İnsan Hakları Derneği (İHD) ve diğer hukuk örgütleri, 30 Haziran’da Kayseri’de başlayan ve farklı şehirlere yayılan Suriyelilere yönelik mültecilere dair rapor hazırladı.
İHD’nin oluşturduğu Heyet, Kayseri Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan randevu talep etti ancak bu talepler yanıt bulamadı. Heyet, olayların yaşandığı bölgelerde incelemeler yaparak mağdurlarla görüştü ve ciddi hak ihlalleri tespit etti.
Suriyeli mağdurlar, saldırıların organize bir şekilde gerçekleştirildiğini, polis müdahalesinin yetersiz kaldığını ve saldırılar sırasında işyerlerinin yağmalandığını ifade etti. Saldırılara maruz kalan Suriyeliler, can güvenlikleri endişesiyle bazı yakınlarını Suriye’ye veya başka şehirlere göndermek zorunda kaldıklarını belirtti.
Heyet, raporunda kamu kurumlarının olaylara yönelik müdahalesinin yetersiz olduğunu, saldırıların önlenmesi ve mağdurların zararlarının tazmin edilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, saldırganların organize hareket ettiğine dair bulgulara dikkat çekildi ve yetkililerin saldırılarla ilgili etkin bir soruşturma yürütmesi gerektiği belirtildi.
Rapordan detaylar ve görüşmelerden notlar
Heyet’le görüşen kadınlar kadınlar “biz rahat sokağa çıkamıyoruz, markete vs. gidemiyoruz” dediler.
Kızılay Toplum Merkezi’nden bir Sosyal Hizmet Uzmanı ile görüşme: Taciz olayının olduğu iddia edilen caminin karşısında Kızılay Toplum Merkezi’ne giderek yetkilerden bilgi almak istedik. Sosyal Hizmet Uzmanı bir çalışan ile görüşme gerçekleştirdik. Kendimizi tanıtıp amacımızı açıkladıktan sonra kurumda görevli bir yetkili “Fiziksel olarak danışmanlık vermediklerini, telefon üzerinden görüşme yaptıklarını, kendilerinin doğrudan ailelerden gelen gıda taleplerini karşılayamadıklarını, sivil toplum örgütlerine yönlendirdiklerini” söyledi ve “kısa sürede olayların durulacağına inanıyoruz” dedi.
Kayseri Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Sözcüsü Av. Salim Yüce: “Eyleme katılanlar tek bir politik çevreden değil, farklı gruplar var gibi” dedi.
MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş, “Devletin sadece yurttaşları değil, ülkemize sığınmış olan herkesi koruma ve kollama sorumluluğu var. Emniyet güçleri ilk iki gün yeteri kadar saldırganlara müdahale etmediğin biz de tespit ettik. Yoksa olaylar bu kadar büyümezdi. Emniyet üçüncü gün gerekli müdahaleyi yapınca saldırılar azaldı” dedi.
Şube Üyesi Şerif Alp “Eylemlere katılanların farklı görüşlerde insanlar olduğunu düşünüyorum, tek bir siyasi görüşte insanlar değiller” dedi.
Rapordan öne çıkan öneriler
*Heyet kamu kurumlarından daha detaylı bilgi almak istemesine rağmen Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığının randevu vermemesi nedeniyle kamu kurumlarının elindeki bilgiye ulaşamamıştır.
*Kayseri’de bulunan Eğitim Sen ile bir görüşme hedeflenmiş ancak bir yöneticinin olduğu, onun da o gün sağlık sorunları nedeniyle hastane olması nedeniyle bir görüşme gerçekleştirilememiştir.
*Baro ve MAZLUMDER dışında başka sivil toplum örgütüyle görüşülememiştir.
*Saldırıya uğrayan çok sayıda iş yeri ve evin fotoğrafları çekilerek saldırılara dair somut deliller elde edilmiştir.
*Yetkililerden ne kadar işyerinin ve evin saldırıya uğradığına yönelik bir bilgi alınamamıştır. Görüşülen Suriyeliler kendi mahallelerinde saldırıya uğrayan yerlerle ilgili tahmini bilgilerini iletmişlerdir.
*Saldırıya uğrayan işyeri ve evlerde hasar tespiti, yağma, talan vb. gibi ihlaller yetkililer tarafından yapılmamış, mağdur olan insanlara bu konuda ne yapılacağı, zararlarının tazmin edileceğine yönelik bir bilgi verilmemiştir.
*İnceleme yaptığımız mahallelerde yabancı kişiler için verilen MA plakalı araç görmedik. Suriyelilerin araçlarını gizlediklerini ifade ettiler.
*Görüşülen tüm kişiler güvenlik güçlerinin ilk iki gün saldırgan gruba yönelik yeterli müdahale etmediklerini, saldırgan gruba sanki bir basın açıklaması yapan kişiler gibi yaklaşıldığını ifade etmişlerdi.
* Güvenlik güçleri, Suriyelilerin evlerini, işyerlerini yakan saldırganların nefret söylemi ile başkalarının can ve mal güvenliğini tehdit eden bir saikle saldırdığı gerçeğini görmezden gelmişlerdir.
Kayseri'de Suriyelilere saldırı ve sonrası
(EMK)