Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bundan sonra Britanya'daki askeri üslerinde misket bombası bulunduramayacak.
100'den fazla ülkeden diplomatlar İrlanda'nın başkenti Dublin'de tüm dünyada misket bombalarını yasaklayacak bir uluslararası anlaşma üzerinde fikir birliğine varırken, Britanya hükümeti sadece kendi ordusundaki bombaları ortadan kaldırmakla yetinmeyerek bir adım daha ileri gidiyor.
Açıklamaya göre hükümet, ordudaki misket bombalarının ortadan kaldırılması için bir geçiş dönemi de öngörmüyor.
Atıldığında geniş bir alana yayılan misket bombaları çoğu zaman patlamadan kalarak daha sonra da sivillerin ölümüne yol açmaya devam ediyor.
Britanya başbakanı Gordon Brown, resmi olarak aralıkta Oslo'da imzalanacak anlaşmanın "önemli bir gelişme" olduğunu söyledi:
"Yeni anlaşmaya en geniş uluslararası desteğin verilmesi için çalışacağız."
Herkes karşı, ABD taraf
Anlaşmanın oluşturulduğu görüşmelere resmi olarak katılmayan ABD yönetimi, misket bombalarının kullanılmasını lehine lobi yapıyor.
Bununla birlikte Dublin'de toplanan 116 ülke temsilcisi fikir birliğine varmış durumda.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) yöneticisi Steve Goose "Bu durum Bush yönetimi için büyük bir yenilgi anlamına geliyor" dedi.
Boşluk
Uzmanlar anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle ABD'nin sadece Britanya'da değil, dünyanın farklı yerlerindeki askeri üslerinde bulundurduğu misket bombası stoklarını ortadan kaldırmak zorunda olacağını söylüyor.
Bununla birlikte, HRW taslak anlaşmanın 21 maddesinde bir boşluk olduğunu söylüyor. Buna göre "anlaşmaya taraf ülkeler, taraf olmayan bir ülkeyle anlaşmanın yasakladığı askeri faaliyetlerin de bulunduğu operasyonlarda işbirliği yapabilir".
ABD yönetimi, işbirliğinin yasaklanmasının insani yardım operasyonlarını tehlikeye atabileceğini iddia ediyor fakat mayınlarla ilgili sözleşmede bulunan benzer düzenlemeler 11 yıldır böylesi bir soruna yol açmadı.
Türkiye "gözlüyor"
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nden Muteber Öğreten, stoklarında misket bombası bulunduran ve "üretici" konumundaki Türkiye'nin Oslo Süreci'ni desteklediğini açıklamasına karşın, Yeni Zelanda'da Wellington'da yapılan son toplantının bildirgesini onaylamadığı için Dublin'e de gözlemci statüsünde katılacağını belirtmişti.
Öğreten "Hükümetin bunu askeri bir sorun, bir silah yasaklaması olarak değil, insani bir sorun olarak görmesi gerekiyor" demişti. (EÜ/GG)
* Bu haberde the Guardian'dan yararlandık.