, yakınlarının ve içinde bulundukları toplumsal grubun yardım almasını amaçlıyor. Ülkelere de yıllık rapor yükümlülüğü getiriyor.
"Bu her şeyden önce insani bir sözleşme"
Öğreten, bunun yalnızca bir silah yasaklama sözleşmesi olmadığını, tıpkı kara mayınları gibi sivillere ve çocuklara zarar veren bu silahları yasaklamanın insani bir sorun olduğunu söylüyor. Şimdiye kadar misket bombalarından doğrudan mağdur olan en az 100 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Ölen 100 kişiden 98'i sivil.
İmza kampanyası sürüyor
Öğreten, herkesi İnternet'teki imza kampanyasına katılıp, Meclis'ten ve Dışişleri Bakanlığı'ndan sözleşmeyi imzalamasını istemeye çağırıyor. 24 Ekim-2 Kasım arasındaki Misket Bombalarını Yasaklama Haftası'nda da örgütler etkinliklerini sürdürecek. (TK)