Cumartesi Anneleri/İnsanları 468. buluşmalarına Grup Yorum’un Berkin Elvan için bestelediği “Uyan Berkin’im” şarkısıyla başladı.
“Bu hafta, Gülsüm Elvan ve Huriye Karamanoğlu’nun toprağa düşen evlatlarının yüreğimizde hissettiğimiz acısı, oğlunun kemiklerine kavuşan bir Cumartesi Annesi’nin buruk sevinç ile buluştuk.”
468. Haftada 1991 yılı 14 Mart’ında gözaltına kaybedilen Yusuf Erişti’nin ailesinin arkadaşı Hamide Bezirci, Ankara’da gözaltında kaybedilen Kenan Bilgi’nin kardeşi İrfan Bilgin söz aldı.
Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın Berkin Elvan için yazdığı şiiri Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
Yusuf Erişti 23 yıldır kayıp
Yusuf Erişti’nin gözaltında kaybedilmesinin ardından başvuruları karşılıksız kalan anne ve babası Tokat’a dönerek bir daha İstanbul’a gelmeme kararı aldı. Hamide Bezirci telefonla görüştüğü ailenin selamlarını iletti. Yusuf Erişti’nin gözaltına alındığı ve işkence gördüğüne dair tanıklar olmasına rağmen sonuç alınmadığını anlattı.
“Böyle başbakandan beklentim yok”
İrfan Bilgin konuşmasında Berkin Elvan’ın öldürülmesine ve gözaltında kayıplardan sorumlu olanların serbest bırakılmasına değindi.
“Yıllardır taleplerimizi kimse duymadı. Tayyip Erdoğan’ın polislerinin kurşunuyla yaralanan ve 269 gündür direnen Berkin çocuğu da kaybettik.”
Gezi sürecinde Başbakan Erdoğan’ın “Polise talimatı ben verdim” sözlerini hatırlatan Bilgin Başbakan’ın Berkin Elvan için dün dediği sözlere de değindi.
“Ülke böyle bir başbakan tarafından yönetiliyor. Tayyip Erdoğan’ın eli, ağzı kanlı. Böyle bir başbakandan beklentim olamaz. Tayyip Erdoğan iktidarından beklentim olmadı, olmayacak.”
Bilgin, Ergenekon soruşturması kapsamında serbest bırakılanlara da değindi.
“Başbakan dört yıl önce ‘cuntacılardan hesabı ben soracağım’ demişti. Veli Küçük’ü de diğerlerini de çok iyi tanıyorduk. Kayıplarla ilgili de yargılanırlar diye az da olsa umutlandık. Müdahillik talep ettik, reddedildi. Bizimle ilgili soruşturulmayacaklarını söylemiştim. Şimdi hepsi bırakıldı.”
“Kayıp yakını olarak bu sistemin başındaki iktidardan beklentim yok, beklentim halkın duyarlı olması.”
Berkin Elvan’a şiir
Hanife Yıldız’ın Berkin Elvan için yazdığı şiir ise şöyle:
“ Berkin Çocuk bu hiç olmadı sen o derin
Uykudan uyanacaktın bizlere on ay boyunca
Gördüğün tüm rüyalarını kurduğun hayallerini
Anlatacaktın ama sen uyanamadın bizleri anlatacaklarından
Mahrum bıraktın gittin
Olmadı Berkin olmadı sen on aylık uykudan
Uyanacaktın kara kaşlı kara gözlü güler yüzlü çocuk
Uyanmanı bekleyenleri selamlayacaktın Berkin
Ama sen halkı tabutla selamladın hem de ne selamdı o
Uyuyanlara daha ne duruyorsunuz uyanın uyanın
Ben de gidiyorum biz sekiz can olduk bizim
Arkamızdan başka canlar ölmesin der gibiydin sen
Olmadı Berkin hiç olmadı
Aynen biz gözaltında kayıp edilen canlarımızın
Ardından bu meydanda baba Ocak’tan duyduk
Ondokuz yıl önce Baba Ocak bu alanda
Biz Hasanımız Rıdvanımı kayıp ettik başkaları
Kayıp olmasın kimin de kaybı varsa gelsin
Buradan sesini duyursun ve burada Baba Ocağı
Gören geldi Emine Ananın ağıdını duyan geldi
Gözaltında kaybedilen evladının hikyesini anlattı
Ama bizi ne giden o adaletsizler ne de şimdiki
Bu zalim katillikle kahraman oldu destan yazdı
Duymadı bizi seni de bizden aldı
Olmadı Berkin olmadı senin anan baban da evlat yetimi oldu.”
Abdurrahman Coşkun’un kemikleri 19 yıl sonra teslim edildi
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan ve Cumartesi İnsanları’ndan Sabire Özdemir okuduğu açıklamada 19 yıl sonra kemikleri teslim edilen Abdurrahman Coşkun’un hikayesi anlatıldı.
"29 Ekim 1995 tarihinde ağır silahlı askerler Mardin Dargeçit'teki yedi eve baskın düzenledi. Bu evlerden biri de eşi güvenlik güçlerince köy meydanında vahşice katledilince yaşadıkları Ulaş Köyü’nden kaçarak Dargeçit’e gelen Hediye Coşkun’un eviydi. Askerler bu baskında Hediye Çoşkun’un 21 yaşındaki oğlu Abdurrahman’ı gözaltına aldı. Diğer evlerden aldıkları 6 kişi ile birlikte Dargeçit Tabur Komutanlığına götürdü. Yetkililer oğlunu arayan Hediye Çoşkun’a ‘Onu serbest bıraktık, PKK’ye katıldı, bir daha bize sorma’ dedi.
“Hediye Coşkun, Cumartesi Anneleri’nin Dolmabahçe’deki görüşmesinde Başbakan Erdoğan’a 'Sen başbakansın, istersen çocuklarımızı bulabilirsin, çocuklarımızı bul bize' dedi. Başbakan Erdoğan Hediye Çoşkun’un oğlunun bulunması için hiçbir girişimde bulunmadı ama bu görüşmeden sonra oğlunun faillerinden biri olan Bodrum Gümüşlük Belediye Başkanı Emekli Albay Mehmet Tire’yi partisine transfer etti, bu seçimlerde de yeniden aday gösterdi.
“İnsan Hakları Derneği ısrarlı takibinin sonunda Dargeçit’te gözaltına alınan Abdurrahman’ın kemiklerine Kızıltepe / Tilzerin Köyü’ndeki bir kuyuda ulaştı. Adli Tıp tarafından kimliklendirilen kemikler 14 Mart 2014 günü Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığından teslim alındı. Hediye Coşkun önce oğlunun kemiklerini okşadı.Kokusunu içine çekti, sonra toprağa verdi. ‘Artık gözyaşımı akıtacağım bir mezarım oldu’ diye teselli buldu.”
Açıklama şöyle sonlandı:
“Artık Yeter ! Kayıplarımızın akıbetini gizlemekten; kayıplarımızın faillerini korumaktan; sokak çeteleri ile ortalığı germekten; ötekileştirici, düşmanlaştırıcı, nefret söyleminden; hak karşıtı, hukuk karşıtı, ahlak ve vicdan karşıtı pratiğinizden vazgeçin! Evlatlarımızın üzerinden kanlı ellerinizi çekin!” (BK)
Muse: "Hayranlarımızın kaygılarına tam saygıyla DBL Entertainment ile ilişkimizi kesiyoruz"
Britanyalı progresif rock grubu Muse, hazirandaki konserini 2026'ya ertelediğini ve boykotçuları "vatan hainliği"yle suçlayan Abdülkadir Özkan'ın organizasyon şirketi DBL Entertainment'le hiçbir ilişkileri kalmadığını duyurdu.
Boykotçuları "vatan hainliği"yle suçlayarak kendisini boykotun hedefi haline getiren DBL Entertainment'ın patronu Abdülkadir Özkan'ın organizatörü olduğu konserle haziranda İstanbul'da sahneye çıkması planlanan Britanyalı grup, gösterilerini 2026'ya ertelediklerini açıkladı.
Britanyalı alternatif rock grubu Muse, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajla organizasyon şirketi DBL Enterteinment ile ilişkilerini kestiklerini de duyurdu.
"Hayranlarımızın kaygılarına tam saygı"
"Dikkatli bir değerlendirme yaptıktan ve hayranlarımızın geri bildirimlerini dinledikten sonra ve onların kaygılarına tam saygıyla İstanbul'daki gösterimiz DBL Entertainment'ın işin içine karışmayacağından emin olacak şekilde 2026'ya ertelendi.
"Süren desteğiniz için teşekkür ederiz, bu bizim için her şey demek. 2026'da görüşmek üzere!"
After careful consideration and hearing the feedback from our fans whilst fully respecting their concerns, our show in Istanbul will be now postponed until 2026 so we can ensure DBL Entertainment will not be involved.
Thank you for your ongoing support, it means everything to…
DBL Entertainment organizasyon şirketi ve şirketin bünyesinde yer aldığı Dolmabahçe Grubu'nun patronu Abdülkadir Özkan boykota uğrayan EspressoLab önündeki bir gösteriye kahve zinciri şubesinden yapılan saldırının videosunu alıntılayarak boykotçuları saldırgan olarak göstermiş ve "vatan haini" olarak nitelemiş, bunun üzerine kendi organizasyonları da boykotun hedefi haline gelmişti.
Boykota uğradıktan sonra, sosyal medyadan "yanlış anlaşıldığını", kendisinin "radikal grupları eleştirdiğini" ve boykotçulara saygı duyduğunu ifade eden Özkan, ancak grubunun başarılarını "kişisel tartışmalar" ile gölgelememek için "tüm projelerden çekildiğini" açıkladıysa da "projeleri" o açıklama yapmadan önce İstanbul gösterilerini iptal ettiklerini açıklamışlardı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "boykot"a "ayrıştırıcı söylem" muamelesi yapacakmış
2 Nisan tüketim boykotu fikri dalga dalga yayılırken İstanbul C. Başsavcılığı boykotu "halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleme" suçu ilan eti. Ticaret Bakanı da "ticareti zarar görenleri çağrıda bulunanlara tazminat davası açmaya" çağırdı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "tüketim boykotu" çağrısı yapanlar için re'sen (kendi kararıyla) soruşturma başlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "sosyal medya yayın organlarında halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik, kamuoyunda 'boykot' çağrıları olarak bilinen ayrıştırıcı söylemler" için soruşturma başlatıldığını duyurdu.
"Senin kahveni içmeyeceğim" demek "halkı kin ve düşmanlığa tahrik"miş
Savcılık kendi kararıyla başlattığı soruşturmada "boykot çağrısı yapanlar ve bu söylemleri yayan şahıslara nefret ve ayrımcılık ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlaması yöneltti.
Tepkilerin ve soruşturmaların hedefi Özgür Özel
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'de 7 gün süren protestoların son gününde, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına karşı ülke çapında baş gösteren tepkileri yansıtmayan TV kanallarını ve bu kanalları verdikleri reklamlarla ayakta tutan özel sektör ve kamu sanayi ve finans kuruluşlarını boykot çağrısında bulunmuştu.
Üniversite öğrencileri, Saraçhane buluşmaları sonrasında Maltepe'deki büyük mitingin ardından 2 Nisan'da halkın tüketimden gelen gücünü rejime ve rejimin gözdesi holdingler ve TV kanallarına göstermek üzere tüm ülkede tüketim boykotu çağrısında bulunmuşlardı.
Özel bugün yaptığı açıklamada "Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir. Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak. #2nisantüketimboykotu" dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik yurttaşları Özel'i boykota çağırdı
Özel'in boykot çağrısına destek vermesini AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye’yi topyekun tehdit etmek" olarak niteledi. Çelik, Özel’i "toplumsal hayatı bölmeye uğraşmak"la suçladı ve bu kez kendisi, vatandaşları "bu sahte siyaseti ve saldırgan siyasetçileri boykot[a]" davet etti.
Ticaret Bakanı Bolat: "Ticareti yolunda gitmeyen boykotçuları mahkemeye versin"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da 2 Nisan'daki tüketim boykotu çağrıları için, "ticaretinde maddi kaybı olanları boykot çağrısı yapanlara karşı tazminat davası açmaya" çağırdı.