Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde yönelttiği; ancak oturum sırasında yanıtlanmayan sorularına yazılı olarak yanıt verdi.
Çandar’ın, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun “Türkiye’ye F-35 aldırmayacağız” ve “Türkiye’nin Suriye’de askerî mevcudiyetine izin vermeyeceğiz” sözlerini hatırlatması üzerine MSB, Türkiye’nin güvenlik politikasının “başka ülkelerin beyanlarına göre değil, millî çıkarlar ve sahadaki gerçekler doğrultusunda” şekillendiğini belirtti.
S-400’ler: “İhtiyaç halinde kullanılmak üzere...”
Milletvekilinin, 20 adet Eurofighter Typhoon uçağı için açıklanan farklı rakamlar ve yüksek maliyet iddialarına ilişkin sorusuna Bakanlık, Birleşik Krallık ile yapılan anlaşmanın toplam bedelinin 5,4 milyar sterlin olduğunu doğrulayarak yanıt verdi.
Çandar’ın S-400’lerin akıbetine ilişkin sorusuna ise kısa bir açıklamayla, “S-400 Hava Savunma Sistemi, ihtiyaç halinde kullanılmak üzere envanterimizde bulunmaktadır,” dendi.

“KAAN’ların imajının gerçeği yansıtmadığı Eurofighter’larla ortaya çıktı”
Çandar: “Turşu kurmakla eş anlamlı”
Güler’in yanıtlarını bianet’e değerlendiren Çandar, “Türkiye’nin parasının çarçur edilmesini ve ortaya çıkan güvenlik zaafını bu üsttenci üslûpla verilmiş cevaplar örtemiyor,” dedi.
Çandar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millî Savunma Bakanlığı’ndan tarafıma iletilen yanıtlar, Savunma Bakanı’na Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sorduğum her sorunun geçerli olduğunun ve eleştirilerin doğru olduğunun belgesi. Verilen cevaplar, görülebileceği gibi sorulan soruların karşılığı değil.
“S-400’lere 2,5 milyar dolar ödendi. Kullanılamayacak oldukları apaçık. Envanterde bulunmaları turşu kurmakla eş anlamlı. S-400 alma basiretsizliği nedeniyle F-35’lerden olundu ve milyarlarca dolar zarara girildi. Türkiye’nin parasının ne yazık ki çarçur edilmiş ve güvenlik zaafı yaratılmış olmasını, bu üsttenci üslûpla verilmiş cevaplar örtemiyor.”
SDG ile entegrasyon yorumu: “Tutumumuz çelişkili değil”
Güler, Çandar’ın MSB’nin Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusuna entegrasyonuna dair ifadeler ile “Başta PKK-PYD, YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına izin vermeyeceğiz” açıklamasının çeliştiği yönündeki değerlendirmesine ise iki yaklaşımın çelişmediğini, aksine “birbirini tamamlayan unsurlar” olduğunu belirterek yanıt verdi:
“Türkiye’nin Suriye yaklaşımı, terörle mücadeledeki kararlı tutumumuz ile bölgesel barış ve istikrarı destekleyen yapıcı politikamızın birbirini tamamlayan iki unsurudur. Bu iki yaklaşım bir çelişki değil, bilakis ülkemizin güvenlik ihtiyaçları ile bölgesel istikrar hedeflerinin eş zamanlı gereğidir. Bu bağlamda; Suriye'de terör varlığının son bulması, ülkemize yönelen terör tehdidinin bertaraf edilmesi ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda diyalog yolunu her zaman önemsedik.
“Suriye’deki bütün taraflar arasındaki işbirliğini ve teşvik edici yaklaşımları destekliyoruz, ABD’li ve Suriyeli muhataplarımız ile temaslar yürüterek arabulucu ve istikrar sağlayıcı rolümüz ile çözüme destek sağlıyoruz. Ancak, bölgesel barış ve istikrarı önceleyen tüm yapıcı süreçlerde aktif rol almaya devam ederken; terörün normalleştirilmesine veya siyasi kazanç üretmesine yönelik girişimlere karşı aynı kararlılıkla karşı durmaya devam edeceğiz.”
F-35 sorusuna bir cümlelik yanıt
Bakan, Türkiye’nin ortak olduğu F-35 programından çıkarılması ve buna bağlı malî kayıplara dair soruya ise yalnızca “F-35 tedariki ile ilgili çalışmalar devam etmektedir,” yanıtını vermekle yetindi.
Çandar’ın, F-35’lerle ilgili sorusu şöyleydi:
“...12,5 milyar dolarlık F-35 programından ve daha da getirisi olacak bir programı terk etmek zorunda kalmaktan gayrı, bir de CAATSA yaptırımlarına ülke maruz kaldı ve 100 F-35 uçağını 9 milyar ödeyerek alacakken şimdi onun beşte birini, onun çok altında bir teknoloji olan Eurofighter alımı için ödeme durumundayız... Sayın Cumhurbaşkanı Amerika’da yaptığı temaslardan sonra Trump’ın kendisine F-35 konusunda söz verdiğini söylüyor ama Trump’ın sözlerinin -Amerikan Başkanının sözlerinin- geçerliliği nedir, ne kadardır, bugüne kadar son altı yedi aylık uygulamalarından görebiliriz.
“Kaldı ki verdiği sözün yerine gelmesi hâlinde bile son derece şüpheli olmakla birlikte İsrail ve Yunanistan’la kıyaslandığı zaman hava gücümüz, oradaki F-35’lere de bakıldığında üst segmentte teknolojik üstünlüğe nasıl giderilebilecek ülkemizin bu açığı, bunu bilemiyoruz. İsrail derken F-35’lerin özel ‘Adir’ diye özelleştirilmiş, beşinci nesil uçaklarına sahip ve oradan edindiği edayla âdeta Türkiye’ye karşı tehditkâr bir dil kullanmaya da devam ediyor.”
(TY)










