Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım Cuma günü Almanya'nın başkenti Berlin'e yaptığı ziyarette Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Başbakan Olaf Scholz ile görüştü.
Buluşmada, özellikle 45 gündür devam eden Filistin-İsrail Savaşı'na ilişkin farklı görüşler ifade edildi. Erdoğan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yaptığı saldırıları eleştirerek ateşkes çağrısında bulunurken, Scholz ise İsrail’in "varoluş ve meşru müdafaa hakkına" vurgu yaptı.
eurotopics'e göre Avrupa basını, her "iki tarafı birbirine bağlayan hakikatlere" ışık tutuyor:
Wyborcza: Karşılıklı beklentiler söz konusu
Polonya merkezli Gazeta Wyborcza'ya göre görüşmedeki atmosfer, beş yıl önceki son ziyarete nazaran daha olumluydu:
“O dönem siyasi gerilim Erdoğan daha Berlin'e gelmeden hissediliyordu ve pek çok Almanyalı siyasetçi, Erdoğan'ın katıldığı resepsiyonu boykot etmişti. Erdoğan'ın bu seferki ziyareti daha sakin bir atmosferde gerçekleşti. Bunun nedeni de gündemdeki somut meseleler. Almanya, Türkiye'nin Avrupa'ya göçmen akınının önlenmesi amacıyla AB ile imzaladığı anlaşmayı sürdürmesini istiyor. Buna karşılık Türkiye tarafı da Berlin'e yurttaşlarına yönelik vize düzenlemelerinin gevşetilmesi beklentisini iletti. Erdoğan ayrıca, Almanya'dan 40 adet Eurofighter savaş uçağının Ankara'ya satışının onaylanmasını talep etti.”
AVRUPA BASININDA ERDOĞAN'IN BERLİN ZİYARETİ
Tagesschau'dan Erdoğan yorumu: Başbakanlık'ta bir Hamas sempatizanı
Neue Zürcher: Laf kalabalığıyla gelen başarısızlık
İsviçre merkezli Neue Zürcher Zeitung, Şansölye Scholz’un Filistin-İsrail Savaşı konusunda Erdoğan’ın sözlerine doğru dürüst bir yanıt verememesine öfkeli:
“İstemeyerek de olsa nezaketle dile getirilen çekince iki kelimeyle özetlenebilir: NATO ve sığınmacılar. Türkiye, Batı askeri ittifakının vazgeçilmez bir ortağı. AB ile Türkiye arasında 2016’da yapılan anlaşma, düzensiz göçün zaten büyük bir siyasi sorun teşkil ettiği Almanya’ya daha fazla insanın göç etmesini önlüyor. Dolayısıyla, Erdoğan’ı kabul etmemek gibi bir seçenek yoktu. Hal böyle olunca, o da Almanya topraklarında İslam dünyasının lideri rolüne büründü. ‘Almanya’daki devlet aklı’ da o akşam Scholz’un laf kalabalığıyla uğradığı başarısızlığın kurbanı oldu.”
Tagesspiegel: En iyisi Türkiye'deki sivil topluma kulak vermek
Almanya merkezli Der Tagesspiegel, Almanya’nın Türkiye politikasını tepeden tırnağa gözden geçirmesini istiyor:
“Türkiye Cumhurbaşkanı, Almanya’ya yönelik niyetini belli etti. Cumhurbaşkanı’nı ve ‘diğerini’, yani Şansölye’yi hor gördü. Artık herhalde defalarca yinelediği İslamcı açıklamalarının ardından kimse ciddiyetle AB üyeliğinin Erdoğan’ı demokratlaştıracağını iddia edemez. NATO üyesi olarak geçen yılların ardından, Batı’yla kurulan ilişkiler dahi onu bu bağlamda etkilemeyi ve hatta ıslah etmeyi başaramadı. Gidişatı değiştirmeye çalışan Türkiye’deki demokratik sivil toplumu dinlemek yerine, Erdoğan’ın rezilliklerine göz yumuluyor. Sığınmacı anlaşmaları çok önemli olduğundan mı? Bu uzun vadede zavallılık ölçüsünde fırsatçı bir gerekçe sadece.”
(NT)