Emine Akman, Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nde üçüncü sınıfta okuyordu.
14 Ağustos 2011'de darp edilerek gözaltına alındı, gözaltında hakarete ve tacize uğradı, dövüldü.
"İşkence gördüm" diyerek şikayette bulunduğu polisler hakkında takipsizlik kararı verildi.
Dokuz aydır Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde, "örgüt üyesi olmayıp örgüt adına suç işlemekle" yargılanıyor.
Avukatı Hüseyin Boğatekin, delillerin, polis tutanağı ile teşhisi imkansız bir fotoğraftan ibaret olduğunu söyledi ilk duruşmada.
Fotoğrafın Adli Tıp Kurumu'na yollanarak, o kişinin Emine olup olmadığının tespit edilmesini istediler. Mahkeme bu talebi kabul etmedi.
bianet'e konuşan annesi Halise Akman, "Kızım da sizin gibi gazeteci olacaktı" dedi.
"Seni keşke öldürseydik"
Emine, tutuklandıktan sekiz ay sonra yazdığı mektubuna, "Gözaltına alınırken yaşadıklarımı anlatmak çok zor" diye başlıyor.
14 Ağustos 2011'de İstanbul Ataşehir'deki Mustafa Kemal Mahallesi'nde bir arkadaşının evine giderken gözaltına alınışının hikayesini şöyle anlatıyor:
"Yolda yürürken panzerin çarpmasıyla yere düştüm, araçla bir evin duvarının arasına sıkıştım. Ne olduğunu anlamadan sayısını tahmin edemeyeceğim kadar polis üzerime saldırdı, kimi boğazımı sıkıyor, kimi bacağımdan çekiyor, kimi küfür ediyordu. Sıkıştığım yerden çıkarıp üstümü aradılar, taciz edildim."
"Ellerimi kelepçeleyip zırhlı aracın içine bindirdiler, burada da küfürler, hakaretler, dayak devam etti. Bana çarpan aracın şoförü, 'Keşke daha hızlı çarpsaydım da öldürseydik seni, yanlışlıkla oldu deyip beraat ederdim' dedi."
Emine, her sözlerinde her hareketlerinde bir aşağılama hakaret olduğunu yazıyor. Ardından götürüldüğü İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde de fiziki saldırının devam ettiğini anlatıyor:
"Beni aramak için gelen kadın polis çırılçıplak soyunmamı söyledi, kabul etmezsem beni döven polisleri çağıracağını söyledi."
"Sonra sorgu odasına götürüldüm, yumrukladılar, saçımdan çekip yüzüme vurdular, beni tecavüzle tehdit ettiler. Sürekli 'Konuş' diyorlardı ama ben ne sorduklarının bile farkında değildim."
"Kollarında, yüzünde morluklar vardı"
Daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Emine, öncesindeki doktor kontrolünde doktorun film çekilmesini istediğini, bu şekilde aldığı darpların bazılarının belgelendiğini söyledi.
Sonrasında götürüldüğü Adli Tıp Kurumu raporunda da Emine'nin vücudunda "darp kaynaklı yaralanmalar oluştuğunu" belgeledi.
Bu rapor ile Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na polisler hakkında şikayette bulunduklarını söyleyen Avukat Boğatekin, polisler hakkında "kovuşturmaya yer yok" kararı verildiğini söyledi. Bu karara da itiraz edildi, sonucunu bekliyorlar.
5 dakikada sorgu, 10 dakikada tutuklama!
Emine, 17 Ağustos'ta çıkarıldığı savcılık ve mahkeme sorgusunun nasıl geçtiğini de anlamadığını yazdı mektubunda:
"Ben ne yapmıştım? Hala bilmiyordum. Savcılık beni doğru düzgün dinlemeden mahkemeye sevk etti, mahkemede de 10 dakika içinde tutuklama kararı çıktı."
Emine "olağan şüpheli"ydi
Avukat Boğatekin, bianet'e yaptığı açıklamada, Emine'nin Türk Ceza Kanunu'ndaki 220/6. maddesinden, "PKK'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "mala zarar vermekle" suçlandığını söyledi.
Buna delil olarak, 14 Ağustos'ta Ataşehir'de meydana gelen bir gösteriye Emine'nin de katıldığı ileri sürülüyor.
Emine'yi gözaltında gören Boğatekin, maruz kaldığı dayağın yüzündeki ve kollarındaki morluklardan da anlaşıldığını ifade etti.
İlk duruşması 16 Nisan'daydı. Boğatekin, gösteride çekilen bir fotoğrafın gösterilerek Emine'nin orada olduğunu kanıtlama çalıştıklarını söyledi.
"Fotoğraftaki kişinin yüzü görünmüyor, Emine'ye de benzemiyor. O kişinin Emine olmadığını tespiti için fotoğrafın Adli Tıp Kurumu'na yollanmasını istedik, mahkeme kabul etmedi. Diğer delil ise onu gözaltına alan polislerin ifadesi..."
Avukat Boğatekin, "Emine 'olağan şüpheli' olarak gözaltına alındı" diyor.
İkinci duruşma, Çağlayan Adliyesi'ndeki İstanbul 15. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 25 Temmuz'da saat: 10:00'da.
"Kızımı okuldan atarlar mı?"
Annesi Halise Akman, bugün ziyaret etti kızını. Görüşün ardından bianet'e konuşan Akman, kızının hapishanedeki ilk günlerinde psikolojisinin çok bozuk olduğunu, konuşmakta zorlandığını söyledi ve ekledi: "Ama şimdi daha iyi, düzeliyor."
Kızının okul harçlarını düzenli olarak yatırdığını söyleyen Akman'ın en büyük korkularından biri de Emine'nin okuldan atılması. (AS)