İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tanıtım toplantısını 10 Aralık 2009 tarihinde Hilton Convention Center'da yaptı. İstanbul 2010 Enerjisi başlığında yapılan tanıtım gecesine oldukça yoğun ilgi vardı. İstanbul kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerinin katıldığı gecenin sunuculuğunu Yekta Kopan yaptı.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti'nin uluslararası tanıtım filmiyle başlayan gecede İstanbul, dünyanın en ilham verici kenti olarak tanımlanıyor. Yurtiçinde 16 Ocak 2010'dan itibaren gösterilmesi için hazırlanan 3 kısa filmin sözü ise "yeniden keşfetme zamanı".
İlk filmde Ayasofya'yı göstererek Ayasofya 1472 yıldır, ikinci filmde Haydarpaşa Garı 101 yıldır, üçüncü filmde ise Galata Kulesinin 661 yıldır yerinde olduğu söylenerek "yeniden keşfetme zamanı" deniyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti bizi İstanbul'u yeniden keşfetmeye çağırıyor. Bu keşif nasıl olacak?
AKP'nin İstanbul'u yeniden keşfetmeden anladığı dönüştürüp pazarlamak.
Geçtiğimiz haftalarda da gazetelerde Haydarpaşa Garı'nın bulunduğu alanın 2010 yılında ihaleye çıkacağı haberleri yer aldı. Marmaray'ın devreye girmesiyle atıl hale gelecek tarihi Haydarpaşa Garı'nın da bulunduğu alan, Yap-İşlet-Devret modeli ile gerçekleştirilecek projenin büyüklüğü 5 milyar dolar olduğu yazdı. İstanbul'u Manhattan yapacak olan Haydarpaşa projesi için geri sayım başladığı da ifade ediliyordu. Kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı Haydarpaşa Gar ve Liman Dönüşüm Projesi'nde gerekli koruma kurullarının da izinleri alınmış. Projeyle ilgili imar planları ise önümüzdeki günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gelecekmiş.
Hazırlanan projeye göre Haydarpaşa kompleksi tamamlandığında içerisinde yat limanı, yat kulübü, kurvaziyer limanı, hastane, oteller, kongre ve kültür merkezi, konutlar, iş merkezleri, ticaret alanları, alışveriş merkezleri, spor merkezleri, parklar, okullar ve otopark bulunacak. Projenin gerçekleştirileceği alan ise, Harem Otogarı ve çevresi, liman Ro-Ro sahası, yeni mol, eski mol, TCDD manevra alanı, eski eğitim binası ve arsası, DLH arazisi, gar binası, ticari ambarlar, depo ve atölyeler ile lojmanlar bölümünü kapsayacak. Ayrıca, deniz doldurularak 340 bin metrekarelik bir alan da projeye dahil edilecek.
101 yıldır yerinde duran Haydarpaşa Garı ve Liman çevresi "Dönüşüm" projeleri ile özel sektöre devrediliyor. Haydarpaşa ve etrafı yok edilmeye doğru gidiyor.
AKP'nin İstanbul'u yeniden keşfetmeden anladığı dönüştürüp pazarlamak.
Avrupa Kültür Başkenti Ajansının kısa filmlerini izlerken gerçek olan diğer filmler akla geliyor. Sulukule bin yıldır vardı ama şimdi yok, Fener-Balat-Ayvansaray bin yıldır vardı yok olmak üzere. Tarlabaşı yüz yıldır var ama şimdi yok olmak üzere.
Galata Limanı, Cenevizlerden beri vardı ama şimdi yap işlet devret ile satılıyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Galataport'u yap-işlet-devret modeli ile 2010'da ihale edileceğini açıkladı.
İstanbul'un tarihi yapıları ve dokuları yok oluyor çünkü AKP İstanbul'u yeniden keşfediyor.
Tanıtım gecesinde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı adına konuşan Şekib Avdagiç'in ardından hedeflerin ve projelerin tanıtımına geçildi. Avdagiç, 2300 projeden 451 tanesinin seçildiğini, 2010 yılının sonunda 230 projeyi hayata geçireceklerini söyledi.
2000 yılında bir grup sivil toplum örgütünün girişimiyle başlatılan sürecin bugüne gelişinin hikayesi de Haydarpaşa'nın, Sulukule'nin, Fener-Balat'ın dönüşümü kadar acıklı.
Girişim Komitesi'nin projeye adım atarkenki amacı kamu-yerel yönetim-sivil toplum ortaklığında geliştirilen yönetişim modeli ile İstanbul kentinin kültürel mirasının korunması ve geliştirilmesi idi. Lakin bir sivil toplum hareketinin girişimiyle başlayan süreç kamu idaresinin hegemonyasında, proje ihalesi yapan bir kurum haline geldi.
2000 yılından 2006'ya kadar İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olması için çaba göstermiş gönüllüler, 2006 yılından sonra yavaş yavaş kamunun egemenliği altına giren işleyişin neticesinde istifa etmeye başladılar. Son olarak 18 Kasım tarihinde 2010 yürütme kurulunda bulunan iki sivil toplum örgütü temsilcisi de istifasını sundu. İstifa eden sivil toplum örgütü temsilcileri ajansın "satın almacı" mantıkla yönetildiğini, bütçe ve ihale komisyonun ise "yasadışı" oluştuğunu söylediler.
2006 yılında Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen İstanbul kenti tam olarak bir çöküş yaşıyor. Ajansın şu ana kadar kamuoyunu ikna edebilecek başarılı bir projesi gözükmüyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti'nin tanıtım gecesinin bize verdiği en büyük ilham ise, kamu otoritesinin karşısında gerçek güç olacak bir mücadelenin örgütlenmesinin İstanbul'lularla olacağı. (İP)