"Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz" pankartı açtıkları için 4,5 ay önce tutuklanan öğretmen Meral Dönmez ile öğrenci Gülşah Işıklı'nın aileleri Meclis'teydi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Işıklı ve Dönmez'in tutuklu bulundukları Kandıra Cezaevi'nde işkence gördükleri iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
İki kadının fotoğraflarının da taşındığı basın toplantısına anneleri de katıldı. İki anne de kızlarının hapishanede sözlü ve fiziki işkence gördüğünü ileri sürdü.
Işıklı'nın annesi Cennet Güneş, "Biz komşu ülkelerle dost olmak istiyoruz. Kızım bu yüzden Malatya'daki füze kalkanına karşı çıktı. Bunu söylemeyenler utansın" dedi.
Üniversitede okuyan kızının derslerinden geri kaldığını söyleyen Güneş, "Kızımın beyninde tümör var. Başına bir şey gelirse devletten bileceğim" diye konuştu.
Anne Sose Dönmez de kızlarının haksız yere tutuklandığını, örgüt üyeliği ile suçlanarak mağdur edildiklerini anlattı.
Annelerin ardından söz alan Aygün, hak ihlaline uğrayan insanların Meclis'te bu kadar yer aldığı bir dönem olmadığını, çünkü kimsenin adalete güveninin kalmadığını ifade etti.
Dönmez ile Işıklı'nın dosyalarında şiddet uyguladıklarına yönelik hiçbir kanıt olmamasına rağmen her ikisinin de "silahlı örgüt üyesi olmaktan" yargılandıklarını söyledi.
Ne olmuştu?
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2009'da mezun olan ve atanamadığı için özel ders veren 25 yaşındaki Dönmez ile Ankara Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Işıklı, Kocaeli'de 3 Aralık 2011'de Avukat Hurşit Berk'in bürosunun penceresinden, "Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz" yazılı pankartı açmalarının ardından gözaltına alındı, 5 Aralık 2011'de tutuklandılar.
İddianamede, her ikisinin de aleyhine delil olarak, Kocaeli'ndeki Sabri Yalım Parkı'nda yapılan füze kalkanı karşıtı basın açıklamasına katılmaları ve burada attıkları "Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye" ve "Füze kalkanına hayır" şeklindeki sloganlar gösterildi.
Türk Ceza Kanunu (TCK) 220/6. maddesi uyarınca "Devrimci Halk Kurutuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ile Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2. maddesindeki "örgüt propagandası yapmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, işyeri dokunulmazlığını ihlal etmek ve çalışma hürriyetini ihlal" suçlamalarıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi Özel Yetkili 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyorlar.
Sonraki duruşma 30 Temmuz'da ve bu duruşmaya dek 7,5 ay Kandıra 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde tutuklu kalmış olacaklar.
İkinci "Berna-Ferhat" davası
Üniversite öğrencileri Ferhat Tüzer ile Berna Yılmaz, 14 Mart 2010'da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuştuğu toplantıda, "Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazılı pankartı açtılar, hemen ardından tutuklandılar.
Örgüt üyeliğinden yargılandıkları davada 19 ay tutuklu kaldıktan sonra, 6 Ekim 2011'de tahliye edildiler. (AS)