Malatya'da Zirve Yayınevi'nde Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazlarının kesilerek öldürülmesiyle ilgili dava 14 Ocak'a ertelendi.
Davaya müdahil avukatlar, ve dört haber ajansından muhabirler, bir Alman muhabir, Hıristiyan haber ajansı Compass Direct News muhabiri Barbara Baker alındı.
Bunların dışında duruşmayı öldürülen Tilman Geske'in eşi Susanne, öldürülen Necati Aydın'ın eşi Şemse ve altı sanık avukatı, ABD Büyükelçiliği Siyasi İşler Büro Sorumlu Jeffrey Collins, AB Türkiye Komisyonu Siyasi Danışmanı Sema Kılıçer, sanık Emre Günaydın'ın babası Mustafa Günaydın da izledi.
Geske: Çocuklarımı avutamıyorum
Şemse Aydın "Çocuklarımı avutamıyorum. Onlar da Hıristiyan oldukları için öldürülüp öldürülmeyeceklerini soruyorlar. Bu beş gencin cezalandırılmasını değil, onların arkasındaki zihniyetin cezalandırılmasını istiyorum, adalete sığınıyorum" dedi.
Susan Geske "Hıristiyan olarak bu ülkeyi kendi vatanım olarak görüyorum. Bütün hayatımı burada kurdum. Eşim öldürüldükten sonra kapalı olanlar dahil tüm komşular, imam da beni ziyaret etti. Türkiye laik bir ülke. Adaletin doğru karar vereceğine inanıyorum" dedi.
Duruşmada müdahil avukatlardan Ergin Cinmen saldırının bir soykırım suçu oluşturduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Ayrımcılığa Dair Sözleşme Çerçevesi'nde Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen 76. maddesindeki soykırım suçuna girdiğini söyledi. Bu düzenlemeye göre sadece ırksal değil dinsel nedenlerle yapılan saldırılar soykırım suçu olarak nitelendiriyor.
Sanıklar savunma yapmadı
Mahkeme müdahil avukatların sanıkların bu yöndeki suçlamayla sorgulanması talebini "yargılamanın ileri safhalarında değerlendirileceğini" bildirdi. Sanık avukatlar yargılanmaya yeterince hazırlanmadıkları gerekçesiyle savunma vermeyi reddettiler.
Müdahil avukatlardan Erdal Doğan saldırının bir ilk olmadığını, Rahip Santoro cinayetinden bu yana farklı inançlara yönelik hoşgörüsüzlüğe işaret eden vahim saldırıların gerçekleştirildiğini söyledi, bu tür saldırıların siyasi motivasyonlarını vurguladı.
Doğan Hrant Dink cinayetinin azmettiricilerinden Yasin Hayal'in Alperenler Ocağı'yla bağlantılarına işaret etti.
İzmir'de Katolik rahibe yönelik saldırılarla Türkiye'nin çelitli yerlerinde kendini gösterdiğini söyledi. Diğer müdahil avukatı Ali Öz "kapsam olarak suçun bir nefret suçu olduğunu, yargılamanın şu an siyasi örgüt suçu kapsamında yürütüldüğünü, bu biçimde adaletin gerçekleşmeyeceğini" söyledi.
Müdahil avukatlardan Orhan Kemal Cengiz "Cinayetin birkaç gencin sinirlerinin bozulmasıyla işlenen bir saldırı" olmadığını "bir nefret suçu oluşturduğunu" ifade ederek "İddianame baştan savma hazırlanmış, 16 dosya sadece misyonerlik faaliyetini kapsıyor ve diğer Protestanları, misyonerleri de hedef haline getirecek nitelikte" dedi.
Ergin Cinmen "Bu toplumun hoşgörülü olması her türlü inanca tahammül etmesi gerekir. Modern ve demokratik bir toplum ancak bu şekilde olabilir" dedi.
Hakim Eray Gürtekin başkanlığındaki Malatya 2. Ağır ceza Mahkemesi yargılamaya 14 Ocak'ta saat 9'da devam edilmesine karar verdi. Sanıkların tutukluluk durumlarının da 18 Aralık'ta yeniden değerlendirilmesine karar verildi. (EÖ/NZ)