Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirdiği basın toplantısında kürsüyü Özak Tekstil işçilerine bıraktı. İşçiler Meclisten Çalışma Bakanı ve İçişlerine Bakanına seslendiler.
Özak Tekstil işçilerinin direnişi 24. gününde
Toplantıda konuşan Karaca sözlerine 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlayarak başladı.
“İşçilerin hakları verilsin”
Karaca, şöyle dedi:
“Özellikle bu zorlu koşullarda basın özgürlüğünün bu kadar kısıtlandığı halkın haber alma özgürlüğünün bu kadar kısıtlandığı koşullarda gazetecilik yapma konusundaki çabayı ısrarı yeniden kutluyorum. Elbette bugünü bir yandan da cezaevlerinin gazetecilerle dolu olduğu bir gün olarak geçiriyoruz. Dışarıda da içeridekinden daha kolay koşullar olmadığını da biliyoruz.”
“Basın özgürlüğünün halkın haber alma hakkı olduğunu; su gibi, ekmek gibi olduğunu yeniden hatırlatarak bütün halka da halkın her kesimine de gazetecilerin mesleklerinin yerine getirme konusundaki çabalarına sahip çıkma konusunda da çağrımızı yeniden yapıyoruz.”
“Özellikle son dönemde yükselen işçi hareketiyle birlikte bir kere daha gördük. Emeğin haklarını alamadığı memleket koşullarında işçilerin ne için mücadele ettiklerini, hangi koşullarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını, hak gasplarını kamuoyuyla paylaşabilmeleri için de özellikle işini onuruyla yapan gazetecilerin varlığının ne kadar hayati olduğunu da bu geçtiğimiz dönemde de bir kere daha anladık.”
“Yeter artık sesimizi duyun”
Direnişin başından itibaren alanda bulunan işçi Funda Bakış, seslerini birçok yere duyurmaya çalıştıklarını dile getirdi şöyle dedi:
“Bugün bizim verdiğimiz mücadele yalnızca Özak tekstil çalışanlarının mücadelesi değil tüm işçilerin mücadelesidir. Sesimizi duymak isteyen duydu, duymak istemeyen duymadı. Buradan iktidara ve İçişleri Bakanlığına sesleniyorum: Yeter artık sesimizi duyun. Elimizden geldiğince size ulaşmaya çalıştık, ama sesimizi duyuramadık. Şimdi size en yakın yerden, TBMM’den sesleniyoruz. Bizi duyun, kulaklarınızı açın ve bu işçilerin neler çektiğini dinleyin. İçeride sendikal haklarımızdan yararlanamıyoruz, dışarıda kolluk şiddetine maruz kalıyoruz. Haklarımızı talep ediyoruz. Haklarımız dışında bir şey istemiyoruz.”
(EMK)