Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 613. Haftalarında 22 yıl önce, 24 Aralık 1994’te gözaltına kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Masine Ocak'ın okuduğu açıklamada “Bu topraklarda eşit yurttaşlar olarak, özgürce, barış ve güven içerisinde yaşamamız mümkündür. Bunun için ihtiyacımız olan, varlık ve meşruiyetini hukuk ve adaletten alan hukuk devletidir” denildi.
“İsmail Bahçeci dosyasındaki cezasızlık son bulana kadar, İsmail Bahçeci’nin akıbeti açıklanana, devlet İsmail Bahçeci’nin kaybedilmesindeki sorumluluğunu kabul edene kadar bu dosya bizim için kapanmayacak” diye seslendiler.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Halkların Demokratik Partisi milletvekili Ayşe Acar Başaran da katıldı.
Öğrenci, federasyon başkanı
Açıklamada İsmail Bahçeci’nin Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğrenci ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanı olduğu hatırlatıldı.
“İsmail Bahçeci, güzel konuşan, karikatür çizen, şiir yazan, saz çalan, türkü söyleyen, espritüel, özgüveni yüksek, bilgisi ve donanımıyla etkileyici bir gençti.”
“İlk kaybedilme girişimi”
Federasyon başkanlığı nedeniyle polisin hedefinde olduğu, defalarca gözaltına alınıp işkence gördüğü belirtildi.
“1991 yılında Adana’da gözaltına alındı ve sekiz gün boyunca gözaltına alındığı inkar edildi. Bu onun ilk kaybedilme girişimiydi.”
“Biz almadık, bizde yok!"
Bahçeci’den bir daha haber alınamadığı gözaltı 24 Aralık 1994’te yaşandı. İHD açıklamasında İsmail Bahçeli’nin kaybedilişine giden süreç şöyle aktarıldı:
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Emniyete başvuran ailesine ‘Biz almadık, bizde yok!’ denildi.
“Fatma ve Şehmuz Bahçeci oğullarını her yerde aradı. Devletin her kademesine başvurdu. Başbakan Çiller ve Cumhurbaşkanı Demirel randevu taleplerini kabul etmedi. Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu, onlara İsmail’in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe de, ‘Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun. Araştırıp size haber vereceğim’ dedi ama aileyi hiç aramadı.
“İsmail’in gözaltına alındığı inkar edilince arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar.
“Milletvekili Mahmut Alınak 24 Ocak 2015 tarihli oturumda yaptığı konuşmada, ‘İsmail Bahçeci’nin annesi ‘Çocuğumu istiyorum!’ diye feryat ediyor. Bu feryadı ben buraya taşıyorum. Bu insan gözaltında kaybolmuştur, bu insan bulunmalıdır’ diyerek İsmail’in gözaltında kaybedilişini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirdi. Ama 22 yıldır etkin soruşturma yapılmadı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti karanlıkta bırakıldı. Ondan geriye yazdığı şiirler, çizdiği karikatürler, sazı ve fotoğraflardaki gülüşü kaldı.”
Sorumlular
İHD Komisyonu Bahçeci’nin kaybedilişinden sorumlu buldukları kişileri şöyle sıraladı:
“Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, Devlet Güvenlik Mahkemesi İstanbul Başsavcısı Ahmet Köksal ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu İsmail Bahçeci’nin kaybedilmesinden sorumludur.
“Orgeneral Doğan Bayazıt’ın genel sekreterliğini yaptığı Milli Güvenlik Kurulu, Başbakanlığını Tansu Çiller, İçişleri Bakanlığını Nahit Menteşe’nin yaptığı 50. Doğru Yol Partisi – Sosyal Demokratik Halkçı Parti Hükümeti ve dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel İsmail Bahçeci’nin gözaltında kaybedilmesinden sorumludur. (BK)