Saz çalıyordu, karikatür yapıyordu. Marmara Üniversitesi’nde Basın Yayın Yüksekokulu’nda okuyordu. 29 yıldır kendisinden haber alınamıyor.
O, Marmara Üniverstesi Basın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 977. hafta buluşması bugün Galatasaray Meydanı'nda yapıldı.
Not: Kayıp yakınları 4 Kasım 2023'ten bu yana her hafta Galatasaray Meydanı'nda açıklama yapıyor.
Hak savunucularından sadece 10 kişinin basın açıklamasına katılmasına izin verildi.
Yoğun yağmura rağmen düzenlenen eylemde haftanın açıklamasını 1995’te kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak okudu.
"29 yıldır soruyoruz: İsmail Bahçeci nerede”
Şunları söyledi:
“Ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda; devletlerin, etkili bir hukuk süreci yürüterek bu ihlallerle ilgili gerçeğin bilinmesini ve faillerin cezalandırılmasını sağlama sorumluluğu vardır. Devletin bu sorumluluğunu yerine getirmeyi reddetmesi, ihlallerin ve cezasızlığın tekrarlanmasına neden olan kara bir döngü oluşturmaktadır.”
“Türkiye’deki bu ihlal ve cezasızlık döngüsünün kırılamaması, yalnız bizi değil, tüm toplumu derinden etkilemektedir. Zira devlet görevlilerini işaret eden suçlarda fail ve sorumluların eylemleri nedeniyle hesap vermediği her vaka Türkiye’yi insan haklarından, demokrasiden, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmaktadır.”
“978. haftamızda 29 yıldır devletin yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddettiği İsmail Bahçeci dosyasında adaletin sağlanmasını istiyoruz.”
‘Vazgeçmeyeceğiz’
“978. haftamızda bir kez daha İsmail Bahçeci dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkmasını, suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi için adli makamları göreve çağırıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“İsmail’i aldılar bize soğuk taşları bıraktınız”
İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci de şunları söyledi:
"Tam 29 yıl oldu İsmail kaybedileli. 27 yıl önce biz Galatasaray Meydanı’nda oturmaya başladık. Burayı Cumartesi Anneleri’nin yeri yaptık. O dönemim ilgili emniyet müdürlerine cumhuriyet savcılarına başvuru yapmamız rağmen İsmail’le ilgili bir bilgi alamadık. “Biz almadık” dediler.”
“Her 15 günde bir de bir evimiz basılıyor İsmail’in nerede olduğunu bize soruyorlardı. 24 Aralık 1994’ten sonra hiçbir emniyet güçleri gelip bize ismail’e gelip sormadı. Bu da şunu gösteriyor. Siz İsmail’i aldınız işkencehanenizde kaybettiniz. Zaten bir dönemim Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, “Biz o dönemin pırıl pırıl gençlerini aldık gözaltında öldürdük” dedi. Bunu söylemsine rağmen 22 yıldır iktidarda olan hükümet hiçbir şey yapmadı."
"Hatta o aileyi ödüllendirdiler Mehmet Ağar’ın oğlunu Meclis’e milletvekili olarak gönderdiler. İsmail bahçesi saz çalardı, iletişimde okuyordu. Yaşasaydı sizin gibi gazeteci olacaktı. 24 yaşında hayatını aldılar. Bize soğuk taşlarda oturmayı size hitap etmeyi bıraktıklar. Biz sadece sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz”.
Bu hafta Cumartesi Anneleri/İnsanları ile birlikte gazeteciler de Galatasaray Meydanı'na karanfil bıraktı. Çünkü "İsmail Bahçeci işkencede katledilmeseydi gazeteci olacaktı."
İsmail Bahçeçi nerede?
90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı.
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı.
Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı.
Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi.
24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.
Bu sırada kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. “Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı” denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı.
1995 Ocak ayında da Ankara’da gözaltına alınan M.Y. sorguda, ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiğini kamuoyuna duyurdu. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı.
Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde yetkililerle görüştü. İsmail’in gözaltında kaybedilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirildi.
İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı; Devlet yükümlülüklerini yerine getirmedi. 29 yıldır İsmail’in akıbeti karanlıkta bırakıldı. Onu kaybedenler cezasızlıkla korundu.
(EMK)