Ergenekon Davası'nın görülmeye başlandığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde uzun süren ve büyük kargaşaya yol açan giriş işlemlerinin yanısıra duruşma salonundaki şartlar da eleştirilere, zaman zaman da alkışlı protestolara neden oldu.
Sabah oturumunda müdahil ve savuma avukatları, sanık yakınları ve haberciler duruşma salonuna ilk alındığında duruşma salonunun dinleyici ve avukatların çokluğu karşısında yetersiz kalışından dolayı kargaşa yaşandı. Mahkeme başkanı Köksal Şengün oturumu kapatarak saat 13.00'e erteledi.
Hakim: Kaç tane ziyaretçi kartı dağıttınız?
Ancak oturum yeniden açıldığında da durum farksızdı. Salonun izleycilere ayrılan arka bölümünün tamamen dolması ve içeri girmek isteyen çok sayıda izleyici ve gazetecinin kapıda yığılması üzerine Hakim Şengün, salon güvenliğini sağlayan jandarma yetkililerine üksek sesle sitem etti: "Arkadaşlar, siz kaç tane ziyaretçi kartı dağıttınız böyle!"
Yetkili Jandarma görevlisinin bir kısım gazeteci ve izleyiciyi salondan çıkarmak istemesi üzerine de gazeteciler tepki gösterdi.
Mahkeme, 40 tutuksuz sanıktan duruşmada hazır bulunanlar ile avukatlarının salondan ayrılmalarına karar verdi. Kendilerine en kısa sürede yargılamaya katılmaları için tebligat çıkarılacağını bildirdi. Ayrıca, tutuklu sanıkların duruşma salonunda temsili üç avukatla sınırlandırıldı.
Cengiz: Cezaevinde dava gören hakim olmamalısınız!
Duruşma açıldıktan sonra tutuklu sanık ve müdafileri de, hem duruşma salonunun fiziki şartlarının yetersizliği hem de yargılamanın bir cezaevinde yapılıyor olmasını sert şekilde eleştirdiler; fiziki şartlar ve davanın özelliği gerekçe gösterilerek davanın İstanbul'un merkezi dışında alınmasına itiraz ettiler.
İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek, Genel Sekreteri Nusret Senem, Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, gazeteci Adnan Akfırat, Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek ve Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan'ın avukatı Mehmet Cengiz, partiyle ilgili suçlamaların Ağır Ceza Mahkemesi'nin değil Anayasa Mahkemesi'nin görev alanına girdiğini savundu ve "Sizler cezaevinde yargılama yapan yargıçlar olmamalısınız!" diye seslendi.
Erdemir'den hakime: Özgürlüğünüzden yoksunsunuz
Sanık Hayrettin Ertekin'in avukatı Taner Uzun, cezaevine girerken psikolojik baskıyla karşılaştıklarını söyleyerek, "Bu davanın görüldüğü yer bana Yassıada ve Zincirbozan yargılamalarını anımsattı" dedi.
Sevgi Erenerol'un avukatı Nevzat Erdemir ise, "Burası mahkeme değil sayın hakim, burası bir cezaevi. Siz dahi özgürlüğünüzden yoksunsunuz" şeklinde tepki gösterdi.
CHP'li Mengü: Adalet Bakanı istifa etmeli
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Şahin Mengü de bianet'e, "Bu şartlar altında adil yargılama yapılamaz. Bunu sağlayamayan ve bu durumu öngöremeyen bir Adalet bakanı istifa etmeli. Daha şimdiden adil yargılamanın tüm şartları ortadan kaldırılmıştır. Adalet Bakanlığı, geçici olarak İstanbul'da iki tane spor salonunu kapatabilir, insan haysiyetine daha uygun" dedi.
Temmuz ayında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir yılı aşkın bir süre sürdürülen soruşturmanın ardından 46'si tutuklu 86 sanıklı Ergenekon iddianamesini kabul etmiş, davayı da Silivri Cezaevi'nde görmeyi kararlaştırmıştı. (EÖ)