"Hükümetin maden kazalarından kurtulmak gibi bir niyeti olsaydı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 'Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni onaylamış olurdu."
Bu sözler, Balıkesir'in Dursunbey ilçesindeki grizu patlamasında 13 işçinin ölmesi, 18 işçinin yaralanmasının ardından bianet'in görüştüğü Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (DEV MADEN-SEN) Başkanı Tayfun Görgün'e ait.
Meclis'te yaklaşık üç ay önce kurulan Madencilik Sektöründeki Sorunları Araştırma Komisyonu'nun Cumhuriyet Halk Partili (CHP) üyesi Balıkesir milletvekili Ergün Aydoğan da, bugün NTV'de katıldığı canlı yayında bu sözleşmenin bir an önce onaylanıp yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi.
Sözleşme ne getiriyor?
ILO'nun 176 numaralı sözleşmesi, maden işletmesi sahiplerine ve hükümetlere önemli sorumluluklar getiriyor.
Görgün sözleşmenin önemini "Bu sözleşme ağır iş kollarındaki ve madenlerdeki standartları belirliyor. Mevzuatımızdan daha ileri düzeyde" diye açıklıyor.
Sözleşme işverenlere kazaları önlemek için her türlü önlemi alma, işçileri bilgilendirme ve eğitme yükümlülüğü getiriyor. Bunlara, kaza sonrasındaki sağlık ve kurtarma etkinliklerinin kalitesi de dahil. İşverenler riski kaynağında bertaraf etmek, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak, kaza riskleriyle ilgili işçileri bilgilendirmek ve kaza olduğunda gerekli tıbbi yardıma ulaşmalarını sağlamak zorunda.
Sözleşme, hükümetlereyse teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi ve kazaların etkili soruşturulması gibi yükümlülükler getiriyor.
İşçilerin ve temsilcilerininse kazaları, riskli durumları bildirmek, güvenlik ve sağlıklarına ilişkin koşullara dair bilgi edinmek, güvenlik ve sağlık önlemlerinin karar süreçlerine katılmakgibi hakları ve yükümlülükleri var.
Kaza istemeyen hükümet imzalardı
Görgün, hükümetin bu sözleşmeyi "ekonomik tasarruf politikaları" nedeniyle imzalamadığını, kaçındığını söyledi ve ekledi: Biz ısrarla imzalanmasını istiyoruz. İş kazası istemeyen hükümet bunu imzalardı. Diğer ülkeler imzaladı. İmzalamamam 'Ben bu normları yerine getirmeyeceğim' demek."
24 ülke onaylayıp yürürlüğe koydu
1995 tarihli sözleşme, bir ülke onayladıktan bir yıl sonra yürürlüğe giriyor. Şimdiye kadar sözleşmeyi 24 ülke onayladı: Arnavutluk, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Bosna Hersek, Botsvana, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Ermenistan, Filipinler, Finlandiya, Güney Afrika, İrlanda, İspanya, İsveç, Lübnan, Lüksemburg, Norveç, Peru, Polonya, Portekiz, Slovakya, Zambiya, Zimbabve. (TK)