CUMARTESİ ANNELERİ/İNSANLARI
"Failler Devlet Raporlarında"
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’nda 403. kez toplandıkları 1993 yılında Urfa/Siverek’te fırıncılık yaparken kaybedilen Ahmet Kalpar için toplandı. İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından yapılan açıklamayı Cumartesi İnsanları’ndan Meral Şahin okudu.
Ahmet Kalpar, Demokrasi Partisi (DEP) Siverek İlçe Teşkilat üyesiydi. 7 Aralık 1993 günü Bucak Aşireti’nden Osman Kaçak, yanında silahlı, yüzü maskeli iki kişi ile birlikte fırına gelip “Sedat ağa seni çağırıyor” diyerek Kalpar’ı bir araca bindirdi. Ahmet Kalpar’dan bir daha haber alınamadı.
Ailesinin savcılığa vermek istediği dilekçe “gözaltında böyle biri yok” denilerek alınmadı. Valiliğe başvuran Kalpar’ın Ağabeyi, gönderildiği emniyette gözaltına alındı.
Devlet-Bucak İlişkisi raporla belgelendi
Urfa’da gözaltında kaybedilen kişilerin sorumluları listesinin tamamında Bucak Aşireti var. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca hazırlanan 13.08.1997 tarihli Susurluk Raporu’nda Bucak-Devlet ilişkisi belgelendi. Bu rapora göre:
* 1993 Eylül’ünden itibaren güvenlik güçleri bölgede yaptığı operasyonları tamamını Bucak Aşireti’nde devretme eğilimine girdi; operasyonları aşiret ileri gelenleri planlayıp uyguladı.
* 1993 Aralık ayında Sedat Bucak, Korkut Eken’e devletten roketatar ve benzeri güçte silah isterken; İl Jandarma Alay Komutanı Albay Seral Saral’dan da Jandarma bölgesinde “illegal insan alma yetkisi” istedi. Bucak’ın kendisine zorluk çıkaran görevliler olduğunu söylemesi üzerine Saral ve Eken, bu konunun halledileceği ile ilgili taahhüt verdi.
Devlet raporlarıyla da belgelenen bu suç örgütleri üzerindeki “yargılanamaz, cezalandırılamaz” hükmü devam ettikçe, gerçek adalete ulaşılamayacağının belirtildiği açıklamada Ahmet Kalpar’ın kaybedilmesinden sorumlu olanlar açıklanarak yargılanmaları istendi:
“Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa İl Jandarma Komutanı Albay Seral Saral, Gözaltı operasyonunu yöneten üsteğmen Ahmet Şentürk, Bucak Aşireti Lideri Sedat Bucak, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Mustafa Tekin, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut, OHAL Valisi Ünal Erkan, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.”
İnsan Hakları haftasında 100 kişi gözaltında
1995 yılında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, İnsan Hakları Haftası’nda yüze yakın kişinin gözaltına alınıp birçoğunun tutuklanmasına tepki gösterdi. “İnsan haklarını savunanlar olarak bu zulme karşı çıkmalıyız” diyen Hanım Tosun, hikayelerinin herkes tarafından öğrenildiğini ancak hiçbir çözüm bulunamadığını söyledi:
“Failler aramızda. Onlar yargı önüne çıkıp ceza almaları sağlanana dek buradayız.”
Bu meydandakiler kardeş gibi
1994 yılında gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan, eşinin kaybedilmesinden sorumlu olduğunu söylediği üç kişinin ismini verdi.
“Mustafa’nın oğlu Süleyman, Sarhoş Kemal ve Haydar’ın oğlu Faik Karakol Komutanı’nın gözü önünde Nihat’ı tüfeğin dipçiğiyle vurarak öldürdü.”
Halime Aydoğan, eşinin kemiklerini istediğini “Bize söyleyemiyorlarsa nereye gömdüklerini, başkalarına anlatsınlar en azından” diyerek belirtti.
Halime Aydoğan, Galatasaray Meydanı’na gelenlerle kardeş olduklarını belirterek, herkese destek olmaları çağrısı yaptı.
Yeni savaşlar yeni kayıplar getirir
1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, kayıpların sorumlularının yargılanmayıp terfi ettirildiklerini söyledi. Ali Ocak, 1990’larda başlayan fail-i meçhuller, gözaltında kayıplar ve gözaltında tecavüzlerin bugün farklı bir şekilde AKP iktidarı tarafından devam ettiğini belirtti:
“Patriotlar, yabancı askerlerin Türkiye’ye konuşlandırılması, yeni savaşlara yol açar ve bu yeni savaşlar yeni kayıplara neden olur. Bu coğrafyanın halkları yeni bir sürece sürükleniyor, buna dikkat edilmeli.” (BK/HK)